*7*

1.4K 98 93
                                    

Eftalya Hanzade'den

Uyandığım da saat 9.30'a yaklaşıyordu. Yataktan zor bela kalktım ve odamda ki lavaboya girip işimi bitirip yüzümü yıkadım. Yüzüme sabah maskesini sürüp odaya geçtim. Bugün Dora ile hastaneye gidecektik. O yüzden kıyafet çıkarmak amacı ile giyinme odasına girdim. Kıyafetlerin arasında kalmış olan bol kot pantolon ile askılı , çıtçıtlı body aldım. Yüzük olarak da ince üstünde gitar şekli olan yüzüğü aldım. Ayakkabı olarak da beyaz NİKE ayakkabılarımı aldım ve giyinme odasından çıkıp yatak odasına tekrar girdim. Kıyafetleri yatağa, ayakkabıları yere bıraktım. Aşağı inip kendime tost hazırladım. Tostu tost makinasına koyup yukarı çıktım ve yüzümde ki maskeyi çıkardım. 

Tekrar aşağı indim ve tostu tost makinasından alıp tabağa koydum. Tabağı masaya koyduğum an kapı çalmıştı. Kapıyı açtığım da Dora'yı gördüm. 

+ Yine niye geldin Dora?

- Gitmiyor muyuz?

+ Bir yemek yeseydim?

- Ye bana ne?

+ Ay. Geç içeri. Sıktın artık. Hastaneden çıktıktan sonra git. Seninle aynı havayı solumak en istemediğim şey.

- Ben de sana meraklıydım.

+ Bence öylesin. Geç salona. Bana bulaşma. Yemek yerken rahatsız edilmek en nefret ettiğim şey. 

O salona geçerken ben de tekrar mutfağa geçtim ve tostumu yemeye başladım. Televizyondan NETFLİX'e girip Colors Of Love dizisini açıp kaldığım bölümden izlemeye devam ettim. Tostum bitince bölümün kalanını bitirmek amacı ile sandalyede arkama yaslandım. Dizi sarıyordu. Bölüm bitince televizyonu kapattım ve tabağımı ve içtiğim çay bardağını makineye koyup kapağını diz kapağım ile kapattım. Odama çıkıp çıkardığım kıyafetleri üstüme geçirdim. Siyah deri bel çantamı da aldıktan sonra içine Airpods'u, yedek maske, dezenfektan aldım ve çantaya koydum. belime takıp aşağı inmeye başladım. Mutfaktan telefonumu almak amacı ile mutfağa girdiğim de bahçe kapısının açık olduğunu görmüştüm. Ya hayır ya hayır ya. Koşa koşa bahçe kapısından çıkıp arka bahçeye doğru koşmaya başladım. Gördüklerim ile hem rahatlamış hem de şaşırmıştım. Dora köpeklerim ile oynuyordu.

+ Hayırdır?

- Hiç.

Yanlarına vardığım da erkek olan köpeğim yanıma gelip kafasını bana sürtmeye başladı.

+ Oğluşum.

Kafasını boynuma gömünce boynunu öptüm. Elimle sırtını okşayınca boynunu hareket ettirerek kıpırdandı. 

+ Hoşuna mı gidiyor hah?

Benden ayrılıp birden koşarak gidince ne olduğunu anlamamıştım. Kız olan köpeğimin kafasını okşayıp ayağa kalktığım da Dosher koşarak geldi ve paçamı çekmeye çalıştı. 

+ Ne oldu aşkım?

Beni sürüklediği yere gidince ilk başta ne olduğunu anlamadım ama birden havlayınca o tarafa baktım. Ener?

+ Ne işin var senin burada?

- Nasılsın sevgilim?

+ Ne işin var diye sordum sana!

- Duyduğuma göre hamileymişsin. Ben de bir tebrik için geldim.

+ Hadi tebriğini ettin git şimdi git.

- Aaa ayıp ediyorsun ama sevgilim. Aşık olduğun adamı kovuyorsun. Yoksa bebeğinin babası mı burada?

+ Kes sesini!

HAMİLEYİM /TEXTİNG   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin