Gecenin Kırmızı Rengi

Karanlığı delip geçen kırmızı bakışlar...

Yağmur şiddetini azaltmış , saat gece yarısını göstermek üzereydi. Adımları istemsizce hızlanıyor ancak midesindeki o rahatsız edici his ve baş dönmesi ara sıra sendelemesine sebep oluyordu. Yürüdüğü Arnavut kaldırımı yolların , ayağındaki yüksek topuklu ayakkabı ile verdiği savaş ise ayrıca can sıkıcı bir durum olmuştu. Durup , son birkaç saatte neler yaşadığını idrak etmek istiyor lakin yürüdüğü yabancı sokaklar ve vücudunun her bir yerinden patlak vermeye başlayan tuhaf değişimler buna müsade etmiyordu. Ara sıra baş dönmesi nedeniyle , gözü kararıp sendeliyor ve acemice bir duvara tutunup soluklanmaya çalışıyordu. Bir anlığına gözü ayakkabılarında boş bir sekilde gezindi. Gecenin başında , henüz dışarı çıkmaya hazırlanırken , kırmızı veya siyah topuklu ayakkabılarını giymek konusunda kararsız kaldığını anımsadı. Derin yırtmaçlı eteğinin kadifemsi matlıkta siyah rengine tezat oluştururcasına kırmızı parlak deriden bu topuklu ayakkabıları tercih etmişti. Saten beyaz bir gömlek ve incecik siyah naylon çoraplar ile kendini bu gecenin yıldızı olacağına dair ikna ederek ayrılmıştı evden. Kısa bir an , bir gülümseme belirdi yüzünde ve çabucak kayboldu. Geceye dair hatırlamaya çalıştığı herşey öylesine bulanık ve parçalar halindeydi ki bu durum onun daha da histerik bir endişeye kapılmasına neden oluyordu. Kendini , adımlarını daha kararlı bir şekilde attığına inandırmak istercesine ayakkabılarının topuklarini daha sert vurarak ilerlemeye başladı. Bir ses duydu , çok ta uzakta olmayan birinden. Sanki seslenir gibi ancak inleme ile de karışık tuhaf bir seslenme. Birkac saniyeliğine durur gibi oldu ancak sonrasında aldırmaz bir tavırla topuklarını vurarak yoluna devam etti. Döndüğü her sokak yeni bir dar sokağa bağlanıyor ancak merkezi yada insanlarla dolu bir yer göremiyordu. Dönüp arkasına hizlica bir bakış attığı esnada tam olaral tarif edemeyeceği bir karaltı gördüğünü sandı. Adımlarını daha da hızlandırdı. Kulağı arkasından onu takip ettiğine neredeyse emin olduğu o silüetin çıkardığını sandığı seslerdeydi. Hışırtıya benzer bir ayak sürümesi ve derinlerden gelen hırıltılı bir inleme... Ne kadar hızlı giderse gitsin seslerin yaklaştığına emindi. Artık neredeyse koşar adım yürüyorken hızlı bir hamle ile ayağını hafifçe yukarı kaldırıp ayakkabılarından tekini çıkarıp diğer tekine hamle etmişti ki omzuna birinin dokundugunu sanıp korkuyla geriye dogru sendeledi ve oldugu yere kalçasının üzerine düştü. Arkasına bakmaya cesaret edemiyor ve bir yandan da hızlı bir hamle ile doğrulup koşmak istiyordu. Sanki son bir hamlesi kalmış ve bu konuda başarısız olursa herşey bitecekmiş gibi geliyordu. Hızlı düşünüp birden karar verdi ve henüz ayağından çıkarmadığı diğer topukluya hamle etmişti ki kulağının dibinde ensesindeki tüm tüyleri ürperten o hırıltılı sesi duydu. "Yardım...."
Cümlenin bitmesini bekleyemedi ve kalbi deli gibi çarparken olanca gücüyle yerden dogrulup ileri dogru atildi. Bu sırada ilk çıkardığı ayakkabısı sol elinden fırlamış ve sokağın karanlıkta kalan tarafina doğru gitmişti. Uzun ve çevik bacakları , ayakkabılardan kurtulmanın verdiği anlık rahatlamayla , engebeli kaldırım taşları üzerinde hızlıca koşuyordu. Arkasına bir an olsun bakmadan sokağı hızlıca döndü. Sokağı dönmeden hemen önce son kez derinlerden bir ses duyduğuna yemin edebilirdi. Birkaç dakika hiç durmadan koştu ve bu sırada da en az dört veya beş sokaktan dönüş yaptığına emindi. Yönünü rastgele tayin ettiği icin bir anlığına içinde , bulunduğu konum üzerinde dönüp durduğuna dair derin bir endişe belirdi. O sırada diğerlerinden biraz farklı görünen bir apartman kapısı önünde durakladı. Siyah beyaz bir filmin icinde renkli tek obje gibi duran kıpkırmızı kapıya bakakaldı. Sokaktaki tek lamba sahnedeki tek sanatçıyı aydınlatıyor gibi o kan kırmızısı kapıyı işaret ediyordu sanki. Ayakları istemsizce kapıya doğru döndü. Temkinli adımlarla kapıya dogru birkac adım atmıştı ki. Arkasından yine o ayak sürüme sesini duydu. Çevik bir hamle ile sonrasını hic düşünmeden kapının tokmağına elini attı ve bir hamlede açılan kapıdan kendini içeri , karanlığa doğru bıraktı...