0

9K 329 538
                                    

merhaba!!💙

☾ ⋆*・゚:⋆*・゚:✧*⋆.*:・゚✧.: ⋆*・゚:

jisung ve chan, şehirden biraz uzakta kalan müstakil evlerinin salonunda, şamdanlarla süslü sade masalarında oturuyorlardı ve usulca akşam yemeklerini yiyorlardı. aralık olan pencereden içeri dolan ılık bir sonbahar havası vardı. chan, sevgilisinin önünde duran boş kadehe uzanırken jisung da hayranlıkla büyüğünün şakaklarına düşen sarı kıvırcık buklelerini izliyordu.

chan kadehini içkiyle doldurup ona geri uzattığında jisung ona uzanıp kadehini aldı, ardından da alnına ufak bir öpücük kondurmuştu.

"doğumunun güzelliğine!" dedi chan gülümseyerek. ufak bir sırıtma eşliğinde kadehlerini tokuşturdular. chan içkisinden büyük bir yudum alırken jisung daha az içmeyi tercih etti. bir bildiği vardı ve az içiyordu.

jisung aklına dolan düşünceleriyle yerinde heyecanla kıpırdanırken, chan onun tam aksine sakince yemeğini yiyordu. çatalındaki yemeği ağzına götürüp düzgünce çiğnedikten sonra yutkundu ve konuştu.

"yerinde duramuyorsun ji? iyi misin bebeğim?"

"elbette iyiyim chris. doğum günüm ve birlikteyiz.." dedi ona uzanıp yanağını okşarken. "daha ne isteyeyim ki?"

"beni?" dedi chan fısıldayarak.

"seni uzun süredir istiyorum zaten." dedi jisung flörtözce. ağır ağır bakışlarıyla dudaklarını ıslattı.

"ben de seni hiç kimseyi arzulamadığım kadar istiyorum jisung. ama biliyorsun. henüz yeni reşit olacaksın."

"ama bu günden itibaren reşitim." dedi küçüğü istekle. "bu sevişebileceğimiz anlamına geliyor, öyle değil mi?"

"evet." dedi chan yutkunarak. aşık olduğu küçük sevgilisinin bu kadar cesur olmasına bazen şaşırıyordu. ama bu arsızlığı hoşuna gitmiyor da değildi.

jisung sandalyesinden kalkıp hafifçe kıvırarak hyungunun yanına yürüdü. chan yanına gelen küçüğünün yaptığı hareketleri dikkatlice izliyordu.

"sanki biraz sıcak oldu burası." dedi jisung. üzerindeki tişörtü çıkarttı ve doğrudan koltuğa oturdu.

doymuştu, ama yemeğe. çünkü chan'a 3 yıldır asla doyamamıştı.

chan da ağzının kenarını peçetesiyle sildi, içkisinden son birkaç yudum aldı ve sakince sandalyesinden kalktı.

küçüğünün yanına gidip yanaşarak oturdu. küçüğü de eliyle kendine hava yapıyordu.

chan sigara ihtiyacı hissettiğinde yerinden doğruluyordu ki jisung tahmin ederek ondan önce davrandı ve koltuğun yanındaki sigara paketini ve mor çakmağını sevgilisine uzattı. "al sevgilim." dedi gülümseyerek. chan istediğini aldığından dolayı memnuniyetle gülümsedi.

ilk tanıştıkları zamanlar jisung sigaradan hiç haz etmezdi, ama zamanla alışmıştı. hatta şimdilerde chan ile smoke kiss yapmaya bayılıyordu.

chan bunu bildiğinden doğrudan kendisi içmek yerine, ince dalı jisung'un hafif dolgun dudaklarının arasına koydu. ve eline çakmağı alıp sakince zehrin ucunu yaktı. jisung yanan sigaradan uzunca bir nefes çekti.

gözü duvardaki siyah saate takılmıştı. birazdan, gündüz tüm gün uğraşıp birlikte yaptıkları doğum günü pastasından yiyeceklerdi. çünkü gece yarısı olmasına sayılı dakikalar vardı.

chan jisung'un dudaklarına uzandığında jisung ağzında hazır olan dumanı sevgilisinin aralık dudaklarına doğru üfledi. chan gözlerini kapatıp dumanı içine çekti.

chan bebek güzelliğindeki sevgilisinin kokusu özlediğini fark ettiğinde, onu yavaşça belinden kavradı ve kucağına çekti.

jisung da ona yardımcı olarak birkaç ufak hareketlerle oturduğu yere yerleşti ve o çok sevdiği kaslı kolların arasına girdi. arından mayışarak başını büyüğünün sert göğsüne yasladı. bunu yapmadan önce ağzındaki sigarayı da chan'ın ağzına koymuştu.

chan sigarayı bitirerek küllüğe bastırdığında jisung da kafasını onun göğsünden kaldırarak yüzüne baktı. chan'a uzanıp dudaklarına birkaç kelebek öpücük kondurduğunda, chan parmak uçlarına kadar uyuştuğunu hissetti. ona çok aşıktı.

jisung'un yeni yaşına girmesine az kalmıştı. chan belini dikleştirip kalkmaya hazırlandığında jisung anlayıp sakince üstünden kalktı ve kendini yanındaki koltuğa attı. chan dolaptan pastayı çıkardı ve yavaşça mumları yaktı.

ardından çilek ve çikolata kremalı sade dekorlu pastayı, amerikan mutfak tarzındaki tezgahın üzerine koydu.

jisung da yerinden kalktı, altındaki kısa şortu aşağıya çekiştirerek tezgaha gitti ve kalçalarını kullanarak tezgahın üzerine oturdu. soğuk zemin çıplak bacaklarını uyarmıştı.

"son 2 dakika. bir dilek tut bebeğim." dedi sevgilisinin küçük eline uzanarak.

jisung içten içe, sevgilisinin onu hep sevmesini dilemişti. çünkü kendisi zaten onu hep sevecekti. hem de her koşulda.

dileğini yıldızların güvenli kollarına yolladıktan sonra gözlerini açtı ve ona gülümseyerek bakan sevgilisine baktı. ardından o da karşılık vererek gülümsedi ve mumlarını tek nefeste üfledi.

chan neşeyle alkışlarken jisung da bundan hoşlanarak kıkırdadı. saat çoktan on ikiyi vurduğunda chan küçüğüne yaklaştı ve kıvrak bir hareketle bacaklarının arasına girdi. dudakları dudaklarına kavuşmadan önce sessizce fısıldadı. "iyi ki doğdun bebeğim."

jisung dudaklarına kapanan dudaklarla boşluğa düştü ve teni büyüğünün sıcaklığına ihtiyaç duydu. elleri chan'ın saçlarına giderken yoğun ve yumuşak öpüşüne karşılık veriyordu. saçlarını yavaş yavaş okşuyordu ve arada kendine bastırıyordu.

chan bu halde daha fazla dayanamayacağını düşündü ve sevgilisini kalçalarından tutarak dikkatlice kucağına aldı.

ve hemen koridorun girişinde, ilk kapı olan yatak odalarına götürdü. nazik bedenini usulca yatağa bırakırken kendisi de ağırlığını vermeden üzerine çıktı. jisung da bundan memnun olmuşçasına sırıttı ve chan'dan bir adım beklemeden tekrar doyamadığı dudaklara yöneldi.

bu seferki öpücükleri masum değildi. aksine gitgide yoğunlaşırken jisung içinde uçuşan heyecanlı kelebekleri telkin etmeye çalışıyordu. ancak tamamen başarısızdı. karnı kasılıyordu ve kalbi hızlı hızlı çarpıyordu.

ıslak öpücük sesleri soğuk duvarlara çarparken jisung şimdiden çok zevk aldığını düşündü.

ve büyüğünün alt dudağını dişledi.

büyüğü onun bu hoş hareketine kısıkça inlerken dili de jisung'un ağzını çoktan keşfe çıkmıştı bile.

×××

ben🤝🏻her ficimde baskın uke yazmak

oy verip fikirlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın!! 💘

gift ★ 3rachaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin