sekiz

850 87 80
                                    

''Burada kaç tane mucize var?'' diye sordu Marinette Fu'ya. Yılan mucizesi için onu ziyaret etmeye gelmişti. 

''Bu kutuda yedi tane var.'' dedi Fu. ''Ama bu dünyada başka mucize kutularının olmadığı anlamına gelmiyor.'' 

''Yani yılan mucizesi bu kutudan değil, başka bir mucize kutusundan.'' Master Fu kafasını onaylar anlamda salladı.

''Ve o kutuda Chat Noir'ın yerinde.'' dedi Fu. Marinette garip bir bakış attı.

''Tüm kutular aynı kural üzerine yapıldı. Bir çeşit aynı işlevdeler yani. Sadece hayvan çeşitleri farklı.'' dedi Master Fu. ''Ve her kutuda ying yang bulunur.''

''Yin kadını temsil eder, yang ise erkeği. Ve yılan mucizesi de yang oluyor, aynı Chat Noir gibi.'' 

Marinette iç çekti. Bu Chat'i daha da çok yıpratacaktı, sanki yeterince yıpranmamış gibi.

***

Pastaneyi kapatmak üzereydi. Ailesi Marinette'e saat dört ile altı arası çalışması gerektiğini söylemişti.

Çok fazla müşteri gelmediği için sıkılıyordu.

İşi bittiğinde Chat'e bakmaya gitti. Yine bir kitap okuyordu. 

''Okumayı gerçekten seviyorsun, di mi?'' Marinette'in sesi Chat'i şaşırtmıştı. ''Gerçekten güzel kitapların var prenses.'' dedi gülümseyerek.

''Daha iyi hissetmene sevindim.'' dedi Marinette yanına, yatağına çıkarken. 

''Her şey için teşekkürler Marinette.'' dedi Chat ve Marinette'e sarıldı. Marinette en başta şaşırsa da sarılmasına karşılık verdi. Dakikalar gibi geçen uzun bir süre sarılı kaldılar, Chat Marinette'den uzaklaşınca Marinette'in uyuyakaldığını fark etti.

Bugün cumaydı ve yarın okul olmaması Chat'i olduğundan daha mutlu yapmıştı.

Chat arkasına yaslandı, Marinette kafasını Chat'in göğsüne koymuş hala uyuyor ve ona sarılıyordu. Chat ona doğru gülümsedi.

''Çok güzelsin.'' diye fısıldadı Chat ona sarılırken.

Yorgun hissetmiyordu. Marinette'in ona karşı bu kadar yakın olduğu her saniyeyi sonuna kadar yaşamak istiyordu.

''Sana söylemiştim, endişelenmeni gerektirecek bir şey yok.'' dedi Tikki ve ikisine bakarak gülümsedi.

''Benden hala hoşlanmıyor.'' dedi Chat ve iç çekti.

Tikki neredeyse gülecekti ama kendisini tuttu. ''Elbet bir gün hoşlanacak.''

***

Bir sonraki gün Marinette kendisi kadar sıcak olan bir bedenin üzerinde uyandı. Yavaşça gözlerini araladı ve kafasını hafifçe yukarı kaldırınca huzur içinde uyuyan çocuğu gördü.

Bir süre Chat'in suratına baktı. ''Daha önce sana insanlara bu kadar uzun süre bakmaman gerektiğini söylenmedi mi?'' 

Chat'in yeşil gözleri açılıp Marinette'e baktığı anda Marinette tamamen kırmızıya döndü. 

''B-Ben b-bakmıyordum,'' Kekelediği için kendine lanet okudu.

Chat'den kendini çekti ve yanına geçti. ''Bütün gece bu şekilde mi uyuduk?'' diye sorduğunda Chat kafasını onaylar anlamda salladı. 

''Chat, üzgünüm. Ç-Çok ağırım,'' dedi Marinette özür dileyerek. 

''Değilsin prenses, gerçekten.'' dedi Chat gülümseyerek.

stuck - marichat (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin