17

32 4 0
                                    

"Bu şaka mı?"

"Bence işler şakayı geçeli çok oldu güzelim."

Yanımda makyajı yapılan Minji'nin dediği şeye arkasında dikilip, giydiği gömleğin yakalarını düzelten Seokjin cevap vermişti.

İkisine gülüp, elindeki fırçayla yanaklarıma allık süren kadına odaklandım. Yani odaklanmıştım.

Jung Hoseok jilet gibi takım elbisesiyle içeri girene kadar.

Makyajımı yapan kadından pek bir şey göremiyordum ama ucundan da olsa gördüğüm görüntü kalbimi tekletmeye yetmişti.

Sonunda kadın çekildiğinde ayağa kalkmıştım.

"Nasıl olmuş?"Hoseok'un bana sorduğu soruya cevap verecektim ki Jaehyun'un isyanı bana engel olmuştu.

"Abla, abime verdiğin şeye bak. Bi de benimkine bak! Yemin ederim kardeş kayırıyorsun!"

Hoseok kardeşine göz devirip, gülümseyerek bana döndü.

"Harika olmuşsun."

"Jaehyun bir kez daha şikayet ettiğini duyarsam, fotoğraf ekibine editlerken seni kel yapmalarını söylerim."diyen Krystal'di ve Yoongi'nin üzerindeki kıyafette ayarlamalar yapıyordu. Kolunda toplu iğnelerin takılı olduğu, süngerimsi şey vardı.

"Ayıp be!"

"Sızlanman binanın girişinden duyuluyor Jaehyun."Hoseok'un büyük ablası Jessica içeriye girdiğinde yutkunmadan edememiştim.

Sanat eseri gibi aileydi Jung ailesi.

Sadece bu değil, neredeyse ailesinin tamamıyla tanışıyor olmam beni fazlasıyla germişti.

Gerildiğimi fark eden Hoseok yanıma gelip, elini belime attı.

Eğilip, kulağıma doğru "Gerilmene gerek yok."fısıldadıktan sonra alnıma bir ufak bir öpücük kondurmuştu.

"Sen meşhur Bora olmalısın. Hoseok senden çok bahsetti demek isterdim ama eşyalarını karıştırırken fotoğrafını bulmuştum."Jessica'nın dediği şeyle gergince gülümsedim.

Jessica ise içten bir şekilde gülümseyip, destek verircesine omzumu sıktı.

"Gerilmene gerek yok. Sana burada kimse kızamaz."deyip göz kırptıktan sonra Jaehyun'a dönmüştü.

"Ama sana herkes kızabilir."

"Niye ya niye?"

"En küçük sensin."

"Jaehyun boş yapma. Jess, kızları al ilk çekim için. Sonrasını ben halledeceğim."

"İsimlerinizi öğrenebilir miyim güzel bayanlar?"dedi Jessica ben hariç diğer kızlara dönerken.

"Yoobin."

"Siyeon."

"Minji."

"Minji... Bayıldım saçlarına."Jessica Minji'nin mor saçlarına iltifat ettiğinde Minji utançla gülümsemişti.

"Pekala sizi şöyle çekim alanına alayım. Hoseok, sevgilinden seni ayıracağım. Üzgünüm."Hoseok dudaklarını büzdüğünde Jessica ona gülmüş ve elini sırtıma koyup hafifçe ittirerek çekim alanına geçmemi sağlamıştı.

Çekim bitmiş, çalışanların hepsi dağılmıştı. Şuan ise bizimkiler ve Jung ailesiyle birlikte Jessica'nın sipariş ettiği hamburgerleri yiyorduk.

"Bugün resmen hayatımı kurtardınız. Ayrıca modellik kariyeriniz de başlatmış oldum, bir şey değil."dedi Krystal saçlarını savurarak.

Hepimiz gülümsedik.

"Ee Bora. Sıkmayayım diyorum ama kardeşimizi nasıl kaptığını da öğrenmek istemiyor değilim."Jessica'nın sorusuyla içtiğim kola soluk boruma kaçmıştı.

Ben öksürmeye başlarken Hoseok endişeyle bana bakıyordu. Diğer yanımda oturan Siyeon ise acımadan sırtıma vuruyordu.

Elimi kaldırıp durmasını işaret ettiğimde bile vurmaya devam ediyordu.

"Siyeon dursana."acı çektiğimi gören karşı koltuktaki Minji Siyeon'u durdurduğunda rahat bir nefes almıştım.

Boğazımı temizleyip, bana bakan Jung kardeşlere döndüm. Jessica, Krystal ve Jaehyun bir koltuğa oturmuştu.

Hepsinin de suratında endişeli bir ifade vardı.

"İyi misin?"Hoseok beni kontrol ettiğinde kafamı olumlu anlamda salladım.

"Birden, beklemediğim yerden gelince... Şey oldu."Jessica ve Krystal bana gülerken gergince gülümsedim.

Dance With Me ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin