Arkadaşı denize kıyısına çağırmıştı. Neden çağırmıştı ki? Oldum olası korkardı denizden. Deniz korkunçtu. Neden huzur bulur insanlar onu anlamakta güçlük çekerdi. İlk denizi 18 yaşında görmüştü. Tam bir bozkır çocuğuydu. Babası da denizden korkardı. Bozkır vahşi gelir çoğu kişiye. Onun için bozkır üstünde gökyüzü altında toprakla güzeldir. Bir çadırı anımsatır bu haliyle. Yuva görürdü bozkırı. O kadar dalgası yok belirsizliği yok.
'' Deniz seni neden korkutur?'' diye sormakla '', ''deniz sana neden huzur verir diye sormak aynı şeydi.
Orman severdi o. Dağ severdi. Bol yağmur gören yeşilliğin son dalgası. Kuraktı toprakları. Özlemi ormanaydı. Deniz severler öyle mi? Deniz severler akan suların hepsi okyanusa gider sanır. Halbuki ne nehirler vardı dağlardan doğup toprakları suladıktan sonra kaybolan. Nehirlerde ığıl ığıl kan gibi akardı. Bu ona güzel geliyordu.
Cani miydi? Tabi ki hayır. Deniz severler kan sevmez berrak değil diye herhalde. Ama o kan sebiyordu. Suyun vardığı son safhaydı canlılıkta. Kan hayat demekti. Ne kadar kıymetliydi. Deniz severler için tüm sular okyanusa. O ve onun gibiler için kana dönüşmek için akardı. Denize böyle yakınken onu yutacak gibi geliyordu o cansız su.Korkmak ayıp mı? Değildi. Deniz severler kendine pay biçsindi. Sırtındaki deniz tuzuyla övünsünlerdi. Yaşam ona göre toprağın üstündeydi. Uzanıp bir yere bakmak istese elbetteki uçsuz bucaksız denize değil çayırda bir ağacın altına uzanmak isterdi bir kumsal yerine. Sonsuz denize değil yüce dağlara bakmak isterdi..
Hem denizde at koşmaz, kuş ötmez, Hem sonsuzluk çok korkutuyordu. Niçin mi? Sonsuzluk sonsuzluktu çünkü. Ölümlü olduğunun farkındaydı. Her şey birazcık anını seçimler yaparak geçirirken güzeldi. Mesela şu an arkadaşı karşısındaydı. Şu an onu görmeyi ve dinlemeyi seçiyordu. Her hareketi farklıydı onu ezberlemeden bitecekti yaşamı. O hep farklı kalacaktı. Bu yüzden ölümün bile tadı vardı.
''Sonsuzluk iyi bir şey mi?''dedi bir anda.''Anlamadım Hakan?''
''Bütün her şeyi deneyecek kadar süre istemiyorum. İyi olan ne kalır öyle olsa? Her şeyi deneyemezsin en iyisini seçmelisin hayatında'' dedi.
Düşünmeye devam etti. Deniz severler gerçekten aç gözlüydü. Sevemezdi toprak severler gibi. Toprak severler bir kadını severdi. Örnekler geldi aklında:
Ferhat Şirin için neyi deldi? DAĞI
Mecnıun Leyla için nereye düştü? ÇÖLE
Hiç denizi aşan bir aşk destanlaştı mı bunlar kadar? Çünkü her denizcinin her limanda bir sevdiği olur. Bozkırda ise töredir bir yari olur o da ele verilmez. Denizci sonsuz, denizci bağımsız, denizci köksüz. O kök salmayı istiyordu.
Bu fikirler sonsuzdan mı geliyordu yoksa bir kökten mi? Tabi ki kökten ve suyu da tuzlu değildi bu kaynağın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEŞMEKEŞTEN NOTLAR
Teen Fiction-Kendinden hiç söz etmemek çok soylu; bir ikiyüzlülüktür. Friedrich Nietzsche Bir asilzadenin kitabı değildir bu. Okuyacaklarınız elbette ki benim soysuz...