bubblehun:
Şehri ayaklarımız altına seren camın önündeydik. Ben arkanda, ellerim karnında, boydan boya camın bedenlerimizi hafif hafif yansıtmasında. Bedenine iki beden büyük gelen gömleğim üzerindeydi sadece, ben ise çıplaktım. Arkamızda, birlikte dağıttığımız bir yatak bulunuyordu. İkimiz de hassastık ve kıvrımlarında can bulmaktan aciz olmayan parmaklarım karnından hareketleniyordu. Zaten sana sarılır haldeydim fakat bedenimin çıplaklığını hissettirmiyordum. Ancak kasıklarımı gömleğin yarısını örten kalçalarına yasladığımda hissettin. Hissettin ve bedenindeki anlık kasılmayı, sonrasında gelen gevşemeyi bana yansıttın. Başının ardını omzuma yaslayıp yüzünü boynuma çevirdin. Tenimde hissetmeye başladım nefesini. Dudaklarını hissetmem ise hiç geç olmadı. Boynuma yumuşak öpücükler bırakıyordun fakat birkaç dakika sonra hırçın bir şekilde sırtımı çizecektin. Düşüncesiyle gülümserken yüzümü sana çevirip dudaklarımızı buluşturdum. Islak ve sesli öpüşmemiz odada yayılırken kalçanı belli belirsiz erkekliğime sürttün. Üstündeki kumaş hiç kaldı. Aşağıdan yukarıya iliklediğin üç gömlek düğmesini çözdüm. Dudaklarımızı ayırıp gömleği çıkarttım. Yere düştü. Bana dönmek istedin ama izin vermedim. Güneşin kırılarak yansıdığı göğsünden karnına doğru sürüklediğim parmaklarımı kalça yanağına getirdim. Kavradığım sağ kalça yanağını sıktım, dolgunluğu tam avucuma göreydi. Ani bırakışımla titredi. Bir kez de, vurarak titrettim aynı yeri. İnildeyerek göğsüme yayıldın. Hoşuna gittiğini sezerek bir kez daha, daha sert vurdum. Ereksiyonum kuyruk sokumunu taciz ediyordu.Parmaklarımı kalçanın altından sağ bacağına sürükleyerek ufak bir yönlendiriş verdim, ayak parmaklarını boydan boya camın santimlik pervazına yaslayıp hem bacaklarını aralamış oldun hem de deliğini bana sunmuş. Omzuna naif bir öpücük kondurup penisime attım elimi. Kısa bir müddet kendimi sıvazlayıp üyemin başını deliğine dayadım. Ellerin tutunacak bir yer aradı anında. Biri cama yaslanırken diğeri bel hizamdan sırtıma tutundu. Kendimi normal bir ivmeyle içine ittirdim. Sırtımdaki parmakların sıkılaşırken ağzından çıkan ve benimkiyle buluşan inlememiz camı kıracak sandım. Pervaza yasladığın bacağın inmek için saniyelik bir eylemde bulundu fakat engelledim. Ellerimi belinin iki yanına yaslayıp durmaksızın hareket etmeye başladım. Gözlerim önündeki şehir bir tur döndü ve göz kapaklarım karanlığa mahkum etti beni. Ağzım aralandı. Büyük bir hız atlaması yaparak kasık bölgemi kalçana çarptırmaya başladım. Hırıltılı bir inleme yükseldi boğazımdan. Sesin inceldi daha yüksek volümlerde inlerken. Nefes almana dahi izin vermiyordu hızım. Duyduğum haz uç noktadaydı. Prostatını keşfetmiş olmayı, alışmanı sağlamayı, "daha hızlı" diyecek komutlarının hepsinin farkında olmadan ve atlayıp, hepsini tek çıtaya yükselen hazla birlikte keşfetmiş ve keşfettirmiştim. Kapalı gözlerimin önünde yıldızlar parlıyordu.
Ölmediğime emindim ve ölümün bu kadar güzel olmadığına. Fakat başka bir boyuta geçmiştim. Diz kapaklarım titriyordu zevkten, ayakta durmam güçleşiyordu ve sen resmen kollarım arasında eriyordun. Ayakta durman daha zordu ve kollarımla sararak destekliyordum bedenini. Yavaşlamıştım. Nefesimi vermemle eş değer zamanda içine köklüyordum. Bedenin ileri doğru sarsılıyor ve kalçanı bana doğru ittirerek tekrar yaklaşıyordun.
Gözlerimi araladım. Şehir manzarasını beklerken puslu camla karşılaştım. Nefeslerimiz cama buhar yapmış, beni güldürmüştü. Biraz daha aşağılarda ise menilerinin camdan kayan görüntüsü vardı. İçine kökleyişimle menilerimi bıraktım. Ağır bir yutkunuş geçti boğazımdan. Kalın tınılı iniltilerim nefes alış veriş seslerimize katıldı.
Sen öylece göğsümde yarı baygın dururken, işaret parmağımı buharlı cama uzattım ve isimlerimizin baş harflerini yazıp ortasına bir kalp çizdim.
iki video gönderildi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roleplayer | SeKai Texting
Fanfictionjongbear: //ROMANTİK YEMEKLER YATAKTA BİTER bubblehun: //az laf çok rp