HAMİLEYİM /TEXTİNG

*6*

Şimdi şöyle ki;

_ : Röportaj malzemelerini hazırlayan kişi

* Soruları soracak kişi

/ bu da kameraman

(+ zaten Eftalya)

Eftalya

Röportaj için hazırlanan masada oturmuş kameraların ve mikrofonlar  hazırlanmasını bekliyordum. Üstümde bir ağırlık var gibi hissediyordum. Bebek beni fazlası ile yoruyordu. 

_ Hocam hazır.

* Tamam başlıyoruz. Kameralar tam çekiyor değil mi? Aksilik olsun istemiyorum.

/ Evet hocam. Tam kadrajda. 

* Tamamdır. Eftalya Hanım hazırmısınız?

+ Evet hazırım. Başlayabiliriz.

* Pekala.

Yerine, tam karşıma oturdu ve kameramanın  CANLI YAYIN'ı başlatmasını bekledi. Kameraman eliyle 'Başladık' yapınca adam enerjik sesiyle konuşmaya başladı.

* Canlı yayınımıza hepiniz hoş geldiniz! Bugün beklenen gün, bugün Eftalya Hanzade'nin röportaj günü! Şimdi, sorularımızı Eftalya Hanzade'ye sormaya başlayacağız. Hazır mısınız Eftalya Hanım? 

+ Hazırım Anıl Bey.

* Peki, nasıl bir  duygu hakim şuan sizde? Korku, heyecan, mutluluk?

+ Aslında biraz korku var.

* Nedenini sorabilir miyiz?

+ Malum soruları soracağınızı hepimiz biliyoruz bence. 

* Doğru. Bunları Instagram sayfamızda 'En Çok Hangi Soruları Sormamızı İstersiniz?' anketine yazılan sorulardan aldık. Yani, sormamız lazım.

+ Pekala, başlayalım.

* İlk sorumuzu soruyorum o zaman.

+ Tabi.

* Şuan hamilesiniz ve Modellik kariyerinizi nasıl etkileyecek? Devam edecek misiniz? 

+ Aslında bir kaç aylığına ara verdim. İlk aylarda mide bulantıları olduğu için şu ilk bir kaç ayın geçmesini bekliyorum.

* Peki sonrasında?

+ Doğuma kadar devam ederim diye düşünüyorum.

* Anladım. Peki, tekrar devam edeceğiniz zaman hangi şirket ile çalışmak istiyorsunuz?

+ Pek karar verebildiğim söylenemez. Şuan hala düşünme aşamasındayım.

* Evet, gelelim herkesin merak ettiği soruya.

+ Gelelim bakalım.

* Bebeğinizin Babası kim Eftalya Hanım?

Derin bir nefes aldım.

+ Bebeğimin Babası, Dora Kaya.

Herkesin şaşkınlıktan donup kaldığını gördüm. İlk toparlanan Anlık Bey'di.

* Peki nasıl oldu?

+ İçkili bir kadından yararlanan bir şerefsizden bahsetmek istemiyorum. Ama madem merak edenler var anlatayım. Türkiye dönmememin üçüncü günüydü ve arkadaşlarla bara gelmiştik. Dans ediyorduk. Yanıma bir erkek gelmişti. Geceyi onunla geçirmişim. Sabah ondan önce kalkıp çıkmıştım oradan. Erkek kalkmasaydım adamı tanımayacaktım.

* Peki, o an ne hissettiniz?

+ Sanki biri canımdan koruduğum şeyi hiç bulamayacağım bir yere koymuş ve yerini unutmuş gibi hissettim.

* O şey neydi peki?

Kameraya dönüp beni izlediğini düşünerek ağzımı araladım.

+ Bakireliğimi.

* Anladım. Bu konuyu kapatalım isterseniz?

+ Olur.

* Türkiye'ye ne zaman dönmeyi planlıyorsunuz?

+ Bebek doğduktan sonra bir kaç aylığına dönerim herhalde. Sonra tekrar Fransa'ya giderim. Buraya tekrar dönmem. 

* Pekala. Bir soru kaldı. Bebek kaç aylık?

+ Şuan üç buçuk haftalık. 

* Ben aylık falan sanmıştım. Daha minicik o zaman. 

+ Evet öyle.

Dediğime gülümsedi ve kameralara doğru yürüyüp konuşmaya başladı.

* Değerli seyirciler, bugün ki Eftalya Hanzade ile röportajının sonuna geldik. Yarın tekrar aynı saatte buluşmak dileği ile. İyi günler dilerim!

Kameraları kapatan kameramanlar ile vedalaştık. 

* Teşekkür ederiz Eftalya Hanım.

+ Rica ederim, ne demek?

* İyi günler dilerim. Bebeğiniz umarım babasızlık çekmez. Dora Bey umarım bebeği kabul eder. 

Uzattığı eli sıkıp tebessüm ettim.

+ Pek gerek yok aslında.

* Peki madem. Siz öyle diyorsanız. Biz gidelim o zaman. Tekrardan teşekkür ederiz. İyi günler.

+ Rica ederim. Size de iyi günler.

Bahçeden arka tarafa dolanan yerde bahçenin ön kısmında ki kapıdan çıkmak için dolanmıştık. 
Kapıyı açtım ve çıkmalarını bekledim. El sıkışıp gittiklerin de ben de kapıyı kapatıp içeri geçmiştim. Üst kata çıkıp yatağa yatmadan önce kısa bir duş alıp öyle yattım. Fazlasıyla yorulmuştum. 

----------------------

Rüya görmem ile uyanmıştım. Bu rüya değil, kabustu. Bebeğim doğuyordu ve bebeğim doğum sırasında ölüyordu. Bu rüya büyük ihtimalle doğumdan sonra bile aklımda kalacaktı. Bardağa doldurduğum suyu alıp içmeye başladım. Kapı çalınca kalkıp aşağı indim. Kapıyı açtığım an da gözlerimin pörtlediğine emindim. 

+ Dora?

- Eftalya?

+ Ne işin var burada?

- E hani geleceğim demiştim ya. Sana mesaj yazdım ama sen görmedin herhalde. 

+ Tamam da niye buradasın?

- Burada kalmayacak mıyım?

+ Daha neler? Git bir otelde kal. 

- Hadi ama Eftalya. Bir kaç günlük. 

+ Hayır. Git. Bir otelde kal. Seninle aynı çatıda kalmak istemiyorum.

- Benden bu kadar mı nefret ediyorsun?

+ Tahmin edemeyeceğin kadar hem de.

- Pekala. Gidiyorum ama yarın geleceğim ve bebeğin gerçekten benim olduğunu mu öğreneceğiz.

+ Tamam. Git hadi.

- Gidiyorum, tamam.

Kapıyı yüzüne kapattım tekrar yukarı çıktım. Terlediğim için duş alma gereği duydum. Evet, fazla duş alıyorum. Nedenini bilmiyorum. Duştan sonra yemek yiyip ağırlık olunca tekrar uyumuştum. 

16.06.21