4. BÖLÜM

6.1K 183 49
                                    

"-Hep geçer diyorlar Olric. Sence geçer mi?

-Geçer elbet efendim. Bazısı teğet geçer, bazısı

deler geçer, bazısı parçalar geçer.

Ama elbet geçer."

OĞUZ ATAY

***

Efsun Anıl'dan

Evde ölüm sessizliği vardı şuan. Abiler olduğunu düşündüğüm iki kişi dikkatlice beni inceliyorlardı. Onların yanında oturan bana benzeyen çocuk ise yere bakıyordu.

Geleli yedi dakika kırk iki saniye geçti ama kimse konuşmuyordu. Sıkıntıdan patlayacağım artık, içime derin bir nefes çekip sakince bıraktım.

"Kızım ben sana kendimizi tanıtalım istersen." diyen Emre bey baba ile kafamı evet anlamından salladım.

Karşımızda büyük abi olduğunu düşündüğüm kişiyi eli ile gösterip tanıtmaya başladı. " Alparslan, 25 yaşında senin en büyük abin olur kendisi polis." Kendisi esmer, uzun boylu, kalıplı. Yakışıklı izbandut gibi bir adam. Valla elinin tersiyle bir vursa yerle bütünleşirim.

Onun hemen yanındaki kişiyi gösterip "Cengizhan, 23 yaşında kendisi, ortanca abin olur. Mesleği veteriner hekim." Maşallah bey baba sizde.

Tipine baktığımda bu da yakışıklıydı aile ful yakışıklı. Uzun boylu, esmer, abisine göre hafif kısa, sol kulağında ise küpe vardı. Abim olmasan var ya tövbe.

"Barış, senin ikizin kızım." Bey babanın dedikleri ile seslice yutkundum. Barış bey babanın sözleri ile bana bakmaya başladı.

Barış'ta uzun boylu kumral yakışıklı bir şey fazla anlatmaya gerek yok.

"Bir tanede kardeşin var ama o şuan kuzenlerinde olayları atlatamadı maalesef, adı Seyit onunla da geldiğinde tanışırsınız." Sessizce "Tamam." dedim.

Hepsine teker teker bakıp hafif tebessüm ile baş selamı verdim. Abilerde tebessüm etmekle yetindiler. Ama ikiz hiç bir şey yapmadı. Büyülenmişcesine sadece bana bakıyordu. Bu bakışı sadece beni germekten başka bir şey yapmıyordu.

"Defne hanım, kalacağım yeri gösterir misiniz. Dinlenmek istiyorum da." Defne hanım anne ona hanım dememe biraz üzülse de gözlerindeki o sisi hemen dağıtıp, hevesle kafa salladı.

O önde ben arka da odadan sessizce çıktık. Merdivenlerden hızlıca çıktıktan sonra ikinci kat da dört tane oda vardı.

"Kızım sağdan ilk oda Alparslan abine ait, onun karşısındaki oda ise Cengizhan abine ait." Hevesle elleriyle odaların yerlerini gösteriyordu.

" Cengizhan abinin odasının yanı ise Seyit'e ait ikizin ile beraber kalıyorlar, aslında Barış'ın odası seninle birdi ama rahatsız olursun diyerek Seyit'in yanına aldık. Onların karşısındaki oda ise senin odan, sana özel hazırladık."

Üzülmüştüm, onun için, gelir gelmez yerini almış gibi olmuştum. Zaten yeterince bu evde fazlalıkmış gibi olduğumu düşünüyordum. Defne hanım sanki düşüncelerimi okuyormuş gibi telaşla "Hayır hayır sakın kötü bir şey düşünme. Barış istedi kardeşiyle kalmayı seni düşündüğü için. Aklına kötü şeyler getirme sakın."

Samimi bir şekilde "Teşekkür ederim Defne hanım, her şey için."

"Teşekkür etme kızım senin için her şeyi yaparız." Aniden yanağımdan öptüğü ile kalakalmıştım. Bana bakıp hızla arkasını dönüp kıkır kıkır gülerek eli ağzında hızla merdivenlerden indi.

Onun bu heyecanına ben de gülüp odama geçtim. Odaya baktığımda beyaz ve gri renkler ile dizayn edildiğini gördüm. Benim sevdiğim renklerdi bunlar. Hemen kendimi yatağa attığımda bugün hakkında değerlendirme yaparken, uykuya daldım.

***

Merhaba çiçeklerim. Lütfen okuyorsunuz ama yorum ve oy atmıyorsunuz. Bu durum beni birazcık ama azıcık üzmüş olabilir. :)

Bölün nasıldı?

Eksik olduğunu düşündüğünüz veya hızlı gittiğimi düşünen var mı?

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin