06 | love and kiss

462 50 18
                                    

"Regina!" diyerek kızın yanına doğru ilerledi Regulus. Kız oğlanın sesini duyar duymaz başını arkaya doğru çevirdi, oğlana baktı.

"Regulus, gelmişsin." Yüzünü ay ışığı aydınlatıyordu. Uzun zamandır yıldızlar ilk defa bu kadar çok parlıyordu.

"Geldim tabii. Neden çağırdın beni buraya?"

Kız derin bir nefes aldı. Titreyen vücudu ile konuşmaya başladı. "Konuşmamız gerekiyor."

"Olur, konuşalım. Sen titriyorsun. Üşüyor musun?" Diyerek üzerinde ki pelerini çıkartmaya yeltendi.

"Hayır, hayır. Üşümüyorum. Sadece biraz gerginim o kadar."

Regulus ne diyeceğini bilemez bir ifade ile kıza baktı. "Tamam o zaman."

"Nereden başlayacağımı bilmiyorum." Birkaç saniye durakladı. Regulus kızı daha da germemek adına bir şey söylemedi. Kızın onunla ne konuşmak istediğini az çok tahmin edebiliyordu ancak kesin bir sonuca ulaşmak zordu. "Aslında birazdan sana söyleceklerim benim için oldukça yeni ve farklı şeyler. Bak... B - ben hayatım boyunca hiç böyle hissetmedim. Ben daha önce hiç bir insanı bu derece önemsemedim. Annem bana anlatırdı ama hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Annem ölünce benim ailem de öldü Regulus. Ben annemle birlikte ailemi de kaybettim. Ama şimdi... Şimdi ben ailem diyebileceğim başka bir insan daha buldum. Ben seni buldum."

Genç kız derin bir nefes aldı. Küçük birkaç adım ile oğlana iyice yaklaştı. Titreyen minik elleri ile oğlanın soğuk ellerini kavradı. Bir yandan fazla ileri gidip gitmediğini düşünüyor bir yandan da içinde ki heyecan ile karışık korkuyu bastırmaya çalışıyordu.

"Ben seni tanıyana kadar aşk nedir bilmezdim. Sen bana aşkı öğrettin Regulus. Sen bana bir insanı en derin ve saf duygularla sevmeyi öğrettin... Ben sana aşık oldum Reggie. Ben seni tüm hatalarınla seviyorum. Ben seni sen olduğun için seviyorum."

Regulus karşısında ki kadının sözleri ile adeta şoka girmişti. Filmlerde hep erkek kıza aşkını itiraf etmez miydi? Ama adı üstünde onlar filmdi. Gerçek hayatta ise kimin itiraf ettiğinin hiçbir önemi yoktu. Estelle içinde ki sevginin büyüklüğünü daha fazla kendine saklayamamış tüm dünyaya haykırmadan önce sevdiği adama onu nasıl saf ve derin duygularla sevdiğini söylemişti.

Regulus ise korkmuştu. Ailesi bile onu olduğu gibi kabul etmezken, onca hata yapmışken bu kadın nasıl olur da onu böylesine çok sevebilirdi ki? Regulus zamanında çok fazla hata yapmıştı. Daha sonra yaptığı hataları onlarca iyilik yaparak kapatmaya çalışmıştı. Başarmıştı da. Kendini hiçbir zaman affedemese de yaptığı onca fedakarlıktan sonra tüm dünya onu bir kahraman olarak tanımlıyordu.

Estelle oğlanın ellerini bıraktı. Regulus o kadar uzun süre susmuştu ki duygularının karşılıksız olduğunu düşünmüştü. Oysa oğlanın gözlerine baksa anlardı. Onun gözlerinde ki minnet ve sevgiyi tek bir bakışta anlardı.

"Birşey söylemek zorunda hissetme kendini lütfen. Ben sadece daha fazla dayanamadım. Bu sevgiyi içimde tutacak gücüm yoktu."

"Regina..." Estelle sorar gözlerle oğlanın gözlerine baktı ve gördü. Regulus'un gözleri dolu doluydu. Estelle ise konuşmanın başından beri sessiz sessiz ağlıyordu zaten.

"Ben bile yaptığım şeyler yüzünden kendimden nefret ederken sen beni nasıl sevebilirsin ki?"

Estelle oğlanın gözlerinin en derinlerine baktı. "Herkes hata yapar önemli olan hatalarını telafi edebilmek. Sen bunu başardın Regulus. Sen hatalarını fazlasıyla telafi ettin."

Regulus kıza doğru büyük birkaç adım attı. Elini Estelle'nin yanağına koydu. Kız ay ışığı altında adeta bir pırlanta gibi parlıyordu. Parmak uçları önce yanaklarında sonra ise kızın dudağında dolandı.

"Seni öpebilir miyim?"

Estelle oğlanın sorusuna karşılık gülümsedi. "Evet, öpebilirsin." Kızın sözünün üzerine kendi dudaklarını kızınkiler ile buluşturdu Regulus. O an ikisi için de kelimelere dökemeyecek kadar özel ve güzeldi. Hayatları boyunca farkında bile olmadan birbirlerini beklemişlerdi. Ve şimdi iki kırık kalp birleşmişti.

Yavaşça dudaklarını ayırdılar. Kısa ama tutkulu bir öpücüktü. "Seni sevmeme izin verir misin?"

"Veririm. Peki sen bütün yaralarını onarmama izin verir misin?"

"Veririm."

Ve iki dudak tekrardan buluştu. Bir daha ayrılmamak üzere kalplerinin de bir araya gelişi gibi.

Regulus kızın yüzüne baktı. Rüzgar yüzünden önüne gelen birkaç saç tutamını arkaya attı. Nasıl bir iyiliğin karşılığı böylesine güzel bir aşk olabilirdi bilmiyordu. Içinde ki sevgi taşmak üzereydi. Daha önce hiçbir insan ona böyle hissettirmemişti.

"Seni seviyorum Regina. Seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum Regulus. Her şeyden ve herkesten çok seviyorum."

Tüm gece boyunca karagölün kenarında ki bir çınar ağacının altında oturdular. Yeri geldi üşüdüler ama birbirlerine sarılarak ısındılar. Yeri geldi kelimeler sustu, sadece gözler konuştu. Birbirleri ile geçirecekleri nice gece vardı ama onlar yine de her bir saniyeyi akıllarının en güzel yerine kazıdılar.

"Gökyüzü bu gece çok güzel değil mi?"

"Evet, sanki bizim için parlıyor gibi. Yıldızlara baksana."

"Ne fark ettim biliyor musun?" Estelle Regulus'un sözleri üzerine hafifçe yerinde doğruldu. Oğlanın yüzüne baktı.

"Ne fark ettin?"

"Tıpkı bir yıldıza benziyorsun Regina." diyerek kızın gözlerinin tam içine baktı Regulus.

"Sen yıldızın ta kendisisin Regulus."


FLASHBACK

"Anne aşk ne demek?" Kadın kızının sözleri üzerine gülümsedi.

"Aşk birini en saf duygularınla ölesiye sevmek demek."

"Peki sen babama aşık mıydın?"

Kadın derin bir nefes aldı. "Evet bebeğim. Çok aşıktım."

"O zaman ben asla aşık olmayacağım." diyerek kollarını göğsünde bağladı küçük Estelle.

"O nedenmiş bakalım?"

"Çünkü babam seni çok üzüyor anne. Ben üzülmek istemiyorum." Kadın kızının bu sözlerine karşılık dolu gözler ile tebessüm etti. Kızını kucağına aldı.

"Sen de aşık olacaksın bebeğim. Baban bana aşık değildi. Hiçbir zaman da olmadı." Kızının saçlarını okşayarak devam etti. "Bir gün birisini öyle çok seveceksin ki onun için kendinden vazgeçeceksin. O da seni çok sevecek. Belki birbirinizi çok üzecek, kıracaksınız ama günün sonunda yine yaralarınızı birlikte saracaksınız."

"O zaman aşk güzel bir şey mi yani?"

"Güzel bir şey. Aşk bu dünyada yaşayacağın en güzel şey."

●●●●●●●●●●●●●●●●●●●













Bu bölüm çok tatlı olmadı mı ya? Sonunda favori çifti sevgili olduuuu! Ikisinin de birbirlerinden başka kimsesi olmadığı için çok derin ve masum bir şekilde seviyorlar birbirlerini. Ayrıca her insan gibi korkuları da var tabii ki. Neyse, umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! SİZİ SEVİYORUM XX

star | regulus blackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin