O laftan sonra gerçekten daha yakın olmuş, sık sık buluşur hale gelmiştik. Geçen sefer konuştuğumuz sokak özel mekanımız olmuştu resmen. Oraya gider bazen bir şeyler içer bazense sadece kaldırıma oturup sohbet ederdik.
Başkalarının yanında susan Felix benim yanımda "gerçek Felix" oluyordu sanki. Onun 'artık kendim olmak istiyorum' tarzındaki konuşmaları da bu düşüncemi destekler nitelikteydi.
Bu arada Changbin'i de kıskanmıyordum artık. Felix, onun hayatındaki yerinin ne kadar değerli olduğundan da bahsetmişti. Zor bir çocukluk geçirdiği dönemlerde hep onun yanındaymış ve destek olmuş.
O çocukluğuna böyle kısa bir giriş yapınca güven verircesine elini sıkıp "Artık sadece sen ve Changbin yoksunuz, ben de varım ve her zaman senin yanında olacağım." dedim.
Bu dediklerim kocaman gülümsemesine ve bana sarılmasına yok açtı. Bense o zamanlar bu ufak gencin beni nasıl ele geçirip tüm hayatım olacağını bilmeden havada kalan kollarımı ona sardım. O an tek düşüncem onun yüzünden hızlanan bu kalbi duyup duymadığıydı..
Sonraki bölüm final 🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apricity || Hyunlix
Fanfiction"Neden bu kadar az konuşuyorsun?" onun bu gizemini gerçekten merak ediyordum. Bir süre bekleyip cevapladı, "Belki de samimiyetim sadece yakın olduklarımadır?" Sanırım kalbim kırılmıştı. Vazgeçtim, kalbim gerçekten çok kırılmıştı. O ise sonunda gözl...