5. Bölüm

2K 215 71
                                    


Saatimi bir kez daha kontrol ettim ve içeri girdim. Geldiğim yer canlı müzik veren bir hoş bir mekandı. Zor da olsa boş bir yer bulup yerleştim, içerisi aşırı doluydu ve bu durum benim daha çok heyecanlanmama yol açıyordu.

5 dakika sonra Changbin gözüktü. Arkasından da Felix ve tanımadığım 2 kişi daha. Çok fazla oyalanmadan şarkıya giriş yaptılar.

Garip bir şekilde gözlerimi Felix'ten alamıyordum.
Sahneye hakimiyeti beni büyülemişti ya da bilmiyorum belki de sesini ilk defa bu kadar uzun süre duyduğum içindir?

Kapandığı gözlerini açıp kalabalıkta gezdirirken bir anda göz göze geldik. Böyle ani göz göze gelmelere alışamadığım için gerildim. O ise bu durumdan keyif alıyor gibi her zamanki gibi güldü.

*****

Sıra başka bir gruba geldiği için yanıma gelmişler ve bende diğer ikiliyle de tanışmıştım: Minho ve Jisung. Bu ikili sevgiliydi ve ikisi de birbirinden samimi insanlardı, özellikle de Jisung. Gelecekte onunla yakın arkadaşlar olacağa benziyoruz.

Minho ile konuşmaya dalmışken yanımdaki Jisung'un nefesini uzun bir şekilde vermesiyle önce ona sonra da baktığı tarafa döndüm. Felix ve Changbin'e bakıyordu.

Felix Changbin'in parmağındaki yüzüklerle oynuyor, bir yandan da konuşuyorlardı. Nedenini bilmiyorum ama ikisini o kadar yakın görünce yüzüm düşmüştü.. Jisung benim de ikiliye baktığımı fark edince konuştu,

"Takma bu kadar. Felix'in yeni insanlara alışması uzun sürüyor. Biz ilk tanıştığımız zamanlar sadece Changbin'le konuşuyordu."

Minho onun bu dediğine güldü ve "Changbin'le arasındaki bağı hiçbir şey koparamaz, canlı şahit olduk. Hem sende merak etme Hyunjin, fazla uzun sürmez kaynaşırsınız." dedi.

Anlamadım. Ama soramazdım da, sonuçta daha o kadar yakın değiliz.

Biz bunları konuşurken yandaki ikili hareketlenmeye başladı. Soran gözlerle onlara baktığımı fark eden Changbin "Son bir şarkı kaldı." diyerek kısaca açıkladı.

Bu sefer sahneye sadece Felix çıktı ve bilindik bir şarkı söylemeye başladı.(medya) Kimse gözlerini ayırmadan onu izliyordu.

Bu şarkıyı söylerken ne hissettiğini anlayamıyordum. Şarkı boyunca gözleri de kapalıydı.

En sonunda şarkı bitip gitme vakti gelince Jisung evimiz yakın olduğu için beraber gitmeyi teklif etti ama benim aklım bizden ters yönde giden Felix'teydi. O yüzden bir işim olduğunu söyleyip üçlüden ayrılarak Felix'in peşinden gittim.

Biraz yürüdükten sonra içecek bir şeyler alıp boş bir sokağa girdi. Planı sarhoş olmaktı sanırım.. Bende yavaş adımlarla yanına ilerledim, göz ucuyla bana baktı. Tabii yine her zamanki gibi görmezden gelmeyi de ihmal etmedi.

Öyle ne kadar oturduk bilmiyorum ama hıçkırık sesi duyunca soluma döndüm. Sonra elindeki boş şişeyi duvara atarak parçaladı. Onu ilk kez kendi sınırlarının dışında görüyordum, bu halinden korkmadım desem yalan olur.

"Hafızamı yitirmek istiyorum, yeter artık her gün olmadığım birini oynamaktan sıkıldım. Yeter!" diyerek bağırmaya başladı.

O an ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Hızla onu kendime çekip sıkıca sarıldım. Başta kaskatı kesilse de bir kaç saniye sonra benden daha sıkı sarıldı ve ağlamaya başladı.

Biraz sakinleştikten sonra "Teşekkürler ama sabah uyandığımda her şeyi hatırlayacağım için unutmak istediğim anılara yenilerini eklemek istemiyorum." dedi ve her zamanki gülüşü gösterip yanımdan ayrıldı.

Fakat üzgünüm Felix ben o gülüşün arkasına saklanmaya çalışan gerçek seni gördüm. Ve tekrar üzgünüm ki hala sarılmanın etkisiyle arkandan hızla atan bu kalbi yavaşlatamıyorum.





Fic max 10 bölüm olacak ve     aklımda bundan çok daha iyi bir kurgu var. Onu Jihan, Jakehoon ya da Yuwin için yazmayı düşünüyorum ama hala emin değilim 🤷🏻‍♀️
Bu bittikten sonra ona geçeceğim.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Apricity || Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin