I

14.2K 335 199
                                    

Yoongi tembel olduğu için okumak ve çalışmak istemiyordu. Bunun düşüncesi bike çok kokunçtu. Hyunglarına da yük olmak istemiyordu. Her ne kadar Seokjin hyungu ona bize yük olmadığını söylesede Namjoon öyle bi' şeyin olmaması gerektiğini söylemişdi. Bu durumda da Yoongi Namjoon hyunguna kendisi için okumadan ve çok çalışmadan para kazanma yöntemi bulmasını rica etmişti. Tabi öyle bir iş yoktu.

Namjoon aklına gelen fikirle gülümsedi. Belki Yoongi'nin hoşuna gider diye düşündü. Çünki Yoongi onun her fikrini beğenmezdi. Bir siteye giriş edip araştırma yapmağa başladı. Bilmediği herşeyi öğrenmesi lazımdı. Tüm her şey tamam olunca Jin'i çağırdı: "Hayatım, ben bi' şey buldum. Hani Yoongi okuyub çalışmak istemiyordu da," -dedi Namjoon.

"Eee!?"

"Ageplay sürecine gire bilir. Onun için babacık bulmak o kadar da zor olmaz hem. Kendisi sever bence ne diyorsun?"

Namjoon'un bu fikrini Seokjin beğendi ama bir sorun vardı. Yoongi ageplay ne demektir bilmiyordu ki.

"Hadi ara pisiciğimi de gelsin, belki beğenir."

Telefonuyla uğraşan Namjoon Yoongi'ni aradı. Çok geçmeden Yoongi ona cevap verdi:

"Ne var?"

"Merhaba Yoongi. Bugün evime gele bilir misin? Sana söylemem gereken şeyler var"

"Burda söyle"

"Yoongi, lütfen. Hem sen çalışmak istemiyordun diye sana bazı fikirler sunacağım"

"Namjoon hyung sen bir daha beni arama tamam mı? Kendimi bi' Bilim Adamıyla konuştuğumu zann ediyorum"

"Tamam, hadi gel"

"Taksi gönder"

"YOONGİ! İstemezsen gelme, çok uzatıyorsun."

"Geliyorum hyung"- deyip telefonu kapattı Yoongi.

~Yoongi'nin minnoş ağzından~

"Off"

Ayağa kalktım ve banyoya girdim. Yüzümü yıkamalıydım çünki böyle çirkin görüne bilirdim. Sabahdan bu yana tuttuğum tuvaletimide yapıp çıktım. Giysimi değiştirecektim, çünki sıcak bir yaz ayındaydık ve ben terlemiştim. Duş ala bilirdim ama buna o kadar da hâlim yoktu.
İşte bu kadar! Bembeyaz giymiştim. Güneş bana hiç bi şey yapamazdı. Aşağıya indim ve hemen karşımdaki eve doğru yürümeye başladım. Evin önüne gelince birkaç kez zile bastım. Kapı açılınca Jin hyunguma kocaman gülümsedim

"Aww, merhaba benim doktor pisiciğim"

"Merhaba hyung da doktor nerden çıktı?"

"Doktorlar gibi beyaz giyinmişsinde, ondan hayatım, hadi gir içeri. Sana en sevdiğin abur-cuburlardan aldım"

Seokjin hyung'uma gülümseyip içeri girdim. Onu çok seviyordum çünki her istediğimi yapıyordu. Eşi Namjoon hyung'a kıyasla daha iyi birisiydi.
Ev buz gibiydi ve bu beni çook rahatlatmıştı

"Merhaba Yoongi"

"Merhaba hyung. Ne için çağırdın beni?"

"YOONGİ HYUUUUUNG!"

Hoseok koşturarak hyunguna sarıldı. Yoongi hiç bekletmeden onu kucağına aldı ve burnuna bir öpücük kondurdu. "Nasılmış benim bebeğim?"

"İyiyim Yoongi hyung! Dün Jin annemle birlikte alış-veriş yaptık! Bak giydiğim giysileri de dün almıştık!"

"Çok şirinsin, yakışmış sana"- deyip Hoseok'un yanaklarını sıktı ve devam etti -"Ablan nerde?", " Hyung o uyuyor. Ama istersen senin için uyandıra bilirim ha!?", "Hayır hayatım, git sende uyu"

Lazy BabyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin