"Bak hyung, sen benim en kötü fotoğraflarımdan ona gösterdin ve benden de izin almadın. İzin alsaydın ona sexy fotoğraflarımı atardım ve görüntüme ölürdü. Ama bana hiçbir şey söylemedin! Şimdi söyle bana kendisi ne çalışıyor, yaşı kaç, adı ne ve en önemlisi de bana onun fotoğraflarını göster. Fotoğrafsız ne işe yarar değil mi!?"
Namjoon Yoongi'nin bu kadar çok konuşması karşısında sadece oflamış ve başını aşağı-yukarı sallamıştı."Evet, göstermek lazım"
Bunları derken bile artık Yoongi'nin tepkisinden ve gelecek olan sorulardan bıkmıştı, şimdiden!"Bak, bu sadece onun bana attıkları. Kendisini yeni tanımama ve görmeme rağmen şahsen ben sevdim. Sen nasıl buluyorsun?"
"Ohaaa hyung bu ne!? Yani yalan söylemeyeceğim Jin hyung'umdan bile yakışıklı. Yakışıyoruz haa"
Jin Yoongi'ye ölümcül bir bakış attı. Hiç bir varlıkKim SeokJin'den yakışıklı olamazdı. O zaman anlamıştı Yoongi söylememesi gerektiği şeyleri söylediğini."Bu kadar değil Yoongi. Bir az daha fotoğraf var"
"Yuh hyung yuh, yuh ve yine yuh! Bunları hangi insafsıza çektirtdi?"
"Bir orasına mı takıldın? Ninesi çekmiş! Ben nerden bileyim kim çekmiş!?""Sana da bi' şey söylemek olmuyor be hyung! Hadi haşmetli erkeğim gel al beni bu cadının elinden"
Bunları söylerken elini telefona değmeyecek şekildi üstünde gezdirdi. Namjoon onun bu haline ve söylediklerine göz devirdi. Biliyordu ki , kendisi olmasaydı Yoongi şimdi bir ölü gibi işte olurdu.
"Aslına bakılırsa hyung, sen de çok cesur ve haşmetli birisisin. Yoksa kim cüret ederdi Kim Yüce Seokjin hyung'umu kaçırmağa. Öyle değil mi Jin hyungie???"
"Öyle, öyle. Ama dediğini unutturmak için söylüyorsan boşuna çabalama, unutmuş değilim, unutmayacağım da!"
Yoongi içinden 'işte sıçmak time' diye geçirdi. Namjoon ise onların bu haline sessizce gülüyordu.---------
Yoongi sabırsızlanıyordu. Jimin yarın gelecek ve Yoongi'ni de alıp gidecekti. Hemen yarın olmalıydı! Saatın kaç olduğuna baktı. Saat hâlâ şimdi 21:00 oluyordu. Yarına daha çok vardı! Kendisi için...
"Hyung her şeyi söyledin ama yaşını ve nerede çalıştığını söylemedin"
"Çalıştığı yeri bilmiyorum, sen kendine sorarsın. 25 yaşı var"
"Ne? Hyung ben sorarsam yanlış anlar beni! Hadi sen sor. Lütfen~"
Namjoon elleriyle saçını geri attı. Dayanmadan konuşan Yoongi onu sinir ediyordu. "Ben sorarsam bilir aslında senin sorduğunu"
"Hmm, mantıklı. Off yaa"Yarın Yoongi'nin babacığı olacağı, buradan çıkıp gideceği, mutlu ve farklı hayata başlayacağı gün olacaktı. Yarın Yoongi için yüce bir gün olacaktı...
'ily'∞
👶✊
(*˘︶˘*)~。.:*♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lazy Baby
FanfictionTembel bir Yoongi için Ageplay fikri çok iyi gelmişti. Nede olsa tuvalete gitmeyecekdi, yürümeyecekti, yemeğini kendisi yapmayacaktı ve daha nicesi [YoonMin] [SemeMin/Ukegi] •Her iki tarafında razılığı vardır• •AgePlay• 29/06/21 Tüm hakları Jimin ve...