9. Bölüm: Bora

81 9 8
                                    

Finale 2 bölüm kaldı!!!
Bu akşam 10.bölümü yarın da finali atacağım!!
İyi okumalar <3

-----

Demir ( Orhan ve Meltem'in küçük oğlu, Melek'ten 3 yaş büyük) Salonda annesiyle beraber oturmuş televizyon izliyordur. Telefonu çalar.
Melek: Demir, merhaba Melek ben, yanında kimse var mı?
Demir: Annemle oturuyorum öyle.
Melek: Bana kızgın mısın?
Demir: Hayır, ne oldu?
Melek: Kirayı ödeyemediğim için ev sahibim beni evden atıı, kalacak yerim yok, bana bir yer ayarlayabilir misin?
Demir: Tabi, tabi gelirim hemen.
Melek: Sokağın köşesindeyim, çok teşekkür ederim.
Demir: Tamam Hadi görüşürüz.

Meltem: N'oldu?
Demir: Arkadaşım Furkan çok hastaymış ailesi de evde değilmiş, yardım etmemi istiyor, gidebilir miyim?
Meltem: Ne zaman dönersin?
Demir: 1-2 Güne dönerim heralde.
Meltem: Yani baban olmadan geçireceğim ilk günde beni yalnız bırakacaksın.
Demir: Özür dilerim ama gitmeliyim, hem zaten abim Salih burada. Hoşçakal.

Demir merdivenleren inerken Nehir önünü keser.
Nehir: Melek'in yanına gidiyorsun değil mi?
Demir: Ne? Hayır tabiki. Arkadaşım şey olmuş-
Nehir: Ben de Seninle gelicem.
D: Olmaz.
Nehir: Yoksa herkese söylerim.
D: Of tamam gelebilirsin ama sessiz ol.

Beraber dışarı çıkararlar, Sokağın başında bekleyen Melek'in yanına yaklaşırlar.
Demir Melek'e sarılır.
Melek: Bana çok kızgın mısın?
Demir: Başta biraz kızmıştım ama bunun bi' önemi yok.
Melek başını Demir'in omzundan kaldırır ve şaşırarak Nehir'e bakar.
Nehir: Ailemi dağıtmış olabilirsin ama yine de haklı olduğunu yanlar var, onlar suçlu insanlar bunu sonsuza kadar saklayamazdık.
Demir: Gel sana kalacak bir yer bulalım.
Demir kolunu Melek'in omzuna atar ve yürümeye başlarlar.
Melek: Nereye gidiyoruz?
Demir: Dedem ölmeden önce bana bir ev bırakmıştı, bir gün sizden bıkacağımı ve yalnız yaşamak isteyeceğimi söyledi.
Nehir: Bizeyse hiçbir şey bırakmadı. [Gözlerini devirir]
Demir: Şuan tek sorunumuz bu mu yani?
Melek'e döner
Demir: Melek herşeyi anlatmanı istiyorum bize.

Eve varırlar ve içeri girerler.
Melek ve Nehir evi incelemeye başlarlar, tek odalı, mutfağı ve salonu birleşik olan çok da büyük olmamasına rağmen turuncu renkli dekorlar sayesinde hoş duran bir dairedir.
Nehir: Dedem seni ne kadar çok seviyormuş.
Koltuğa otururlar.
Demir: Peki ya dördüncü cinayet?
Melek: ?
D: Programda dört tane cinayet işlendi demiştin.
Melek'in gözü dalar.
Demir: Melek?
Melek: Hı efendim? Şey dördüncü cineyet mi? Ben ortalık biraz daha karışsın diye uydurdum.
Nehir: Sanki yeterince karışık değilmiş gibi...
Demir: Pek inanmadım ama neyse yorgunsun sen şimdi yarın konuşuruz.
Melek: Nerde uyuyacağız?
Demir: Siz ikiniz benim odamda yatın, ben de koltukta yatarım.

SABAH SAAT 4:00
Melek, yavaşça yatakta doğrulur ve yanında ki Nehir'in uyuduğundan emin olduktan sonra sessizce yatakta kalkar ve tuvaletye gider. Cebinden telefonu çıkarır ve bir numara tuşlar.
Melek: Ben çıktım.
Telefondaki kişi: Benim hakkımda bir şey söyledin mi?
Melek: Hayır, anlaşmanın benim olan kısmını tamamladım, sıra sende.
Telefondaki kişi: Programda 4 cinayet dedin ama?
Melek: Ağzımdan kaçtı ama idare ettim merak etme.
Telefondaki kişi: Saat 22:00'de köprü altında gel. Silahsız!
Melek: Bu hale geldiğine inanamıyorum!

2018 (evlatlık olduğunu öğrendikten hemen sonra)
Melek, evden çıkar ve kapının önünde arabanın kaputuna oturmuş Bora'ya sarılır. Melek ağlıyordur.
Bora: Ağlıyor musun sen, ne oldu?
Melek: Şimdi konuşmasak olur mu?
Bora: Tabi, tabi, nasıl istersen.
Bora, Melek'in başını yavaşça kaldırır, ellerini yanaklarına koyar.
Bora: Bana anlatabilirsin.
Melek bir süre bir şey söylemeden Bora'ya bakar.
Melek: Gidelim hadi.
Arabaya binerler. Melek yol boyunca tek kelime bile etmeden yolu izler.
Bir kafeye gelirler ve bir şeyler sipariş ederler.
Bora: Artık anlatacak mısın?
Melek: Sana güvenebilirim değil mi?
Bora: Tabiki.
Melek: Bak, bu gerçekten çok önemli.
Bora: O zaman şöyle yapalım. Sen bana büyük sırrını öyle ben de sana küçük bir sır vereyim.
Melek  hafiften gülümser
Melek: Peki. [Derin bir nefes alır] Ben evlatlıkmışım.
Bora ne yapacağını şaşırmış bir biçimde bakmaya başlar.
Bora: Ne? Nasıl yani? Nerden-?
Melek: Annemin çekmecelerini karıştırırken evrakları buldum ama bu en şaşırtıcı yanı değil.
Bora: En şaşırtıcı yani ne?
Melek: Evraklarda Orhan Amca'mın ve Meltem Yenge'min çocuğun olduğum yazıyor. Benim üzüldüğüm nokta asıl burası neden beni istememişler ki?
Bora, Melek'in ellerini tutar.
Bora: Deme öyle. Eminim mantıklı bir açıklaması vardır.
Melek: Hiç sanmıyorum.
Bora: Bir insan sağlıklı kafayla seni bırakmaz, inan bana.
Melek gülümser. Bir kaç saniye sessizliğin ardından;
Melek: Ben söyledim, sıra sen de.
Bora: Boşver ya.
Melek: Aa oyunbozanlık yapma.
Bora: Gerçekten önemli bir şey değil.
Melek: Önemli olması gerekmiyor.
Bora, Melek'e yaklaşır.
Bora: Ben seni seviyorum.

Devam edecek...

Bebek EviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin