soukoku one shots

sarhoş geceler ve keyif banyoları

O gün, gece huzurluydu. Yelkovan sabah üçe vurduğunda Chuuya apartman dairesinin kapısını sertçe tekmeleyip kapının kilitlerini kırdı. Omzundaki adama lanet okurken aynı zamanda onun başını bir yere vurmaması için nazikçe tutuyordu. Chuuya gerçekten kendisiyle çelişen biriydi.

"Sadece evde şarabım bittiği için yakındaki bir bara inecektim. Başıma gelenlere bak, aptal Dazai."

Dazai, partnerinin ne dediği hakkında bir fikri olmasa da kıkırdadı. Yalnız 17 yaşında, sadece bir çocuk ama iki şişe viski sonrasında yürüyecek hali yok. Şüphesiz - olsaydı onu hal ve hareketlerinden tanrı ilan ederlerdi. Tabi olmaz. Dazai de bunun farkındaydı, Chuuya'nın onu kurtarmaya geleceğini biliyordu ve içti.

"Chuu-chan!" keyifle şakıdı. Sesi küçük dairede yankılanmıştı. "Gel banyo yapalım," ayakları üzerinde yalpalarken onu kolları altından tutan adamı çekiştirdi. Chuuya büyük bir zorlukla direniyordu. Dazai ağır biri değildi, Chuuya onu rahatlıkla kenardaki kanepelerden birine atabilirdi fakat içtiği birkaç kadeh şarap ve Dazai'nin kötü kokusu onun da yürümesini bir hayli zorlaştırmaktaydı. Partnerini yatıracak diye ona zarar gelsin istemediğinden - ki Dazai en küçük çizikte bile ağlayarak koca apartmandaki herkesi uyandırırdı - olabildiğince yavaş ve nazik olmaya özen gösteriyordu.

"Hayır, bandaj israfı. Seni yatağına götürüyor ve kendi evime def oluyorum."

"Ama Chuu-chan!" Dazai sahte bir hüzünle alt dudağını sarkıttığında Chuuya soluk ışığın altında onu inceledi. Gözlerinin altı mosmor olmuştu, son birkaç ayda bir sürü kilo vermişti ve elmacık kemikleri olması gerekenden daha fazla çıkmıştı ortaya. Dazai hayatının baharında çökük görünüyordu.

"Senden nefret ettiğimi biliyorsun," diye mırıldandı adımlarını banyoya yöneltirken.

Dazai otuz iki diş sırıttı, "Ben de senden nefret ediyorum Chuuya."

Chuuya sabah olunca partnerinin hiçbir şey hatırlamayacağının farkındaydı. Kendisine nasıl seslendiğini, onunla konuşurken kullandığı samimi ses tonunu, gözlerinin parlamasını... Dazai Chuuya'ya gösterdiği tüm şefkati unutacaktı fakat Chuuya yine onun arkasını toplamaya ve gizlice onu mutlu etmeye çalışmaya devam edecekti.

Dazai'yi küçük küvetin içine oturtup lavabonun ışıkları açtı. Etraf aydınlanırken kumral adam gözlerini kırpıştırsa da bir ses çıkarmadı. "Müzik setini açar mısın," diye fısıldadı birkaç saniye sonra. Chuuya onu ikiletmedi, banyo dolaplarının üzerinde duran küçük setin açma düğmesine basınca yavaş ve gençlik aşkını anlatan bir şarkı çalmaya başladı.

Kendi gömleğinin düğmelerini açamayacak kadar başı dönen Dazai sadece iki düğmeyi çözebilmesinden sonra sinirle başını geriye bıraktı. Söz tutan birisi olmadığından kendisine "Bir daha bu kadar içmeyeceğim," bile diyememişti. Bunun üzerine Chuuya küçük adımlarla yanına gelip çömeldi ve düğmelerini çözmeye başladı. Her düğme çözüldüğünde Dazai'nin beyaz teninin üzerindeki bandajlar, kesikler ve dövüşlerden kalan morarıklar belli oluyordu. Dazai tavanı inceleyip parmaklarıyla küvetin kenarında şarkıya ritim tuttururken Chuuya ise dalgın gözleriyle onu incelemekteydi.

Chuuya'nın partnerini koruyup kollaması gereken biriymiş gibi görmesi hem bir avantaj hem de bir dezavantajdı. Avantajdı çünkü böyle durumlarda gücenmiyordu, ne kadar zaman aldığından, kendisini yorup yormadığından, onu meşgul ettiğinden... Hiçbiri umurunda değildi. Ve bir dezavantajdı çünkü o kişi Osamu Dazai'ydi.

Chuuya, Dazai'nin sırtını destekleyerek gömleğini kollarından sıyırıp çıkardı ve yere bıraktı. Dazai kemerini çözüp pantolonunu da belinden aşağı doğru çekti, Chuuya paçalarından tutup onu da çıkardı. Sarhoş genç çoraplarıyla büyük bir savaş verdiğinde Chuuya kahkaha atmamak için kendini zor tuttu, bir bebek gibi eğilip bükülüyor fakat çoraplarını çıkaramıyordu. Hepsi o sırık gibi boyu yüzündendi. En nihayetinde bir çift siyah çorap da banyo mermerine düşünce Chuuya arkadaşına yakınlaşıp "Tamam mısın, bandajların kalacak mı?" diye mırıldandı. Sesi belki de partnerinin onu daha önce duymadığı kadar yumuşak ve nazikti. Dazai yavaşça başıyla reddettiğinde Chuuya bileklerinden başlayarak bandajları sökmeye başladı.