Tanrılar kurban istiyor...

21 2 0
                                    

Selim , İstanbul'un sayılı zenginlerinden bir ailenin tek erkek evladı olarak dünyaya gelmişti. Tüm öğrenim hayatını özel okullarda geçirmiş , çevresinde oldukça popüler , karizmatik bir gençti. Gençlik yıllarında yurt dışında eğitim almış , normal bir insanın hayal edebileceğinin de ötesinde imkanlarla büyütülüp , yetiştirilmisti. İmparator babasının , krallığının tek veliahtı ve varisiydi. Günü geldiğinde layıkıyla verilen gorevleri yerine getirmiş ve o herkesin hayallerini süsleyen ticari imparatorluğun başına geçmişti. Buna rağmen babası ile ilişkileri oldukça garip bir haldeydi. Çocukluğundan bu yana babası ona sürekli yeni bir hedef belirlemiş , o da bu hedefler doğrultusunda hayatını sürdürüp , ödüllerini almıştı. Babasına karşı hissetiklerini sevgi olarak tanımlayamıyordu Selim. Annesini erken yaşta kaybetmiş neredeyse silinmiş birkaç anıdan ibaretti. Selim'in annesi ardından hiçbir not veya mektup bırakmadan , kocasının silahını başına dayayıp intihar etmişti. Annesini kaybettiğinde henüz ilkokul çağında bile değildi Selim. Anne figürü , Selim'in hayatında ,  nedenini hicbir zaman bilemeyeceği bir eksiklikti. Bu eksiklik ve babasının sonu gelmeyen yeni hedefleri Selim'in iç dünyasında kimsenin farkına varamadığı bir karanlığı körüklüyor ancak Selim içindeki karanlıkla yaşamayı öğrenmeye başlıyordu.  Yıllar içinde günden güne ruhunda gizlice büyüyen öfkeyi gizli tutmayı daha da iyi başarıyordu. Ta ki bir gece herşeyi dışarı vurmasına sebep olan o olay yaşanana kadar.  Amerika'da geçirdiği öğrenim günlerinden birinde , babasının kendisi için özel kiraladığı deniz kıyısındaki villada bir parti vermişti Selim. Gece muhteşem başlamıştı. Okulun tüm elit oğrencileri bir arada çılgınlar gibi egleniyordu. Yakın arkadaşları ve hemen hemen çevresindeki herkes Selim'in kendisini bir tanrı gibi hissetmesine neden oluyordu. Gece ilerliyor parti çığrından çıkmaya başlıyordu. Uyuşturucu maddeler ve alkolün etkileri grubun üzerinde hissedilmeye başlamış Tanrılarına kurban vermek isteyen bir kalabalık haline gelmişlerdi. O yılın yeni başlayan öğrencileri içinden seçilen güzel kızlar , adet olduğu üzere davet edilmiş ve önceden kararlaştırıldığı gibi içlerinden en masum güzelliğe sahip olanı tanrıya kurban verilecekti. Işıklar kırmızı ve ortam kararmaya başlamış , davullar çalıyor ,  tanrı Selim villanın en üst katındaki merdiven korkuluklarına kurulmuş tahtında kurbanını bekliyordu. Özel bir düzenek ile mahçup ve güzel kız yukarı doğru kaldırılmaya başlamıştı. Tanrı kollarını göğe doğru açtı. Genç kız tanrının göğüs hizasına kadar kaldırıldığında düzenek durdu. Tanrı kollarını genç kızın narin bedenine doladı ve güçlü bir şekilde kavradı. Düzenek geriye dogru inmeye başlamış , kızın bacakları boşlukta sallanır şekilde tanrının kollarına kendini bırakmıştı. Kalabalık haykırmaya başladı " Lose your virginity or lose your life!" (Ya bekaretini ya canını kaybet!). Genç kız oldukça utanmış ancak alkol ve uyuşturucunun etkisi ile fazlaca tepki veremiyordu. Birden tanrının gözleri karardı. Başı dönüyor ve kollarındaki gücü kaybetmeye başlıyordu. Genç kız tanrının kollarından kaymaya başladığını anlamış can havliyle çığlık atıyordu. Kalabalık iyice cosmuş , kızın çığlıklarını kendilerince yorumlayarak "Virgin choose to Death!" (Bakire ölümü seçti!) diye haykırıyordu. Tanrı , kurbanı ile son kez göz göze geldiğinde , kızın umutsuzca çığlıkları arasında yardim icin yalvaran bakışlarını görmüştü. Tanrı gülümsedi istemsizce. Sonsuz bir an gibi sürdü düşüş ve genç bedenin kırılan kemiklerinin sesleri partinin müzik seslerini yırtarcasına çınladı devasa villanın salonunda. Tanrı boşluğa doğru bakıyordu. Garip ve çarpık bir hal almış , boş bir çuvala benzeyen bedenin son kas seyirmeleri sırasında orgazm olduğunu hissetti. Kurban verme işlemi tamamlanmıştı... Takip eden günlerde Selim'in babası ekonomik gücünün gövde gösterisini yaparcasına bir avukat ordusu ile Amerika'ya gelmiş ve veliahtını yüklü bir kefalet ile kurtarıp imparatorluğunun başına geçmeye hazirlamaya başlamıştı.
Selim'in psikolojisinde bir bozulma olmamasına rağmen , babası profesyonel bir destek alması gerektiğini düşünüp sahibi olduğu özel hastanelerden birinden bir talepte bulunmuştu. Talepten cok bir emir olan istek "En iyi psikiyatristinizi oğlumun hizmetine  vereceksiniz. Bundan sonra maaşının karşılığında sadece oglumla ilgilenecek!".....

Gecenin Kırmızı RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin