SERENİTY

2. Bölüm: SAİLOR KRALLIĞI.

Keyifli okumalar!

Etrafımdaki sesleri algılıyordum benim hakkımda konuşuluyordu daha önce duymadığım seslerde vardı ama bir türlü gözlerimi açamıyordum saçlarımın neden böyle parladığından bahsediyordular mesela Destan anne ise onlara saçlarımın neden altın sarısı olduğunu anlatıyordu.

Cevap basitti annem bana hamileyken sadece ayda bulunduğuna inanılan efsanevi çiçeği canı çekmiş.

Çiçeği babamın emriyle tüm askerler aramaya başlamış en son ki bir cadı saraya gelip onu bulduğunu söylemiş ve babamdan sadece bir şartla o çiçeği vereceğini söylemiş babam anında kabul etmiş çünkü o çiçek için annem yemek bile yemiyormuş.

Cadı ise babama beni korumasını ve zamanı gelince şartı söyleyeceğini söyleyip aniden ortadan kaybolmuş.

Anneme o çiçeğin yapraklarını bir kaseye koyup yedirmişler denilene göre çiçeğin sapı bile altın rengindeymiş ve çiçeğe bakan herkes ona hayran oluyormuş çiçeği annem eline alınca çiçek birkaç tane yaprağını dökmüş annem yesin diye sonra çiçek saraydaki en gizli odalardan birinde saklanmaya başlamış Destan anneye göre çiçek benim yaşamımı temsil ediyor neredeyse öleceğim gün çiçek tüm yapraklarını kapatmış ve boynu bükük bir şekilde cam kavanozun içinde parlamayı bırakmış o gün.

Ben altılı yaşlardayken gizlice saraydan çıkmışım ve çiçek o gün ondan uzak kaldığım için bir yaprağını dökmüş bende bulunduktan sonra tüm günü hasta geçirmişim beni bulduklarında da un çuvallarının olduğu yerde baygın bir şekilde yatıyormuşum.

Destan annenin teorisini destekliyor bu durum da çiçek benim yaşamım.

Gözlerimi araladım odada bir değil ondan fazla kişi vardı . ''Prenses Serenity!'' diye bağırdı biri ''Prenses Serenity uyandı!'' diye bağırdı başka bir kişi burası Orion krallığı değildi peki ben neredeydim.

Yattığım yerden doğruldum.

Gözlerimi araladığımda beni karşılayan manzara şok olmamı sağladı.

Odada bir değil birden fazla kişi vardı ve prens Leo da buradaydı annesi olduğunu düşündüğüm yaşı büyük olmasına rağmen genç görünen kadın gerçi başındaki taçtan bile belliydi kraliçe olduğu

''Aman Tanrım! çok güzel'' diye fısıldadı biri.

''Böyle güzel bir kızım olsaydı bende onu kimsenin görmesini istemezdim.'' diye başka bir fısıltı duydum.

''Su perilerine benzemiyor mu sizce.'' diye fısıldadı bir başka kişi galiba bu sarayın çalışanlarıydı beni merak ettikleri için buraya toplanmıştılar büyük ihtimalle.

''Çok güzel.'' diyen başka bir ses duydum bakışlarım kral ve kraliçeye döndü anında yataktan kalktım ve onları selamladım.

''Çokta kibarmış.'' ''Neden hiç konuşmuyor sesini duymak isterdim.'' dediler fısıltılar git gide artıyordu bir oda dolusu insanın sizin hakkınızda konuştuğunu düşünün sizde o odadasınız bu rahatsız ediciydi.

''Herkes dışarı çıksın.'' dedi gür bir sesle Sailor Kralı Destan anne prens Leo ve kraliçe hariç herkes dışarı çıktı.

İnsanların dışarı çıkmasıyla kral ve kraliçenin suratındaki ifadesizlik silindi ve yerini samimi bir gülümseme aldı. ''Onu en son bebekken gördük gerçi o zaman belliydi büyüyünce çok güzel olacağı.'' dedi kraliçe beni bebekken görmüşler miydi.