USLANMAZ

4.Bölüm

4.Bölüm

Sınıfların olduğu kata indiğimizde ellerini omzumdan çekti.Sonunda.

"Gökalp'le yakın olma"Sanane göt diyecektim de yemedi.

"Her yerde karşıma çıkan o."

"Sana orda olmanın yada onla olmanın nedeni sormayacağım.Boş şeylerle uğraşacak vaktim yok.Sadece ondan uzak dur,rezil olmak yada küçük düşürülmek istemiyorsan"

"Neden beni uyarıyorsun?Sen onun arkadaşısın"

"Safsın,koruma isteği uyandırıyorsun"

"Saf mı?Ben mi?"Oha ama.Cidden bu saçmalık.Kim benim saf olduğuma inanır ki.

"Dediğimi duydun,tekrarlama."

"Ben gidiyorum"diyerek sınıfın olduğu koridora yöneldim.

"Çıkışta benle geliyorsunuz,sen ve arkadaşların.Sizi ağırlamak eğlenceli olacak."

"Gökalp'e götürmesini söylemiştim.Ayrıca ben gelmek istemiyorum,anlaşma iptal.Gökalp'e de söyle o da beklemesin"

"Ben sana seçenek sunmadım.Gökalp'le gelemezsin bu nedenle sizi ben götüreceğim"

"Size yaklaşmayacağım,şu anlaşmayı iptal edelim.Buna gerek yok"

"Beni batıracağın için çok mutluydun,şimdi ne değişti?"

"Ben gidiyorum,dediğim gibi anlaşma iptal."Yürümeye başlayınca yine omzumda ellerini hissettim.Ellerini bastırarak yürümemi engelliyordu.

"Çardağın orda mı demiştin?Orada olacağım,şimdi gidiyorum"dediklerinden sonra ellerinin omzuma yaptığı baskı yok olmuştu ve merdivende ki ayak sesleri kulağıma dolmuştu.Merdiven sesleri kesildiğinde yeterince uzaklaştığını anlamıştım.Sinirimi boşaltmak için çığlık attığım da müdür çıktı karşımda ki odadan.Hasiktir.Müdürün odasının önünde çığlık atan aklımı sikeyim.Koşarak merdivenlerden indim.Siz buna kaçmak da diyebilirsiniz.

Zil çaldığında zaten çoktan topladığım çantamı omzuma takarak bizimkilerin de toplanmasını bekledim.Onlar da hazırlanınca okul binasından çıktık.Yağmur başlamıştı.Hay sikeyim böyle işi.Üzerimde sadece Melih'in 2 gün önce çok beğendiğim için ödünç olarak çaldığım ve istesede vermediğim poları vardı.Mont giymeyi zaten sevmem,ıslanmak daha iyi mont giymektense.Ama yinede eve biraz çabuk gitsek iyi olacak gibi,çenem benden bağımsız titremeye başlamıştı çoktan.Ayrıca mont giymeyi sevmesem de üşümeyi de sevmem.Ne ironi ama.Çıkış kapısına vardığımız da Pamir'in sesini duydum.

"Sözlerini tutmalısın"Aha sıçtım.

"Ben söz falan vermedim.Anlaşma iptal dediğimi de duydun."

"Nedense hiç öyle birşey dediğini hatırlamıyorum"Ben daha birşey demeden Beyza konuştu.

"Benim bugün maçım var,unutmuşum.Gitmem gerekiyor"diyerek gitti.Diğerleri de hava ne kadar kötü olsa da beleş yemek kaçmaz diyerek beni sattı.Şuan mı?Evet kafeye doğru yürüyoruz.

"Ya ben üşüdüm be"diyerek sırılsıklam olmuş saçlarımı geriye atıp bir kez daha sardım kollarımı vücuduma.Bu polar hiç de kalın değil.

"Montumu vermemi ister misim güzellik?"

"Hiç sormayacaksın sandım lan"

"Neyse,zaten vermeyeceğim.Buda sana ceza olsun,mont giymeyi sevmem diye gezinmezsin artık"diyerek dalga geçti.

"Sikeyim senin dalganı,donuyoruz lan burda"Pamir bizi götürdüğü için hepimizin önünde yürürken birden durdu.Arkasını dönerek bunalmış bir şekilde bana baktı.