B-6

103 11 1
                                    

-Ecrin
Sabah uyandığımda bir anonsla irkildim. "Çocuklar haydi kalkın!!tur atacağız,spor yapacağız!" Selenle ikimiz bir anda "yaa hocamm yapmayın bizee" allahım lütfen her gün böyle olucağını söyleme lütfeeennn tam 3 ay!! benim için bir işkence lütfennn!! oflaya puflaya yerimden kalkıp zar zor yatağımı toplayıp,dolabıma doğru ilerledim. Ne giysem diye düşünürken ne ara bavulumun içine taytımı attığımı düşünürken " amaaan banane en azından bir şey buldum." Üzerime de bol bir atlet giyip odamın kapısını açınca Selen kahvaltıyı hazırlamış beni bekliyormuş. "Aaaa niye söylemedin sana yardım ederdim en azından." "Boşver elime yapışmadı yaa..." hemen sandalyemi çekip oturduktan sonra tabağıma kahvaltıda bulduğum her şeyi tabağımı koydum. Gerçekten fazlasıyla acıkmıştım. Kahvaltıyı ben topladıktan sonra ayakkabımı ve telefonumu alıp dışarı da beklemeye başladım. Erkeklerin kapısı açılınca kafamı oraya doğru çevirdim ve Pamir le göz göze geldik. Yanıma yaklaşınca konuşmaya başladı. "Naber Ecrin ?" "iyiii sen?" "İyi" sonra Egemen ve Selen'i bekledik ve onlardan yakın bir zaman içinde onlarda kapıdan çıkıp yanımıza gelince meydana doğru koştuk. Hoca yine ısınma hareketleriyle başladık ve 10 şınav 10 mekik. Off ne yorulduk be. Sonra duşa girip öğle yemeğini yedikten sonra tekrar kumsala gittik. Ben pembe bikinimi üzerine de sort ve bol bir tişört. Terliklerimi alıp kapıya yönelirken yanıma Selen geldi ve o da kırmızı bikinini giydi. Hemen kapı da duran plaj çantalarımızı alıp erkeklerin kapısını çaldık. Hemen yanımıza gelince konuşarak kumsala gittik şezlong alıp ben vücuduma krem sürdüm. Ve denize girmek için doğru yöneldiğimde arkamdan bana birisi destek uygulayıp denize çakıldım. Ve yukarı çıkmak için çırpındım. kafamı kaldırdığımda sinsice gülen Pamir'e baktım. "Pislik gel burayaaa" "tamam sakin bir şey oldu mu sana?" "hayır Pamir o kadar önemli bir şey yok." "Tamam" dedi ve yanıma gelmeye başladı. Yüzüne su attım ve saçlarını sağa sola savururken ne kadar tatlı olduğunu farkettim. Of Ecrin ya çocuk seni arkadaşı diye biliyor. Tamam kabul ediyorum. Ben onu çooooook AŞIĞIM. Ama cesaretim olmadığı için bunu açıklayamazdım. 2 saat boyunca kumsaldayken ben Pamir'e dönüp "Pamir karnım acıktı biz yemek yesek?" "tamam olur dur Egemenlere de söyleyeyim." "Hayır boş yere onların eğlencelerini bozmayalım ayıp olur." "Tamam onlara gene de haber vereyim sen hazırlan geliyorum." Tamam şeklinde kafamı sallayıp çantamı topladım. Pamir yanıma geldiğinde "hazırsan hadi arabaya doğru gidelim?" "tamam hazırım geliyoru." Sessizlik içinde arabasına doğru ilerledim. Kemerimi bağlayıp kapımı kapattıktan sonra yemek yemek için yola koyulduk. Bilerek gidelim dedim çünkü kumsalda ki çoğu erkek bacaklarıma filan bakıp duruyorlardı. Bende yalan söylemek zorunda kaldım. Affet beni Pamir.
-Pamir
Eğer biraz daha kumsalda kalsaydık. Heralde delirirdim. Çünkü Ecrin'e herkes pis pis sırıtıp aralarında konuşmaya başladılar. Ve %100 eminim ki hepsi Ecrin hakkındaydı. Sinir olmuştum. Sayesinde kurtardı yoksa hepsine birer birer dalıcaktım. Neyse ki yemek yerine geldik ve ikimiz de siparişlerimizi verdik. Gelene kadar bende sohbet etmek için bi konu açtım. "Eee sevdiğin biri var mı?" ee bende böyle yaparım. Ağzımdan laf almam lazım. "Evet senin?" "evet benimde var kiimm?" "yoo niye söyleyim kiiii?" "İyi be söylemessen söyleme hıh" yemeklerimiz gelince hemen yemeğe başladık. Sonra ben garsonu çağırıp hesabı ödedim. Birlikte arabaya ilerleyip yola çıktık. Ve araba sesi duymak imkansız olduğu yere saplandık. Ecrin bana korkak bir şekilde bakıyordu. Bende onu sakinleştirmeye çalıştım. Ve en güzel olay ise arabanın bozulmasaydı. Delirdim. Ben ne yapacaktım? nasıl kurtarılacağız? Hemen aklıma dank etti "tabi ya telefon" elime alır almaz burda çekmediğini gördüm. İçimden lanetler savurdum. Ecrin hala bana bakıyordu. Bende "Ecrin hadi arka koltuğa geç uykum geldi benim telefon burda çekmiyor yani anlayacağın buradayız. Neyse ben arkaya geçiyorum." Arkamdan Ecrin geldi. "Benim de uykum geldi iyi geceler" "sanada" dışarıdan bir baykuş sesi geldi ve korktum ama belli etmedim. Ama koluma sarılan Ecrin'e baktım. Hala bana bakıyordu. Allam hep o mavi gözlerimle beni alıp götürsene. "Pamirğğğ yanında yatabilir miyim lütfennn" "tamam" deyip başımı yastığa attım. Bende ona bakmaktan uyumuş kalmışım.

Sabah olunca bize doğru gelen bir araba geldiğini farkettim. Ecrini uyandırdım. Ve arabaya otostop çektik. Şoför erkekti ve Ecrini süzüyordu. Fazlasıyla sinirimden ölüyordum ama dayandım. Ve bende Ecrin ile birlikte arka koltuğa oturdum. Ecrini dikiz aynasından bakıp bakıp duruyordu. Mal. Ecrini yan tarafa aldım ve aynadan bakamayacağı şekilde oturtdum. Aferin bana. Bizi kampa getirdiğinde soğuk bir şekilde teşekkür ederek arabadan indim ve sert bi şekilde kapattım ve arkamdan çocuk bağırarak "shhtt fıstık tekrar bi daha bırakabilirim." İşte bu sefer yaktım seni. Koşar adımla yanına yaklaşmak istedim fakat Ecrin bende. Önce davranarak ona sert bir şekilde tokat attı ve bende yumruk atarak yolumuza devam ettik. O ise çoktan gaza basmıştı bile... Ecrin bana dönerek "teşekkür ederim Pamir" "rica ederim bay bay." Deyip odama doğru ilerledim. Kamp hocasından izin alarak bugünküm spor yapamayacağımızı söyledik ve izin verdi. Yorgunluğun ardından uyuya kalmışım.

@uyuyanmelez'e teşekkür ederim.

YAZ OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin