Bir tarafta aşkın bir tarafta ailen, dostların, tanıdıkların..
Siz de hayalden biraz uzaklaşıp gerçekte yaşanabilecek bir hikayeye tanık olmak istiyorsanız ..
İmzalar atıldığından bu yana bir hafta geçmişti. Yeni iş yüzünden fazla mesai yapmış hepimiz fazlasıyla yorulmuştuk. Kenan beylerle her ay için 2 kurul toplantısı ayarlamıştık. Ablam ve amcam da Cuma günleri kontrol amaçlı gideceklerdi. Fazla ilgi çekmemek adına bu işe pek karışmamıştım. Hem şirkette daha fazla görüşme imkanımız vardı.
Cuma olduğundan erken bitirmiş, ablamlar fabrikaya gitmişlerdi. Eve geçtiğimde annem çoktan sofrayı kurmuştu. Tam yemeğe oturmuştuk ki kapı çaldı. Annem kapıdan " Bir tabak daha çıkar, Kübra kızım gelmiş.." diye bağırıyordu. Kaynanan seviyor şakalarından sonra yemeğe geçiriyoruz.
"Lafı eviriyon çeviriyon istediğin yere getürüyonn." diyor bizimkisi kahkahalarla. Bir anda ciddileşip artık açılmam konusundaki uyarılara devam ediyor. Ona hak veriyorum aslında ama sandığı kadar kolay değil ki. Biz laflarken Melis'im arıyor. Saniyesinde arıyorum telefonu bu saatte aradığına göre önemli bir şey olmalı diyorum.
Alo Melis iyi misin?
Alo.. Ben iyiyim Zeynep, bu saatte rahatsız ettim ama şey Hazal pekiyi değil sevgilisiyle tartışmışlar. Bir bardayız şu an Handede burada ama ikna edemiyoruz buradan götürmeye müsaitsen gelebilir misin?
Tamam geliyorum ben konum at hemen. Hızla arabanın anahtarını alıyorum. Kübra da benimle geliyor.
Attığı konuma vardığımızda bizimkilerin yanına ilerledik. Hazal bizi görünce burukça gülüp sarıldı sımsıkı. Fazla uzun sürmeyen sarılmadan sonra ani bir hareketle kalkıp dans etmeye başladı. Yanına gidip eve götürmek için ısrar etsek de bizi asla dinlemiyordu bile. Bu şekilde anlaşamayacağız açıktı biraz sakinleşmesini bekledik. Biraz sonra locada oturmuştu hala biraz daha kalmak istiyordu, üstüne gitmeden ona uyduk.
Melis lavaboya gitmek için yanımızdan kalkmış hala dönmemişti. Bir bakmak için peşinden gittiğimde onun da çakırkeyif olduğunu yeni fark ettim. Demek ki o da içmişti. Bir çocuğun kulağına eğilip bir şeyler söylediğini görmemle yüzüm düşmüştü. Belinden tutunca kendini geri çekti. Hemen yanlarına varmıştım.
"Balım, geçelim yerimize" belinden tutup bu sefer ben kendime çektim.
"Biz bir şey konuşuyorduk ama, güzel hanımefendiyle"
"Teşekkürler ama güzel hanımefendi benimle birlikte" güzel kelimesini bastırarak söylemiş ve oturduğumuz yere geri dönmüştük. Melis bir şey demeden sadece bakıyordu. Kübra hala uğraşıyor Hande telefonuyla fotoğraf ve video çekiyordu.
"Yarın bu videolara nasıl tepki vereceksiniz bakalım Hazal hanım." diyordu. Kübra Hazal'ı yüzüne su çarpmak için tuvalete götürdüğünde bizde ayakta dikiliyorduk Melis'imle. Dj in olduğu taraftan geçecekken Hande ona bakmamızı söyleyip, fotoğrafımızı çekti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
