1. BÖLÜM

20.9K 378 34
                                    

Hepinize keyifli okumalar satır aralarında benimle düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim...


Adım adım arkamdan gelen ayak sesleriyle hızlandım. Yine her zaman ki gibi, okuldan çıkma saatimi beklemiş eve gidene kadar da beni takip etmişti. Onunla kaç kez konuşmaya bu işin sonunun olmayacağına ikna etmeye çalışmıştım, ama ne yazık ki çabalarım sonuçsuz kaldı. Mahalledeki insanların gözünde harika bir damat adayını kaçıran aptalın tekiydim ,fakat hayallerimin kıyısında onunla ya da başkasıyla evlilik fikri geçmiyordu .
Okuduğum üniversiteden bir an önce mezun olup kendi ayaklarımın üzerinde durarak yaşamıma devam etmek istiyordum. Bana karşı duyduğu sevgi yada aşkın ötesinde hastalıklı duygularla dolu olduğunu düşünüyordum bazen .Korkutucu bakışlarıyla mahalledeki erkeklerin, hakkımda bolca dedikodu yapılmasına izin vermeyen koca teyzelerin korkulu rüyasıydı.

Artık evimin olduğu sokağa girdiğimde arkama döndüm ve bir zift gibi parlayan gözlerine baktım ;heybetli bedeni ,gözleri ,bakışı ,kokusu her kızı etkisine alabilecek güçteydi. Eğer bu şekilde ısrarcı tavrı ve beni boğan hareketleri olmasaydı bir şansımız olurdu belki...

Bakışlarıyla artık içeri gir diyordu bana ,onunla konuşup yine yaptıklarının saçmalık olduğundan bahsedeceğimi bildiği için konuşmamı istemedi sanki. Ben de daha fazla durmadım eve anahtarımla kapıyı açarak içeri girdim .Ayakkabılarımı çıkararak salona geçtim annem her zaman ki gibi koltukta televizyon izleyen babama meyve soyuyordu. Benim geldiğimi görünce annem "Hoş geldin kızım geldiğini duymadım hiç" dedi, " Anahtarım yanımdaydı annecim o yüzden duymamışsındır "dedim ben de ve onlarla kısa bir sohbet geçirdikten sonra üstümü değiştirmek için odama çıktım .

Müstakil olan evimizin çatı katını kendime çok güzel dekore edip orayı odam yapmıştım. Tabi bunun için abimle uzun soluklu bir rekabet yaşamıştık. Sonunda annem ve babamın desteğiyle de onu alt etmeyi başarıp odayı kapmıştım.

Penceremin önündeki çiçeklere baktıktan sonra perdemi çektim ve yatağıma uzanıp her zaman yaptığım gibi hayatımı bir kez daha sorgulamaya başladım. Yaman hayatımın ortasın oturan adam onunla nasıl baş edecektim acaba ,mahallelinin gözünde Yaman 'ın karısı niteliğindeydim artık. Elbette ki annem ,babam ve abim de bu durumdan haberdardı. Bana karşı duyguları olduğunu ve görüşmek istediğini annesi Gülay teyze ile beraber haber yollamıştı. Daha önce mahallede ola birkaç düğün harici adam akıllı yüz yüze gelmişliğimiz bile yoktu, beni nerde görüp bu kadar yoğun hislerle bağlanmasına şaşırıyordum.

Mesleği elinde ,yaşı otuzların başında olan Yaman ille de Dilruba diye tutturduğu için adımız her yerde destansı bir aşk hikayesi diye anlatılıyordu. Birkaç kere istemeye geldiklerinde babam benim rızam olmadığı için reddetmişti fakat Yaman beyimiz bir hışım sinirle evden çıkıp mahalleyi yakıp kavurmuştu.

Abim askere gittiği zaman babama kesin bir dille " O herifi Dilruba dan uzak tutun baba " diye tembihlemişti. Canım abim de gideli 2,5 ay oluyordu onu çok özlemiştim. Gelince onu burada çok sevdiği nişanlısı Zeynep abla ve bizler bekliyorduk.
Gözlerimin dolduğunu görünce düşünmeye son verip telefonumu elime aldım ve sosyal medyada biraz dolaşmaya başladım, Mehmet abinin paylaşımı dikkatimi çekti bir meyhanede oturup içiyorlardı yanlarında Yaman ve onun tayfası da vardı.

Fotoğrafı biraz inceledim ve Yaman ın üzgün haline baktım o üzüntünün sebebi olmak beni çok üzdü ama elimden gelen bir şey yoktu ki. Birkaç dakika daha oyalandıktan sonra anneme yardıma gittim ve beraberce çok güzel bir sofra kurduk bahçeye .Bizim ailenin de vazgeçilmezi bahçeye kurulan sofralardı, babamı hemen evden çağırdım ve güzelce soframıza oturduk .Babam her zamanki tebessümüyle " Ne şanslı bir adamım mideme bayramı yaşatan iki güze hanım var "dedi,annemle bende onun bu söylemine kıkırdadık.

Yemeğimizi afiyetle yedikten sonra bir de çay demledim o sırada hayat bana yine bir taraflarıyla güldü ve babam yoldan geçen Yaman ın babası Muzaffer amcayı çaya davet etti.

Muzaffer amcayı severdim fakat Yamanla olan olaylardan sonra sürekli bana gelini muamelesi yapıyor ve babama bu konuyu açıp duruyordu.

Babam " Muzaffer işler nasıl gidiyor " diye konuşmayı başlatı , Muzaffer amca da " İyi Allah a şükür bizim oğlanlarla yürütüp götürüyoruz " dedi, evet Yamanların kardeşleri ve babasıyla beraber yürüttüğü kocaman bir araba sanayisi vardı.
Ben konunun Yaman a kaymaya başladığını yavaş yavaş anlladığımda Muzaffer amcanın boşalalan çay bardağını alıp içeri geçtim ve biraz oyalandım. İçerden annemin adımı seslenmesiyle el mecbur çay bardağıyla beraber bahçeye çıktım.

Keşke çıkmaz olaydım da babamın Yamanla tavla attığını görmeseydim , ikisi bahçedeki geniş masada oturmuş tavla oynuyor annem ve Muzaffer amca da gülerek onları izliyordu .

Galiba babam abimi dinlememekte ısrarcı davranıyordu. Orada daha faza dikilmedim ve Muzaffer amcanın çayını bırakıp tepkimi sessiz bir şekilde göstererek odama çıktım. Bu yaptığımla annemden okkalı bir terlik yiyeceğimi biliyordum ama bunu umursamadım açıkçası. Işığımı kapatıp kulaklığımla yatağımda müzik dinlemeye başladım. Yarım saat sonra penceremde bir karaltı hissettim ve tam çığlık atacağım sırada onun Yaman olduğunu fark ettim.

Üzerimdeki geceliği hemen düzeltip ona hesap sormak için karşısına geçtim "SEN DELİRDİN Mİ! Nasıl odama girmeye cürret edersin hemen çık yoksa başına mahalleyi toplarım " dedim ama beyefendi beni baştan ayağa süzerek " Özledim seni ,bahçede hemen çıktın gittin gül yüzünü göremedim " dedi .

Kan beynime sıçradı kısık sesle konuşmaya devam ettim "Defol git hem odamdan hem hayatımdan ne laftan anlamaz adamsın sen gözlerimin gördüğü hiçbir yerde seni görmek İS-TE-Mİ-YOR-UM" dedim. Bu söylediklerim onu sinirlendirmiş olmalı ki büyük adımlarla kolumu sıkıca kavrayıp sırtımı duvara yapıştırdı yüzünü yüzüme yaklaştırıp " Dilruba her nazına niyazına katlanırım ama bir daha ağzından istemiyorum kelimesini duymayacağım, eğer duyarsam iki gün içinde kendini KARIM olarak bulursun. Bu bir tehdit değil fakat senin gönlünle olsun bu evlilik diye uğraşırken sen istemiyorum lafını kullanamazsın . ANLADIN MI BENİ ? " tıslar gibi konuşmasının ardından kolumu bırakıp çekip gitti. Ben de olduğum yere çökerek ağlamaya başladım , sinirlerim bozulmuştu.

Biraz daha ağladıktan sonra yatağıma gittim ve babama başka bir şehirde üniversiteme devam etmek istediğimi söylemeyi planladım. Çünkü artık psikopat Yaman dan kurtuluşumun olacağı tek yol buydu UZAKLAŞMAK...



Merhaba arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir yorum ve oylarınızı lütfen eksik etmeyin diğer DİLRUBA ve YAMAN lı bölüme kadar hoşçakalın...

TARUMAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin