Bebek Evi

10.bölüm: Ceset Yok Suç Yok

Büyük final yarın!!

KARAKOL
Komiser odasında oturmuş kağıtları inceliyor. Masası çok dağınıktır, üzerinde tonlarca kağıt vardır. Duvardaki panoda Erdemir ailesinin fotoğrafları vardır. Başka bir polis içeri girer.
Polis: Komiserim?
Komiser kafasını kaldırmadan cevap verir.
Komiser: Efendim.
Polis: Hala Erdemir davası üzerinde mi çalışıyorsunuz?
Komiser: Gözden kaçırdığımız bir şey olmalı, Melek programda toplam 4 cinayet işlendi dedi.
Polis: Ama sonra olayları karıştırmak için yaptığını söyledi.
Komiser: Kesin bir şey saklıyor.
Polis: Yapabileceğimiz bir şey yok. Kızı tekrar çağırsak bir şey değişmeyecek, günlerce burada kaldı zaten.
Komiser bıkkınca telefonu açar ve Twitter'da girer. Melek'in hesabına bakarken bir şey fark eder ve heyecanla ayağa kalkar.
Komiser: Galiba bir şey buldum.

SORGU ODASI
Komiser Asu'yu sorguya çağırmıştır.
Komiser: Asu Erdemir, kısa bir süre önce cinyete yardım ve yataklık suçundan gözaltına alınmışsınız ama olayla alakanız olmadığını söyleyerek ve delil yetersizliğinden serbest bırakılmışsınız.
Asu: Evet.
Komiser: Kızınız Melek ile yakın mıydınız?
Asu: Evet, 17-18 yaşında kadar yakındık ama muhtemelen evlatlık olduğunu öğrendikten sonra benden uzaklaştı.
Komiser: Peki bu fotoğrafta ki çocuk hakkında ne biliyorsunuz?
Komiser, Melek'in Twitter profil fotoğafını gösterir. Bora ve Melek vardır.
Asu: Bora, Melek'in sevgilisiydi.
Komiser: En son ne zaman gördünüz onu?
Asu: En son Melek'in evden kaçtığı akşam gördüm. Bizim evdelerdi sonra bir şeyler oldu ve Meltem'in oğlu Salih, Melek ve Bora koşarak dışarı çıktılar.
Komiser: Sonra?
Asu: Salih sabaha karşı eve döndü. Melek ise o gece eve dönüp, eşyalarını toplayıp gitti.

MELEK'İN EVDEN KAÇTIĞI GECE
Melek ve Bora salonda televizyon izliyorlardır.
Bora: Tuvalet neredeydi?
Melek: Bu kattakinde sorun var. Üçüncü kata çık, merdivenlerin sağından 3. kapı.
Bora ayağa kalkar ve merdivenleri çıkmaya başlar. Üçüncü katta Melek'in tarif ettiği kapı aralıktır ama tuvalet değildir. Salih telefonla konuşuyordur. Bora tam gidecekken Salih'i dinlemeye karar verir.
Salih: Evet, kasayı açıyorum şimdi sen malları hazır et.
Salih telefonu kapatır ve babaannesinin dolabının altında bulunan kasayı kurcalamaya başlar. Sonunda açar ve parayı alır. Bora hiç bu işe bulaşmak istemez ve uzaklaşmaya başlar ama Salih kapının arkasında biri olduğunu fark eder.
Salih: Hey! kim var orada?
Salih kapıya doğru yaklaşır.
Bora koşmaya başlar. Aşağı iner ve Melek'in elinde tutarak dışarı sürükler. Salih de peşlerinden gelir.
Bora: Melek koş!
Melek hiç bir şey anlamaz ama koşmaya başlar.
Bora nefes nefese koşarken, Melek'e açıklar.
Bora: Salih, babaannenin kasasından para çalıyor.
Melek arkasına bakar Salih çok yaklaşmıştır.
Eski bir köprünün altına geldiklerinde Salih bir silah çıkarır ve ''Hemen durun!'' diye bağırır.
Salih ve Melek durup, arkalarını dönerler. Melek şoke olmuş bir biçimde Salih'e bakar.
Melek: SEN YANINDA SİLAH MI TAŞIYORSUN!?
Salih: Her zaman değil, sadece tekinsiz insanlarla konuşmam gerektiği zaman. Siz herşeyi çok yanlış anladınız, gelin normal normal konuşalım.
Melek: Neyi yanlış anlamışız ya? Çalmışsın işte!
Salih'in gözleri dolmaya başlar.
Salih: Bakın bunu gerçekten yapmak istemiyorum, gelin konuşalım.
Bora, Melek'i arkasına almak için elini arkaya götürür. Salih, Bora silah çıkarıyor zanneder ve korkudan tetiği çeker.
Bora'nın bededeni yere yığılırken, Melek çığlık atar ve dizlerinin üstüne düşer. Elleriyle Bora'nın başını tutar.
Melek: Bora bana bak! Ölme! [daha çok bağırarak ve ağlayarak] ÖLME, LÜTFEN ÖLME! BORA!
Ama çok geçtir. Melek sinirle ayağa kalkar, tüm gücüyle Salih'i iter. Salih yere düştüğünde Melek yakasına yapışır.
Melek: Sen, nasıl yapabildin ha? Nasıl ya? Onu öldürdün! [ağlaması şiddetlenir] Sen onu öldürdün!

Birkaç saat boyunca ikiside yerde sadece otururlar.
Salih: Melek, ne yapacaksın?
Melek: Bilmiyorum.
Salih: Beni polise şikayet edecek misin?
Melek sinirle ayağa kalkar ve Salih'e yaklaşır.
Melek: Şikayet edecek miyim mi? Sen benim sevgilimi öldürdün!
Salih de ayağa kalkar.
Salih: Yanlışlıkla oldu. [ağlamaya başlar] B-ben çok özür dilerim. [Melek'in ayaklarına kapanır] Lütfen beni şikayet etme, ne istersen veririm. nolursun!
Melek: Düşünmem lazım, der sakince.
Melek çok ama çok kızgındır. O kadar kızgındır ki Salih'in hapse girmesi bile içini soğutmayacaktır.
Melek: 10 bin lira istiyorum.
Salih bir süre duraksar ve kabul eder.
Melek: Şimdi ne yapacağız?
Salih: İlerde bir mezarlık var onun yakınlarına gömeceğim, böylece sen istediğin zaman yanına gidebilirsin.
Melek: Ben de seninle gelicem.
Melek ayağa kalkar ve Bora'ya yaklaşır. Bora'nın üstündeki siyah ceketi ve kolyesini alır.
Melek: Gidelim.

GÜNÜMÜZ | SORGU ODASI
Komiser Salih'i sorguya çağırmıştır.
Komiser: O gece ne oldu? Melek'in evden kaçtığı gece. Neden koşarak evden çıktınız?
Salih: Ben telefon hakkımı kullanmak istiyorum, Melek'i aramalıyım.
Komiser: Neden?
Salih: Çünkü buluşacaktık ve ben önümüzdeki 48 saat burada olucam ve sonrasında delil yetersizliğinden beni bırakacaksınız.
Komiser sinirle telefonu uzatır.
Salih: Biraz özel, yalnız bırakır mısın?
Komiser: Biliyor musun kuzenine çok benziyorsun ama ben bir hatayı bir kere yaparım.
Salih: Programa katılmıştı [güler]
Numarayı yazar ve arar.
Salih: Alo, Melek. Bugün buluşacaktık ya. Benim küçük bir işim çıktı ama yaklaşık 48 saat sonra buluşabiliriz.
Melek: Karakoldasın değil mi?
Salih: Öyle şeyler iste, Hadi görüşürüz.

50 SAAT SONRA
Komiser bitik bir halde ofisinde oturmuş kağıtları karıştırıyordur. Başka bir polis içeri girer.
Polis: Komiserim galiba bir şey bulduk. Melek'in sevgilisi Bora [bir süre duraksar] ölmüş...
Komiser hızla ayağa kalkar.
Komiser: Olamaz Melek. Planı buydu!
Polis: Nasıl yani?
Komiser: Melek, Salih'i öldürecek!

Devam edecek...