Bölüm 18

11.3K 863 192
                                    

Satır aralarına yorum yapmayı unutmayın 😘

Sırtımdaki hayvanı yere atıp nefes nefese içeriye daldım.

" Askar.! Askar bak bana."

Beni farketmesiyle anında bana koşup kollarının arasına aldı. Ayaklarımı yerden kesmişti. Saçlarıma öpücükler kondurduğunda rahatlaması için fırsat verdim ona.

Etraf savaş alanına dönmüştü her yer her yerdeydi. Umarım testimi kırmamıştır.

Ellerimi düğüm düğüm olmuş saçlarından geçirip okşadım.

"Buradayım Askar. Ama biraz daha sıkarsan tahtalı köyü boylayacağım sanırım."

Sakinleşmesi için kulağına bir şeyler fısıldarken kolları yavaş yavaş gevşemişti. Beni tamamen yere bırakıp yüzüme bakınca ürperdim. Baya kızdırmıştım kocaoğlanı.

Hayvanı bıraktığım yere doğru gidince Askar korkuyla bir kez daha sardı beni.

'Por de mo. Kobe."

Gitme olasılığımın onu bu kadar parçalaması beni sarsmıştı.

Geri çekilip yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

" Gitmem Askar. Gidersemde haberin olur."

Dün gece yatarken düşündüğümde kendi evrenime gidememe sebebimin benden değilde Askar'dan kaynaklandığını farketmiştim. O orada olduğu için geçit açılmamıştı. Eğer öyle olmasa muhakkak bir tekgözlü dev bizim diyara geçmiş olurdu.

Yani ben istesem bile Askar benimle gelemezdi. Bunu ona söylersem gözündeki ışığın söneceğini biliyordum. Şimdiden gittiğimde ne halde olacağını görmüştüm. Mecnuna dönecekti. Ona bunu nasıl yapardım ki, heleki habersizce , sanki her dediğim yalanmış gibi.

" Askar sana söz veriyorum, eğer kendi isteğimle gidersem bundan haberin olacak."

Gözüne bir öpücük kondurup geri çekildim. Az da olsa sakinleşmişti ama yüzündeki kaybetme korkusu hala yerli yerindeydi. Kızgınlığını bastıracak kadar çok korkuyordu.

Elinden tutup girişe sürükledim onu.

" Sadece av için çıktım. Bak bizim için derisini yüzüp pişireceğim."

Hayvanı gördüğünde kaşlarını çatıp gerisin geri içeriye yürüdü. Beni dışarıda bırakmıştı.

" Askar! Ne bu tavırlar, çocuk musun sen?"

Kime diyordum ki? Tabi ki çocuktu. Hayvanı yüklenip mağaraya girdim.

İçeriye girdiğimde postların üzerinde bana sırtı dönük uzanan Askar'ı görmüştüm.

" Aferin. Yat sen, ben yemeği hazırlayınca uyandıracağım seni."

İçeriden bir testi su getirip yanına koydum. İçmediğini görünce ilk ben kana kana içip tekrar önüne koydum. Bu sefer doğrulup içmişti suyu. Ama hemen geri yattı.

" Yemekten sonra yaralarına bakacağım. Ortalığı yıktığına göre daha iyi hissediyorsundur."

Hiç oralı olmadığını gördügümde bıçağımı alıp hayvanın derisini yüzdüm. Askar arada kafasını çevirip , derisini yüzdüğüm hayvana kaçamak bakışlar atıyordu. İçim almasada onun için bir budunu kesip kalınca bir yaprağın üzerinde üzerine koydum.

Benim yanımda yemeye çekinir diye hayvanı pişirmek için yerime geçtim. Ne olur ne olmaz diye diğer budunu da onun için ayırmıştım. Kana ihtiyacı vardı.

TEKGÖZ -GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin