11.bölüm: Final

75 11 9
                                    

Melek, Bora'nın mezarının başında gelir. Üstündeki beyaz elbise kapkara olmuştur ve ölürken Bora'dan aldığı siyah ceketi yırtıklarla doludur.
Melek: Selam.
Yavaşça mezarın köşesine oturur ve hafifçe mezarın üzerinde biten çiçeklere dokunur.
Melek: Uzun zaman oldu değil mi? Buraya daha önce gelemediğim için özür dilerim. Hayatımda bazı şeyleri yerine koymaya çalışıyordum.
Gözleri dolar ama hafiften gülerek.
M: Biliyor musun tüm ailemi param parça ettim.
Gök gürler.
M: Tamam kızma bana, anlatıcam.
İlerde ki mezarlığın önünden geçen bir çocuk Melek'i görür ve çalıların arkasına saklanır. Telefonunu çıkarır ve canlı yayın açar. Melek, Bora ile konuşmaya devam eder.
M: Yaptığım şeyler belki çok hoş değillerdi ama onlar hak etmişlerdi. O gün sen vurulduktan sonra eve gittim ve herkese baktım, mutlulardı. Kardeşlerini, babaları öldüren insanlar sanki hiçbir şey olmamış gibi mutlulardı. İşte o akşam kaçmaya ve konuşmaya karar verdim.
Yağmur yağmaya başlar. Melek'in ağlaması şiddetlenir.
M: Birbirlerinin arkasından bin tane iş çeviren, güvenilmez ve umursamaz ailem gibi olmaya karar verdim. Ve oldum da... en azından bir süreliğine. Salih'le görüşüne kadar...

KOMISER VE POLİS ARABADADIRLAR
Polis: Komiserim galiba yerlerini biliyorum. Biri canlı yayın açmış Maçka Mezarlığı'nın orada.
Komiser hemen oraya doğru sürmeye başlar.
Komiser: Melek lütfen yanlış bir şey yapmıș olma.

MELEK VE SALİH KÖPRÜNÜN ALTINDADIRLARDIR
Salih: Merhaba, kuzen.
Melek: Param nerde?
Salih güler.
Salih: Yavaş ol bakalım, ben sana parayı verdikten sonra polise gitmeyeceğin ne malum.
Melek: Ne istiyorsun, dilekçe mi imzalayayım?
Salih: Benim daha iyi bir fikrim var.
Melek fark ettirmeden pantolonunun arkasındaki silahı yoklar.
Salih: Suç işlemeni istiyorum.
Melek: Ne?
Salih: Doğru ya aslında çoktan işledin.
Melek anlamamış bir şekilde Salih'e bakar.
Salih: Eğer sen beni ispiyonlarsan babaennemin takılarının bir kaçı evinden çıkar belki.
Melek: Sen delirdin mi ya?! [Elleriyle yüzünü ovuşturur] Sana inanmıyorum [sesini biraz yükseltir] Sana gerçekten inanamıyorum? Bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama baban bile senden daha iyi biri.
Sailh: Boş Boş konuşması kes. Parayı aldın artık çeneni kapalı tutabilirsin.
Salih arkasını döner ve yürümeye başlar.
Melek silahını çıkarır ve Salih'e doğru tutar.
Melek: Hey kuzen!
Salih arkasını döner. Melek boynundaki Bora'nın kolyesini tutar ve yukarı bakıp ''beni affet'' diye fısıldar.
Melek: Sen belki babandan daha kötü değilsin ama ben öyleyim.
Salih'in konuşmasına zaman tanımadan tetiği çeker. Yavaşça yanına yaklaşır ve
M: Merak etme artık seni polise sikayet etmeyeceğim.
Olay yerinden uzaklaşır...

MEZAR BAŞINDA
Melek: Salih'in öldürdükten sonra içim soğur sandım ama hiçbir şey değişmedi. Sen hala yoksun ve ben hala yalnızım ama galiba çözümü buldum.
Silahı çıkarır.
Melek: Sen şu saçma sapan, yalanlarla, güvensizliklerle dolu olan hayatımda doğru olan tek şeydin, güvendiğim, konuşabildiğim tek insandın ama sen gidince elimde yaşamak için hiçbir neden kalmadı ben de kendime bir intikam senaryosu kurguladım. Her şey plana göre gitti ama yine de burdayım, kimsesizim. Sen de kimsesizdin, yanına gelmemi ister misin?
Silahı başına dayar.
M: Çalıların arkasında beni çeken kişi; Demir'e ve komiser'e özür dilediğimi söyle.
Tetiği çeker ve yere yığılır.

POLİS ARABASININ İÇİ
Komiser yetişememiş olmanın üzüntüsüyle arabayı kenara çeker ve kafasını direksiyona yaslayarak ağlamaya başlar. Üstünden ne kadar yıl geçerse geçsin onu kurtarabilme ihtimali asla kafasından çıkmaz.
----
'' Melek hayatındaki tek doğruyu kaybetti ama siz onlara sıkıca tutunun....''

SON

Bebek EviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin