Donghyuck kafeye girdiği anda -tam iki senedir aynı sürprizi yaşadığı için- şaşırmış taklidi yapacaktı ki masanın diğer ucunda gördüğü Ryujin ile oldupu yerde kaldı. Renjun, Shuhua ve Ryujin birlikte ayağa kalkıp doğum günü şarkısı söylemeye başladılar.
Donghyuck ilk defa Ryujin'i spor kıyafetleri dışında gördüğü için bugün ki görüntüsünden etkilenmişti.
Donghyuck gülümsedi sevinçle. "Çok teşekkür ederim hepinize!" Renjun gülümserken konuştu. "Artık şaşırmıyorsundur bu sürprize." Donghyuck kafa salladı. "Hâliyle. Bu üçüncü senem, daha farklı bir şey henüz görmedim. Ryujin dışında tabii."
Ryujin hediye paketini Donghyuck'un yanına kadar götürdü ve paketi verirken aynı zamanda konuştu. "Özür dilerim o gün fazlasıyla hatalıydım. Sen gerçekten sadece seni düşünmüştün." Donghyuck gülümsemeye devam ederken cevap verdi Ryujin'e. "Özür dilemene gerek bile yoktu, bir kere suratıma bakıp gülümsediğin için."
Renjun bağırdı. "Cilvenizi bölüyorum ama aç karnına geldim. Hazır kafeyi de kapatmışken tıkınalım rahat rahat!"
Ryujin göz devirdi Renjun'e. "Ne cilvesi!"
Shuhua kafa salladı. "Sorma Renjun! Bunların ki flörtleşmek." Donghyuck gözlerini kıstı. "Bizim ki flörtse sizinkini hiç açmayayım istersen? İki kere öpüştünüz ama millete çıkmıyoruz diyordunuz!" Ryujin gözlerini aça aça -şaşkınlıkla tabii- Shuhua'ya baktığında Shuhua omuz silkti. "Biz milletten saklıyorduk o sıralar, sevgiliydik yani!"
Renjun iç çekti. "Neyse ne, açım diyorum!"
Ryujin gülerek ayağa kalktı ve pastanın üstüne mum dikip çakmakla yaktı. Donghyuck'a doğru tuttu pastayı. "Hadi dilek tut da üfle." ...
Ryujin sarhoş haliyle masaya kollarını yastık gibi üst üste koyup kolları üstüne de balını yasladı. Donghyuck söylendi. "Ryujin'e alkolun yaramadığını biliyorsanız ne diye getirdiniz bu kaç şişe sojuyu?"
Renjun omuz silkti. "Kendisi dedi alalım diye. Hem yemin etti içmeyeceğim diye, üç şişe devirmiş biz farkında olmadan." Donghyuck derin bir nefes aldı. "Ryujin." Ryujin, isminin zikredilmesi üzerine mırıldandı "Efendim" der gibi.
"Hadi seni eve bırakayım, kalk."
Shuhua kaşlarını kaldırdı. "Nasıl bırakacaksın? Kızın yürüyecek hali yok?" Donghyuck kafa salladı. "Parti bugünlük bitsin. Yurda bırakmamız lazım, sonra yine odalara dağılırız. Bu senelik böyle olsun." Renjun kaşlarını kaldırdı. "Normalde her sene kafede en az altı saat geçiriyorduk. Daha iki saat oldu."
Donghyuck başını iki yana salladı. "Şimdi kalsak kolları ağrır masa sert olduğu için. Onu bırakıp geri gelsek o da darılır çünkü gerçekten hazırlanıp gelmiş. En iyisi bir seferliğine erken dönmek."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
