Talon (Dick Grayson)

9. Bölüm William Cobb

"Belki de seni yanıma alarak hata yapmışımdır."

Dick sokaklarda koşarken bu sözün kafasının içinde yankılanmasına engel olamadı.

Güneş yavaşça batıyordu.

Dick nereye gittiğini, nereye gitmesi gerektiğini bilmiyordu. Yalnızca koşuyordu.

Bir süre sonra durdu, bir süre nefeslendi ve yâşlı gözleriyle etrafa baktı.

Gotham mezarlığının hemen önünde olduğunu gördü. Sanki iç güdüsel olarak buraya gelmişti.

Yavaşça mezarlığa girdi ve yan yana iki tane mezar görünceye dek yürüdü.

'Mary Grayson', 'Jon Grayson'

Bu ailesinin mezarlığıydı.

Gidip iki mezarın arasına oturdu. Başını annesinin mezarına yasladı.
Gözlerini kapattı ve...

..Ve ağladı.

Göz yaşlarının gözlerinden akmasına izin verdi.

• • •

Orada ne kadar bu pozisyonda kaldığını bilmiyordu.

Ama gözlerini açtığında güneş tamamen batmak üzereydi.

Dick dizlerini kendine doğru çekti.

Arkasından gelen çıtırtı ile irkildi.

'Bruce' diye düşündü, Richard. Ama duyduğu ses ile dona kaldı.

"Merhaba Talon, seni burda görmek ne hoş."

'Büyük usta'

Dick ayağa kalkmak istedi. Ama bedenini hareket ettiremedi.

William Cobb tam karşısında duruyordu.

Üstünde özel Talon kostümü vardı, ama başlığını takmamıştı, Dick şuana kadar onun yüzünü bu kadar yakından gördüğünü hatırlamıyordu.

William, bir süre Dick'i süzdükten sonra konuşmaya başladı,

"Ne ilginçtir ki seni gökte ararken yerde buldum."

Dick'e doğru bir adım attı.

"Üzgün görünüyorsun."

Dick'e dogru bir adım daha attı. Yere çömelip, Dick ile göz hizasına geldi.

"Anlaşılan 'kahraman' dostlarınla geçirdiğin zaman pek te iyi geçmemiş."

Dick eydiği başını kaldırıp, büyük baba'sı ile göz göze geldi.

"Merak etme, Gray son bu yaptıkların için ceza almayacaksın. Hatta eve döndüğümüzde bunların hiçbirini hatırlamıcaksın."

Dikkatlice Dick'in - sarıdan, maviye dönen- gözlerine baktı.

"Eve dön Talon."

Dick'in gözleri genişledi.
Yumruklarını sıkarak gözlerini kapattı.
Gözlerini yeniden kararlılıkla açtığında büyük babasına dönerek,

"Ben.artık.Talon.değilim." dedi.

William kaşlarını çattı.

" Evet, kendine yeni bir isim verdiğini duydum. 'Robin'."

"Ama kendine kaç farklı isim verdiğin fark etmez. Sen daima Talon olucaksın."

William'ın sesi şimdi daha sinirli çıkıyordu.