İki genç birbiri ile evleneli iki yıl geçmişti. Bu iki yıl içerisinde, birbirleri ile anılar biriktirmiş ve bu anıları arkadaşları sayesinde ölümsüzleştirmişlerdi. Şimdi ise, her ikisi de okumuş ve hayatlarını işlerine adamışlardı. İşlerinden geldikleri zaman birbirlerine sarılarak uyuyor, eve gelemedikleri zamanlar ise evlerini koca bir karanlık kaplıyordu. Jeongin, evlerinin eskisi gibi olmadığının farkındaydı. Evleri, onların gelmediği her an solmaya devam ediyordu. Jeongin, bu konu hakkında uzunca düşünmüş ve en sonunda Hyunjin ile de paylaşmaya karar vermişti. Jeongin, bir evlat istiyordu.
"Hyunjin"
Hyunjin elindeki dosyaları bırakarak, yanına ilerlemişti.
"Efendim, Jeong?"
Jeongin kafasını eğip parmakları ile oynamaya başlamıştı.
"Hyunjin, ben baba olmak istiyorum."
"Jeongin bunun gerçekleşemeyeceğini sen de biliyorsun, bebeğim."
"Hayır! Yani şey...evlat edinebilir miyiz?"
Hyunjin şaşkınca gülümseyip eşinin ellerini, kendi ellerinin arasına almıştı.
"Tabii ki Jeong, tabii ki edinebiliriz."
Jeongin, eğdiği kafasını kaldırıp kocasının dudaklarına minik bir öpücük kondurmuştu.
"Teşekkür ederim, Hyunjin"
"Ne için, güzelim?"
"Bana değer verdiğin ve mutlu etmeye çalıştığın için."
Hyunjin dişlerini göstererek gülümseyip aşık olduğu adama sarılmıştı.
"Ben de teşekkür ederim, Jeongin. En başından beri beni asla bırakmayıp yanına gelmemi beklediğin ve beni unutmadığın için."
...
"Hyunjin, uyan!"
Hyunjin gözleri kapalı bir şekilde, mırıldanarak konuşmuştu.
"Jeongin, biraz daha bebeğim. Çok uykum var."
"Ya Hyunjin! Uyan işte erkenden. Bugün evlat edinmeye gideceğiz, çocuğumuz olacak. Baba olacağız, hiç mi mutlu değilsin?"
Hyunjin hızla doğrularak, ayağa kalkmıştı.
"Haklısın, erkenden gitsek iyi olur. Çocuklar kaçıyor sonuçta."
Arkasını dönüp dolaptan kıyafet seçmeye başlamıştı.
"Hyunjin! Bana bak, yolarım saçlarını. Kel kalırsın sonra."
"Jeong, hızlı olur musun? Kaçmasın çocuklar."
"Of, Hyunjin! Ne sinir adamsın. Nerede dün akşamki Hyunjin?"
"Jeongin, beni kaldırdın erkenden. Bak, daha sen bile hazır değilsin. Vallahi kaçacak çocuklar."
Jeongin, sabır dileyerek dolaptan birkaç parça kıyafet çıkarıp giyinmişti.
"Sonunda"
"Hyunjin, beni sinirlendirme."
Hyunjin, Jeongin'e yaklaşarak gözlerinin içine bakmıştı.
"Ama sinirlenince çok seksi oluyorsun."
"Yürü git ya."
"Gidiyorum zaten, sen gelmiyorsun herhalde."
Jeongin Hyunjin'in poposuna vurarak, odadan çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
umbrella, hyunin
Short Story"asla ayrı dünyalarda olmayacağız sevgilim." rihanna | umbrella