Davet

680 20 6
                                    

              Umarım beğenirsiniz yorumlarda düşüncelerinizi bekliyorum. 

Zeynep'ten (Günümüz)

  Amerika'dan döneli tam bir ay olmuştu. Nasıl bıraktıysam böyleydi buralar sessiz, sakin. Memleket gibisi yoktu benim açımdan tabi. Aile, dostlar hep aklımdaydı ama yanında olmaları bir başka.

  Bir yandan bunları düşünürken bir yandan da hazırlanıyordum. Şirketimizin bağlı olduğu bir fonun daveti vardı. Genelde şirket yönetiminden 5-6 kişi katılırdı. Ben de Akman şirketinin ortaklarından biri olarak katılıyorum.

  Ablamla birlikte hazırlanıyoruz. Tabi benim için bu süreç uzun sürüyor. Davete Melis'te katılacaktır eminim. Bunu bilerek hazırlanmak emin olun çok zor. Geldiğimden beri de çok görüşememiştik zaten nasıl da özledim umarım çokça görürüm.

" Zeynep bitmedi mi işin, hadi ama"

" Ablacım bitecek hemen ama bir bakar mısın" dedim. Az sonra odam çalındı. İçeri tüm güzelliğiyle biricik ablam girdi.

"Ablam, saçımı böyle mi bırakayım, toplayayım mı ? Ha makyajım nasıl olmuş, genel olarak nasıl gözüküyorum ?" deyince ablam ilk önce bir kahkaha kopardı. Bir yandan gülüyor bir yandan da şaşkınca bana bakıyordu.

" Güzelsin her zamanki gibi tabiki ama neden bu kadar heyecanlısın ona anlam veremedim. Görende seni istemeye geliyorlar sanır."  Ah ablacım bilmiyorsun ki, istemeye gerek yok bu kardeşinin gönlü birinde ve birazdan onu görecek nasıl heyecanlı olmasın.

Yazardan

  Abla ve kardeşin hazırlıkları bitince davet yerine doğru yola çıktılar. Haziran ayı olduğundan yemek için bir kır bahçesi seçilmiş, güzelce dekore etilmişti. Şirketin diğer ortakları olan amca ve hala da eşleriyle beraber geldiklerinde içeri girdiler. Bir görevli onlara masalarına kadar eşlik etti.

  Zeynep çok heyecanlıydı. Gözleri sevdiceğini arıyordu. Ablası lavabo için ayrıldığında Zeynep hala etrafına bakınıyordu. Ablasının sesiyle arkasına döndüğünde Melis ile karşılaştı.

" Bak canım kardeşim, sana kimleri getirdim." dedi gülerek ablası. Zeynep hemen ayağa kalktı. Melis le sıkıca sarıldılar.

" Nasılsın Zeynep"

" Seni gördüm daha iyi oldum Melis, sen nasılsın"

" Yaa ben de iyiyim sağ ol. Geldin taa Amerikalardan ama doğru dürüst görüşemedik bile"

Hay ağzını öpeyim. Ben de tam bunu düşünüyordum seni o kadar özledim ki diye içinden geçirdi Zeynep.

" Evet maalesef öyle oldu. Görüşürüz artık buradayım"  diye ekledi. Melis masadaki diğer kişilere de selam verip kendi masalarına doğru ilerledi. O giderken Zeynep hala gülümsüyor ve sevdiceğini izliyordu. Her zamanki gibi çok güzel diye geçirdi içinden. Sadece görünüş olarak değil, kalbi de güzeldi sevdiğinin.

   Yemek bittikten sonra içecek servisi yapılan bölüme doğru ilerliyordu herkes birer birer. Ablası Zeynep'i, Melis ile birlikte konuşmaları için dürttü. Çapraz masada telefonuna bakan Melis'e doğru ilerledi. Yanına varınca Melis'e seslendi. Melis irkilerek kafasını kaldırdığındaZeynep'i görünce mutlu oldu.

"Belki benimle bir şeyler içmek istersiniz diye düşündüm hanımefendi ne dersiniz" diye esprili şekilde sordu Zeynep.

" Peki siz ısmarlarsanız neden olmasın" 

AŞKIN KARŞISINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin