gift ★ 3racha

6

selam!!

BİRAZCIK AYIP SEYLER VAR TAM SMUT DEĞİL DİYE MATURE UYARISI KOYMADIM AMA BURADA UYARIYORUM!!!!! ❤️‍🔥

fikirlerinizi merak ediyorum, lütfen yorum yapın 💗

sizi seviyorum 🥺 👉🏻👈🏻

***

yabancıyla, sanırım changbin, ileri gitmemiştik, onu durdurup sevgilimin yanına gitmek için changbin'i orada bırakıp tuvaletten çıkmıştım. ama kapının önünde hyunjin'i gördüğümde donakaldım.

hemen başımı eğip kalkmış aletime baktım. içler acısıydı... bir penisimle, bir de hyunjin'le bakışıyorduk.

beni kolumdan tutup diğerlerinin çekiştirmeye yeltenince hyunjin'i panikle durdurmaya çalıştım. "dur, önce bi' yüzümü falan yıkayayım. kafamın içi zonkluyor resmen."

"tek zonklayan şey başın değilmiş gibi sanki?" dedi kıkırdayarak. zar zor göz devirdim ona.

"ben bi yüzümü yıkayayım. kendime geleyim." hyunjin'i kibarca kovarken konuştum.

"chan ve minho denen adam biraz sinirli. seungmin ve jeongin olay çıkardı zaten. haberin olsun, ve çabuk gel." bana göz kırptı ve tuvaletin kapısını kapattı.

yüzüme soğuk suyla yıkadıktan sonra şortumun içindeki tişörtümü dışarı çıkardım ve sertliğimi örttüm.

hızlı ve tökezlediğim adımlarım oturduğumuz masayı bulduğunda herkes gergindi. chan beni görür görmez ayaklandı. "eve gidiyoruz."

birkaç saniye minhoyla bakıştılar. minho kafasını salladı. "iyi geceler hepinize." dedi chan. bana döndü sertçe. "arabadayım. çabuk gel."

kaşlarımı çatarak anlam vermeye çalışmıştım. ama bana sinirlenmemesi için herkese iyi geceler dilemiş, minho hyungu ve hyunjini aceleyle yanaklarından öpmüş, barın otoparkındaki arabamıza koşmuştum.

chris arabayı çalıştırmış, direksiyonda elleriyle ritim tutarak beni bekliyordu.

sessizce yanına bindiğimde hızla ilerledi ve eve doğru yola çıktık.

çok sinirli gözüküyordu. uzanıp sert parmak eklemlerini okşadım. ellerini çekip direksiyona koydu.

elimi hayal kırıklığıyla geri çekip başımı koltuğa gömdüm ve ofladım.

başım çok ağrıyordu, ağlamak istiyordum. içimde garip hisler vardı. karnımın üstünde kelebekler uçuyordu sanki.

cinsel arzularıma hakim olabilecek gibi değildim. sanırım becerilmeliydim.

ellerimi chris'in kasıklarına koydum. ardından da yasaklı bölgesine. biraz sertti. gülümsedim.

başını yoldan bana çevirdi ve birkaç saniye gözlerimin tam içine baktı.

kahretsin, şimdi daha çok etkilenmiştim.

"channie mhh." diye mırıldandım muhtaçça. vücudum istekle yanıyordu.

"efendim jisung?" dedi sakin bir tonda. "sarhoş musun?" dedim kibar sesimle sakince sorarak.

"en azından aklım başımda." dedi vurgulayarak. "benimki de öyle, ama aklımı başımdan almanı istiyorum. " dedim gözlerimi kapatıp mırıldanırken.

boş yolda sertçe fren yaptı. emniyet kemerim takılı olmasa kafamı sertçe cama çarpabilirdim bile.

yutkundum ve ona döndüm. "seni istiyorum."