KİM KRALLIĞI'NIN HÜKÜMDARI ~TAEJİN~

3. Bölüm

Hava iyice kararmıştı. Taehyung atından inip geceyi geçirebilmek için kamp yapmaya karar verdi. Şimdi tek sorun bu tripli omegaya yemek yedirmekti. Ama ondan önce onu çadıra götürmeliydi. Ancak yedek çadır yoktu. Omaga, Taehyung'un çadırında kalmalıydı.

Taehyung çok düşünmeden kapıyı yavaşça açtı. Omaga içeride bağlı olduğu iplerin arasında uyuyordu. Gerçekten çok sevimli duruyordu. Yavaşça omagaya yaklaşıp ipleri çözdü. Ardından kucağına alıp kendi çadırına ilerlemeye başladı. Yer yatağının diğer tarafına omegayı yerleştirdikten sonra kendisi yemek yemeye gitti. Omagayı şuan uyandırmak istemiyordu. Fazladan strese gerek yoktu.

***

Çığlık sesinin gelmesiyle Taehyung anında yerinden doğruldu. Bir anda kalktığı için başı dönmüştü. Karşısında kendisine öfkeyle bakan omegayı yeni fark ediyordu.

"Neler oluyor?"

"Ne mi oluyor!? Ne cüretle benim yanımda uyursun sen!?"

Taehyung tam, sakin ol sana bir şey yapmadım diyecekken birden omega çadırın dışına çıktı. Taehyung tam ne yapıyor diye izlerken omega elinde avuç içinden biraz daha küçük olan taşlarla döndü. Taehyung, omeganın elindeki taşları görünce gözleri büyüdü. Tam bir şey diyecekken taşların atılması bir oldu. Taehyung sürekli taşlardan kaçmaya çalışıyor, omega ise devamlı taş atıyordu.

Taehyung daha fala dayanamayıp askerlerine bağırdı.

"Nerdesiniz gerizekalılar! Kralınız burda taşlanıryor siz ortada yoksunuz!"

Seokjin öfke ve alay karışıklı bir söz söyledi.

"Ne kralı be! Şeytan taşlıyorum ben şeytan!" 

Taehyung şuan taşlanmasaydı emindi ki gülerdi. Ama şuan...

Askerler hızla Seokjin'i yakaladı. Taehyung taşlanmaktan kurtularak bunun rahatlığıyla derin bir nefes aldı.

"Bağlayın onu. Derhal!"

Askerlerden biri hızla ip getirdi. Omega olduğu yerde daha çok kıvranmaya başladı. Tekrar bağlanmak istemiyordu.

"Hayır! Bağlanmak istemiyorum! Bırakın beni!"

"Eğer biraz anlayış gösterip anlatmama izin verseydin seni daha bağlatmayacaktım. Ama sen her zamanki gibi asiliğini konuşturdun. Şimdi bunun bedelini yol boyunca çekeceksin."

Jin, kaşlarını çatılabilirmiş gibi daha da çatmıştı. Ama bu sefer gözleri de dolmuştu. Taehyung bunu fark ettiğinde derin bir nefes aldı. Sonra çadırdan çıktı. Askerlere kahvaltı hazırlanmasını söyledi.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra çadırları toplayıp tekrar yola düşmüşlerdi. Namjoon doğu tarafını Taehyung ise ülkenin batısını yönetiyordu. En yoğun taraf batıydı. Ancak savaşların çoğu doğu da olurdu. Bu yüzden çoğu zaman doğu tarafına gitmek zorunda kalmıştı Taehyung.

Sonunda saraya gelmişlerdi. Taehyung atından inip askerlerine döndü.

"Omegayı odama çıkarın ve nikah hazırlıklarına başlayın. Her şey olabildiğince hızlı ve tam olsun. Yarın tüm halkın içinde evleneceğim."

Taehyung hızla saraya girip birkaç adamıyla görüştü. Akşam olduğunda odasına gitti. Omega, Taehyung'un yatağında elleri ve ayakları bağlı bir şekilde oturuyordu. Taehyung önce dolabından kıyafetlerini alıp banyoya gitti. Üzerini giyinip omeganın yanına geri geldi.

Taehyung Jin'in kollarını çözmeye başladı. Ardından ayaklarını çözdü. Omega kendisine yorgun ama hiç eksilmeyen bir nefretle bakıyordu.