PARTİ

33 3 1
                                    

En büyük acılar hep kaldırabileceğimiz zaman gönderilirmiş. Biz ne kadar dayanamıyacağımızı sansakta, o enkazın içinden dimdik çıkarmışız. Peki öyle midir?

Gerçekten de aşamayacağımız sorunlar yok mudur?

Özlem,ayrılık,aşk,ihanet,ölüm...

Biz kaldırabilir miyiz bu gerçekleri? ben kaldıramıyordum. Annemden ayrılığımı, babamın ihanetini.

Ne kadar hayatıma devam etsemde her gece uyumaya çalıştığımda beynimin içine sızıyordu anılarım. Hiç tozlu bir hatıra olmamıştı.

Uzandığım yataktan kalktım. Gün doğumuna az kalmıştı. Annemi aramam gerekti, komodinin üzerindeki telefonumu alıp annemi aradım.

İlk çalışta açtı. Ama ikimizde konuşmuyorduk, sadece alıp verdiğimiz nefes sesleri geliyordu. Kendimi hazırlayıp konuşmaya başladım.

-Anne?

Annemin sesi hâlâ gelmemişti. Tekrardan konuşacağım sırada konuşmaya başladı.

-Meleğim

Sesini duyduğumda ne kadar özlediğimi fark ettim.

-Nasılsın annelerin en güzeli

Sesimi neşeli tutmalıydım. Yoksa annem hemen üzülürdü. Ve bunun olmasını istemiyordum.

-İyiyim meleğim. Dün arayamadım baban bir türlü evden gitmedi.

-Sorun değil anne kuşum. Doğum günün kutlu olsun annelerin en mis kokulusu.

Konuyu değiştirmek en iyisiydi. O adamın isminin geçmesine bile tahammülüm yoktu.

-Anlat bakalım meleğim okulun nasıl,üzmüyorsun değil mi Ali Amcanı ve Ayşe Teyzeni?

Annemin bu dediğine istem dışı tebessüm ettim. Çünkü beş yıldır hep aynı cümleyi söylüyordu her telefon konuşmamızda.

-Yok anne kuşum. Üzmüyorum, okulda güzel gidiyor.

Annemin sesi gider gibi olmuştu. Nedenini anlıyordum bu yüzden susmayı tercih ettim. İki dakika geçmemişti ki annem konuştu.

-Meleğim kapatmam gerekiyor. Ben seni daha uygun bir zamanda ararım. Kendine dikkat et.

-Tamam anne kuşum seni çok seviyorum.

-Bende güzel kızım, bende.

Dedi ve telefonu kapatmıştı. Güneş doğmaya başlamıştı. Benim de uykum olmadığı için kahvaltı hazırlamaya karar vermiştim.

Yataktan kalkıp banyoda elimi yüzümü yıkayıp, saçımı toplayıp bağladım, üzerimi değiştirip
mutfağa geldiğimde çok fazla ses çıkarmadan kahvaltı hazırlamaya başlamıştım.

Masaya kahvaltılıkları bıraktığımda fırındaki böreği kontrol ettim. Onun da hazır olduğunu görünce tek eksik ekmek kalmıştı. Arkamı döndüğümde karşımda esneyerek mutfağa gelen Ayşe Teyzeyi gördüğümde ona bakarak tebessüm ettim.

"Ayşe Sultan günaydın"

Ayşe Teyze irkilip bana baktı, arkasından hazır masaya baktı. Kaşlarını anında çatıp yanıma geldi.

PATRONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin