gift ★ 3racha

17 (m)

sela(m) :)))

çok minik miniminnacık bdsm var!!

kontrol edemedim üzgünüm

oy sınırı 60, yorum sınırı 150.

🤍

***

"dizlerinin üstüne çök ve sonra ellerini o kelepçeyle direğe bağla."

ne ara bu kıvama gelmiştik bilmiyorum ama chan ve ben bundan gayet memnunduk.

chan bizi gördükten sonra üçümüz oturup sakince konuşmuş ve birbirimizi çok yönlü tanımış, fantezilerimizi öğrenmiştik.

ben kendimi pek bulamasam da changbin yardımcı olacağını söylemişti.

emin ellerdeydim yani.

şimdi de, verdiğimiz karar ile üçümüz sevişecektik.

yanıyordum.

tam olarak hissettiğim şeydi bu, ateş.

heyecanla titreyen bedenim arsız arzularla yanıp tutuşurken changbin'in dediğini yapmak için harekete geçtim.

eteğimi düzelttim. dizlerimin üzerine eğildiğimde ikisi de bacak aramda sallanan erkekliğime baktı.

ilgi çeken bir sürtük olmak her zaman favorimdi.

göz ucuyla chan'a baktığımda gözlerindeki kor ateşi görebiliyordum.

altımdaki kısa eteği çekiştirerek yere oturdum. soğuk zemin, çıplak tenime değdiğinde irkilmiştim. sessizce inilderken bakışları ile susmak zorunda kaldım.

changbin sırıtarak yanıma geldi. ellerimi uzattım yetişebilmek için ona.

yanıma eğildi ve bileklerimi öptü uzun uzun.

bana gülümseyerek kalçalarımı okşadı. ona sürtündüğümde inledi ve beni kucağına aldı, ceketini çıkardı.

bacaklarımı aralayıp yatağa yayıldım. şişen penisim canımı acıtıyordu.

"bebeğim?" dedi yanıma gelerek. "kırbaca ne dersin?"

başımla onayladım onu. baygın bakışlarım ile etrafı süzüyordum.

stanttan siyah uzun bir kırbaç çıkardığında dilim tutulmuştu. sakinleşmem için bekledi.

kıpırdamaya çalıştım, başarısızdı.

hoşuma gitmişti. içim sıcacık olurken chan'a baktım. gözlerinden anlıyordum endişesini.

siyah kırbaç tenimde tok bir ses çıkarırken sızlandım hafifçe. chang'ın gözleri saniyelik dudaklarıma kaydı ama sonra vücuduma geri döndü bakışları.

"söyle bebeğim, cezanı sonuna kadar çekecek misin?"

"evet babacığım, en ağır cezaları hak ediyorum ben."

memnun bir gülümsemeyle bir darbe daha vurdu pelvislerime.

"ahhhhh hyung!!" ben altında kıvranırken neşeyle kahkaha attı.

"ah benim tatlı sürtüğüm, ne hoş inlemelerle kutsuyorsun kulaklarımızı öyle."

"channie!" chan'ın kokusunu özlemiştim. onu da yanımda istiyordum.

changbin beni kucağına alıp bedenimi ters çevirdi. dolgun kalçalarımı zor kapatan eteğimle yüz üstü uzandığımda, bedenimin önü acıyordu.