8.BÖLÜM

8 3 0
                                    

Yasemin'in ağzından:
Yine istemeyerekte olsa gözlerimi açmıştım üzerimde ağırlık vardı uyumak istesemde uyursam sersemleyeceğimi biliyordum yataktan çıkıp kendimi duşa atmıştım en rahatlatıcı şeydi bana göre duş almak kısa bir duşun ardından uzerimi giyip salona indim kızlar uyanmış kahvaltı yapıyorlardı beni beklememis olmaları diklatimi çekmişti umursamadan salondaki koltuğa attım kendimi sessizlik istiyordum beynimde filler tepinmeye başlamıştı gözlerimi kapatarak ağrının geçmesini bekliyordum geçecek gibi durmuyordu ama yine de iyi geliyordu
"Knka iyimisin bir sorun mu var"
"Başım ağrıyor "
"Ağrı kesici getiriyim sana "
"Gerek yok yağmur saol"
"Yasemin ağrı kesici kullanmaz çok olmadığı sürece dayanabildigi kadar dayanır işe yaramaz geçmezse kullanır " "bizde biryerlere gidelim dicektik" "nereye mesela özlem " "sıkıldık haftasonu dün biliyorsun olanları battı günümüz bugün bari birşeyler yapalım zehrayi da çağırırız olmaz mı? " "olur arayın buraya gelsin ben biraz daha dinlenicem gelene kadar siz hazirlanin bekliyorum" "tmm asko"
Gözlerim kapalı konusmustum kızlar hazırlanmak için yukarı çıkmışlardı mesaj atan kişi aklıma gelmişti namjoonlar dayak yemiş neden yediler neden bizden supheleniyorlar bilmiyorum bunların yanı sıra sarp var bana açık açık sevdiğini söyledi takmak istemesemde hepsi bütün olaylar beynime hücum ediyordu hangi birini düşünüp sonuca varacağımı anlamamıştım çalan telefonumla düşüncelerden kurtulmustum
X: alo? Yasemin
Y:efendim hocam
X: dün spora gelmedin bugün geliyormusun
Y:hocam kb dünden beri rahatsizim gelemeyeceğim malesef
X:ohh tamam geçmiş olsun iyi dinlen
Y:teşekkür ederim hocam görüşürüz

Telefonu kapatıp dinlenmeye devam edecektim gözlerimi kapatmistim taki kapı çalana dek kalkıp kapıyı açtığımda karşımda zehrayi görmüştüm sarılıp içeri davet etmiştim salona geçip oturmustuk kimseye suan tahammulum yoktu gözlerimi tekrar kapatıp dinlenmeye başlamıştım ayak seslerinden kızların indiğini anlayıp gözlerimi açmıştım emin olmak için kızlar hazirlanmislardi ayağa kalkıp direk arabanin da anahtarını alarak kapıya yöneldim zehra sessiz bir şekilde "yasemin neden bu kadar soğuk duruyor bi sıkıntı mi var?" "Yok o bugün rahatsız başı ağrıyor o yuzden"
"Anladım bende benlik birşey sandım"  Arabanın önüne gelip açıp direk binmistim ama zehranın suratı o kadar komikti ki gulmeden edemedim. Kızlar da gülüyordu zehra sonunda konusabilmişti "yasemin bu araba senin mi cidden ohaaaaaa çok güzel lan" "evet benim cnm binecekmisin artık heran vazgecebilirim çünkü " "zehra bin şu arabaya yaaaa" selin adeta kızı arabanın içine çekmişti kız allahtan bir yerini vurmamisti bu kızların gezme aşkı ne olacak bilmiyorum nereye gittiğimizi gidecegimizi de kararlaştırmamıştık "biraz sokaklarda gezeriz arabayla bir yerde yemek yer botanik bahçeye gideriz ordan da bara geçeriz nasıl fikir" "mükemmel mukemmelsin yaso yaaa" "mükemmel olmak zor yağmurcum başımın ağrısına rağmen bak birde neyse beni konuşturmayın başım ağrıyor " "asko biliyorum başın ağrıyor ama müzik açsak olurmu böyle çok sıkıcı " "nalet olsun ki sana hiç kızamıyorum selin tamam açın istediğiniz kadar yüksek hemde benden size izin ilaç icerim birşey olmaz " "ayyyy çok saol bebeğim yaaaaa" kızlar türkçe müzikler açıp arabanın içinde coşuyorlardı arabayla biraz gezdikten meşhur yerlere gittikten sonra aklıma gelen fikirle müziği kısıp  "Kizlar 63. Binaya çıkalım mi" "ohaaaa amk nerden geldi aklına " "lee min ho'nun posterini gördüm de ordan geldi aklima" "hadi gidelim fotoğraf çekiliriz anı olur bize de " kızlarla haritadan 63. Binaya doğru yol almıştık hep merak etmiştim istesem daha önce de gelir görürdüm ama benim hayalim arkadaşlarımla gelmek yasamakti basarmistik da selin ozlem ve ben şimdi iki arkadasimiz daha vardi yağmur ve zehra mutluydum hayallerim bir bir gerçekleşiyor du kızların şaşkın ifadelerinden geldiğimizi anlamıştım arabayı park edip binaya girmiş akvaryum olan kata gidip gezmistik ordan da en yüksek 63. Kata çıkmıştık bir sürü de fotoğraf çekinmiştik iyice binayi gezdikten sonra yemek yemeye karar vermiştik kahvalti da yapmamistim çok açtım ama başım hala çok kötü agriyordu üzerimde ki ağırlık gitmişti ama başımın ağrısı deli ediyordu beni yemek yemek için küçük bir restoranta gidip yemeklerimizi yemistik koreliler gibi herşeyi yiyemiyorduk helal şeyler yiyorduk helal yiyecekler satan güvenilir bir restoranta gitmiştik uzun yemek arasından sonra arabaya binip botanik bahçeye gitmiştik yanimiza içeriz yeriz diye aldığımız biraları ve bir kaç aburcuburuda alıp bahçeye gitmiştik küçük bir gölün etrafında kocaman büyük bir bahceydi kizlarla oturup gölü izleyerek sohbet muhabbet ediyorduk arkamizdan gelen kavga sesine kadar tabi en son net duyduğum şey "o bir kere olur aslanım"lafiyfi kafamı döndüğüm ile ceykeyleri gormem bir olmuştu 4 5 adam ile karşı karşıyaydılar uzaktan izlemek mantıklı gelmişti ilk başta bir kac dakika atışmalarını izlemiştim içlerinden iri olgun durun bir adam hoseoka bir an da yumruk atmıştı o an işte o an içime bir öküz oturmuştu nefesim kesilmişti bir an da hemen kendime gelip kızların yanından kalkıp koşmaya başlamıştım hoseokların yanına tabi birbirlerine girmişlerdi ama benim gözüm hoseoka vuran adamdan başka bir şey görmüyordu jimini altına almış yumrukluyordu ortalık fena karışmıştı jiminin üzerinden kaldırıp kendime doğru döndürüp yumruğu geçirmiştim bi an selinin sesini duymuştum o da özlem ile koşarak gelmişti benim anlamadığım dikkatimi çeken sey 4 5 tane olan adam ne ara bu kadar cogalmisti hepimiz birer adama dalmistik herkes birisini devirme peşindeydi adamlar ile kavga ediyorduk tamam ama bitmeyecek gibi duruyordu baktığım da kizlar da jiminlerde yorulmuştu bende dahil adamların başı olduğunu düşündüğüm adamın yakasından tutup kaldırdım seline bakıp "ver" demiştim selin anlayıp cebindeki dikiş tutmaz bıçağını vermişti bana elime alıp adama "adamlarını alıp siktir olup gidermisin yoksa bununla unutulmaz eserler yaratayım mı" "tamam bırak gidicez " adamı ileriye doğru itip izlemeye başlamıştım adamlarına emir verip gitmişlerdi 18 yaşında olmama bende bazen sasiriyordum babamın çok yakın bir dostu vardı erdal abi aslında bu belali hallerim onun yüzünden bir kere onu kavga ederken görüp merak edip aglamistim günlerce bana da ogretmesi için küçük yaştan beri biliyordum dovusmeyi  silah bıçak kullanmayı bunu avantaj olarak görüyordum kızlar ile tanışınca beraber antreman yapmaya başlamıştık ben anilarimi yenilerken canimin yanmasiyla gerçek dünyaya dönmüştüm "noluyor amk lan" "manyakmisin iki saattir sana sesleniyoruz " "hah noldu hoseok iyimisin iyimisiniz " "iyiyiz de siz niye karistiniz size de bela olacaklar biz baş edemiyoruz siz nasıl edeceksiniz" "orasını sonra düşünürüz de sizi dovenler bunlar mi?" "Siz nerden biliyorsunuz " "bilmiyorduk yani bunların dovdugunu sadece kavga ettigini biliyorduk " "kim söyledi bunu bizden başka kimse bilmiyor? " "çok karışık bende tanımadığım birisinden öğrendim sonra anlatırım hadi gidelim iki gündür keyfimi siktiler amk "
Namjoon'un sorduğu soruyu gecistirip gitmek için harekete geçmiştik kızlar ile toparlanip arabanın yanına gitmiştik kızlar arabaya çoktan binmislerdi başım gitgide şiddetli ağrımaya başlamıştı selini iki tane gordugume yemin edebilirdim hap içmeye karar verip arabaya binmistim arabayı hareket ettiriyordum ki arabanin önüne mal ceykey atlayana kadar ezilecek salak yemin ediyorum "şey kusura bakmayın biranda atladim ama numarani verirmisin yasemin ben sana bizimkilerin sen de sizinkileri yollarsin" "neden?" "Teşekkür etmek istiyoruz kuru kuru olmasın bi ara haberlesiriz diye " "tamam yaz 10....56..7 " baktığım da aradığını telefonum çalınca anladım ceykey diye kaydedip "tamam kaydettim görüşürüz " "Görüşürüz " uzun bir yolun ardından  eve gelmiştik kendimi salona koltuğa atıp direk uzanmistim gözlerimi kapattigimda hoseok gelmişti neden amk neden bu çocuk anlamadım ki neden o yumruk yiyince benim nefesim kesildi neden ben bunları düşündükçe kafamin patlama derecesine geldiğini farkedince kalkıp hap içme karari verip gözlerimi açtım kizlar oturmus kara kara düşünüyorlardı bian da kalmıştım ama kısa sürmüştü en son gördüğüm o güzelim parkelerdi ......

Selin'in ağzından:
Kızlarla eve gelmiştik yasemin direk kendini koltuğa atıp uyuma pozisyonuna geçmişti bile kafasının hala ağrıdığını anlayabiliyordum ama yaseminin hoseok yumruk yedikten sonra bir anda firlamasi dikkatimden kacmamisti tabi arkasindan bizde kosmustuk beynimi işgal eden asıl durum adam tam bana vuracakken jinin beni arkasına alıp adama saldirmasiydi kavga edişimi biliyordu koruma gereği duymuştu sanki o nasil bana iyimisin demekti anlamadim saf endişe saf tedirginlik vardı benim için endiselenmismiydi yani neden anlamiyordum bi insan neden bu kadar beynimi  işgal ediyor neden bu kadar düşünüyorum anlamamıştım düşünmekten kafayı yicektim insanin durduk yere  yatarken sanki uyuma dercesine hayatında olan saçma olaylar saçma durumlar saçma kişiler aklına gelir ve biran da sorgulamaya başlar ve kolay kolay kurtulamazya suan o haldeydim bir olayı bir durumu sorgulamaktan dünyadan soyutlaniyordum bunları düşünmeyi bırakıp kızlara baktığım da hepsi benim gibiydi yasemine baktığım da uzaniyordu uyumadigi kesindi oda düşünüyordu eminim gözlerini biran da açıkça bir an korkmuştum ama bir şey var diye düşünerek izlemeye devam etmişti koltuktan kalkar kalkmaz adeta goz bebekleri yok olmuştu bir anda yere yigilmisti hemen onu alıp hastaneye gitmiştik doktor bir şeyler zırvalamıştı ama gram birşey anlamamıştım ama anladığım tek şey önemli birşey değildi yasemin ise hala baygindi odasında uyarmasını bekliyorduk bir kaç dakika sonra uyanmisti "öldüm mü " "he yasemin sen öldün bizde arkandan geldik malmisin kızım bayildın biran da amk " "olur öyle şeyler siktir edin amk en son gördüğüm şey o pürüzsüz parlak parkelerdi amk " Kızlar ile gülmeye başlamıştı kız uyaninca bile ironi yapip kendini dalgaya alıyordu "bir an önce çıkalım iyiyim ben uyumak istiyorum" "tamam özlem doktor ile konuş sor çıkalım sonra" "tamam hemen gelirim" oturmuş özlemi bekliyorduk özlem doktorla konuşup gelmişti doktor cikabilecegimizi söylemişti bizde hemen çıkmıştık hastanelerden nefret ediyorduk hepimiz hastanede adeta can cekisiyorduk yani ozlem yasemin ve ben yagmur ve zehrayi tam tanımadığımız için bilemiyordum ama iyi seçimler yaptığımız belliydi salak yağmur beyin kanamasi diye diye aglamisti garibim masum zehra da inanıp aglamisti hastaneden çıkıp arabaya geçmiştik yasemin ben kullanirim desede izin vermeyip direksiyona gecmistim sessiz ve sıkıcı bir yoldan sonra eve gelmiştik arabayi parkedip kizlarla eve girmiştik yasemin salondaki telefonunu alıp odasına gitmişti yarın okul vardı yasemin bunu hasta haliyle bile akıl edip doktordan rapor almıştı bile yarin gitmicekti pezevenk ama biz mecburduk hepimiz odalarımıza dagilmistik hiç bir sey düşünmek istemiyordum kısa bir duş alıp kendimi yatağa attım düşünmek istemiyordum kendimi uykuya bırakmak daha mantikliydi uyumam çok da uzun surmemisti ...........

~Sonu Olmayan Düşler~(BTS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin