selam!!
***
jisung büyük bir istekle büyüğünün dilini emerken chan da ellerini jisung'un incecik belinde gezdiriyordu. jisung soluklanmak için birkaç saniye kiraz rengi dudaklardan ayrıldı.
chan ise içinden sevgilisinin neden bu kadar güzel olduğunu düşünüyordu. küçük dolgun dudakları, sincabı andıran şirin dişleri ve yanaklarıyla onu aşkından ölecek hâle getiriyordu ve jisung bunun farkında bile değildi.
mavi saçları hafifçe dağılmıştı, üstsüz bedeni kontrolsüzce inip kalkıyordu. oldukça nefessiz kalmış olmalıydı. chan kendini küçüğünün üstünden, yatağın yanına geri attı. jisung ise buna kaşlarını çattı ve hoşuna gitmediğini belirten ufak mırıltılar bıraktı.
chan ise heyecandan hızla atan kalbine söz geçirmeye çalışıyordu. jisung emekleyerek sevgilisinin yanına gitti ve tam önünde durdu. yüzleri oldukça yakındı. elleri chan'ın tişörtünğn ucuna gitti ve yavaşça üst tenini sıyırdı. chan da kollarını yukarı kaldırarak küçüğüne yaptığı işte yardım etmişti.
jisung hızını kesmeden karın kaslarının üzerine oturmuş ve sevgilisinin sıcak boynuna yönelmişti. chan'ın elleri ise yarı çıplak vaziyetteki gergin bedenine değen, jisung'un sıcak bacaklarına ve dolgun kalçalarına dokunuyordu.
jisung dakikalar boyunca sevgilisinin boynuna ve omuzlarına gözü dönmüşçesine bir sürü iz bıraktı. bu onun, sanatının altına attığı ufak imzalarıydı.
ve sonrasında kendini oturduğu yerden biraz daha kaydırdı ve istediği yerde durdu. tam erkekliğinin üzerinde.
chan sakin kalmaya çalışarak yutkundu. jisung gitgide sertleştiğini hissediyordu ve yanakları yanıyordu. kızardıklarına kesinlikle emindi.
chan kalçalarından tutup onu kendine bastırırken jisung boş duvarlara keskin bir inleme bıraktı. bu bardağı taşıran son damla olabilirdi.
chan onu bileklerinden tutup yerlerini değiştirdi. ve dudakları direkt olarak beyaz tenli küçüğünün pembe tomurcuklarına gitti. jisung'un elleri de tekrar saçlarına gitti ve yumuşak sarı tutamları sertçe çekiştirmeye başladı.
chan ağzındaki pembe göğüs ucunu ısırınca jisung da hafif bir çığlık atarak ona devam etmesini söylemişti.
chan'ın dili sevgilisinin üst bedenini tamamen turlayıp, nefesinin değmediği hiçbir yeri kalmadığından emin olduğunda durdu.
eli kısa şortunun kısa ipine giderken onay istercesine jisung'un gözlerine baktı. jisung da konuşmaya gerek bile duymadan büyüğünün dudaklarına uzun bir öpücük kondurdu. bu öpücüğü ona koşulsuzca izin verdiğini gösteriyordu.
chan da hızlıca şortun ipini çözüp yavaşça dolgun kalçalarından aşağı indirdi. jisung'un bacaklarından tutup atarken kendi de hafifçe doğrulup altındaki dar pantolonun kemerini çözdü. pantolonunu çıkardı ve kemerliyle birlikte yere fırlattı. jisung altındayken sabırsızca kıpırdanıyordu. çoğu zaman ondan utansa bile arsız olmayı seviyordu. chan sabırsızca ona bakan bedenden daha sabırsızdı.
ona emmesi için üç parmağını ona uzattığından jisung kabul ederek parmaklarını emmeye başladı. parmaklar yeterince ıslandığında ise parmaklarını çıkardı ve jisung'un dar pembe deliğine götürdü. ama güzel parmakları, girişinde oyalanıyordu. ve bir türlü içine sokmuyordu.
jisung sabrının zorlandığını fark etti. sevgilisi onunla resmen oyun oynuyordu. chan bunu ısrarla yapmazken jisung dayanamadı ve chan'ın parmaklarını tuttu. ardından sertçe kendi içine itti. yaptığı bu şeyle büyük olanı, küçük olandan güzel bir inleme kazanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gift ★ 3racha
Fanfictionreşit olacağı doğum gününü sevgilisiyle geçirdiği gece, kapısının önüne tanımadığı birinden gelen gizemli bir kutunun içinde garip hediyeler bulan jisung. [threesome/polyamory - top chan, top changbin, bottom jisung]