11.BÖLÜM

95 5 1
                                    


Pis yedili telaşlı bir şekilde ameliyathanenin önünde bekliyorlardır.Hepsi çok üzgündür.Özellikle Günçiçek.

Mert-Abi hayatta en sevmediğim şey şu hastanede birini beklemek ya.

Güney-Kim seviyor ki be oğlum.

Sevil-Umarım bu bekleyişimizin sonu çok güzel olacak ya.

Günçiçek-İyileşir demi Rüzgar.

Neşe-Tabii iyileşir ya.Buradan sapasağlam çıkacak ve okuluna devam edecek.

Günçiçek-İnşallah.

O sırada tedirgin bir şekilde Ethem gelir.

Ethem-Çocuklar,çocuklar Rüzgar'ın durumu nasıl?

Mert-Ethem amca bizde bilmiyoruz.

Neşe-Doktorlar henüz bir şey demedi.

Ethem-Doğru söylüyorsunuz demi.Beni kandırmak için değil.

Peker-Valla doğru söylüyoruz.

Ethem-Ya neden bu çocuğun başına bu kadar şey geliyor ya?

Ethem ağlamaya başlar.

Günçiçek-Ethem amca sizin kuvvetli durmanız lazım.

Neşe-Kesinlikle öyle.Siz kuvvetli durun ki evrende Rüzgar'a pozitiflik iletsin ve Rüzgar'da iyileşsin.

Sevil-Evladınız biliyoruz çok zor durum ama eminim ki Rüzgar buradan sapasağlam çıkacak.

Ethem-Rüzgar'a hep iyi arkadaşlıklar,samimi ve sahte olmayan dostluklar kur derdim.Dediğimi yaptı ve sizinle arkadaş oldu.İyi ki varsınız.

Güney-Lafı bile olmaz.

Mert-Rüzgar ne kadar sizin evladınızsa bizim de kardeşimiz.

O sırada Arda,Semih ve Kerem gelir.

Semih-Geçmiş olsun.

Ethem-Sağolun komiserim.

Arda-İnanın bizde çok üzüldük.

Kerem-Ethem bey sizi burada bulmuşken bir iki tane sorum var onları sormak isterim.

Ethem-Tabii ki de.

Kerem-Ben bu kazanın normal bir kaza olmadığını düşünüyorum.

Mert-Nasıl yani?

Kerem-Yani bu işin ben böyle planlı olduğunu düşünüyorum.

Semih-Kısacası bu işi birisi planlamış ve yapmış.

Günçiçek-Yalnız bildiğim kadarıyla Rüzgar'ın öyle bir yani öyle can düşmanı yok.

Neşe-Rüzgar çok iyi çocuktur.Yani öyle gidip onu öldürecek kadar kini olan bir düşmanı olduğunu sanmıyorum.

Arda-Ethem bey siz oğlunuza daha yakınsınız.Var mı şüphelendiğiniz biri falan.

Ethem-Şüphelendiğim yok.Emin olduğum biri var.

Kerem-Kimmiş o.

Ethem-Tuncay Yılmaz.

TUNCAY'IN OFİSİ

Tuncay masasında oturmuş telefonuyla uğraşıyordur.O sırada içeri telaşlı bir şekilde bir adam (Celal) girer.

Celal-Abi.

Tuncay-İnsan bir kapıyı vurur lan hayvan.

Celal-Çok özür dilerim abi ya.Ama bu haberi duyunca pek o aklıma gelmedi.

Pis Yedili YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin