Mıfık Canavarı Masalları

Midasın Eli

Uykumu bölen bu telefon sesi beni deli ediyor ,kim arıyor bu saatte acaba ,Aleyna neden arıyordu acaba beni en son 3 sene önce ünüversitenin bi konferansında onu görmüştüm .Açtım alo aleyna dedim . aniden bi çığlık sesi geldi ne oluyor ne oldu demeye fırsat vermeden talefon kapandı . baktım allah allah dedim ne oldu böyle .geri aradım açtı ve ne istiyorsun furkan bu saatte neden arıyorsun dedi . şaşırdım iyi misin dedim iyiyim de bu saatte niy arıyorsun dedi bende şaşkın halde uyku sersemi olarak aradığını düşünüp telefonu kapattım .Bu sırada dışarıda parlayan bi ışık uyumamı engelliyordu bende uykum zaten kaçtı diyip kalktım yataktan ve camda bi sigara içeyim dedim camı açtığımda ışık aniden yok oldu pek önemsemedim sigaramı içip camı kapattığımda ışık yeniden gözüktü bakmak için camı açtığımda yeniden yok oldu anladım ki sadece penceremin camı ile görebiliyordum bu ışığı okuma gözlüğüm vardı onunla bakayım dedim ama olmadı bende pencerenin köşesini kırdım ve ışığa doğru gittim sahilde yürürken ışığın suyun altından geldiğini fark ettim cam ile baktığımda ordaydı ama gözlerim göremiyordu bu bir el di üzeri elmaslarla dolu ve kan toplamış gibi morarmış bi eldi kimin eli acaba diye düşünüyordum aynı zamanda elmasların güzelliği beni cezbetmişti bir süre izledim bir yengeç ona doğru yürüdüğünü gördüm üzerine çıkacak heralde dedim ama yengeç ona değdiği anda aniden yengeç altına dönüştü aklıma eldivenlerimle tutabilirmiyim acaba onu diye düşündüm ama eldivenlerim altın olursa içinden elimi çıkaramam bu severde diye geçti bi şekil poşede koysam da poşet altın olunca içinden eli çıkaramam dedim bir sopayla onu sahildeki eski teknelerin olduğu yere sürükledim bir şey değmesin diye de üzerine ilk önce bir teneke kutu onun üzerine bir karton kutu onun üzerine de tekneyi ters çevirip koydum tabi bunları yapmadan önce cebimdeki bozuklukları ona dokundurup altına çevirdim daha sonra oradan gittim güneş de doğmak üzereydi zaten eve gidip olanları düşünürken aklıma bu nasıl olabilir diye düşündüm ama bulamadım rüye mı gördüm acaba diye düşünüyordum ama elimde altın bozukparalar ve altından bir ağaç dalı olduğu gerçeği hala aynıydı gün içinde oraya gitmek tehlikeli olurdu en iyisi hava karakınca gitmek dedim ertesi gün yine telefon sesine uyandım arayan gene aleynaydı açtım gene bağıracak sandım ama elimi buldun demek dedi ve güldü daha sonra arkamda parlayan ışığı fark ettim arkamı döndüğüm de bir eli olmayan , gözleri kapkara bir insan gördüm ve bana bakıp gülümsedi daha sonra bedenim yere düştü ama ben hala ayaktaydım en azından öyle düşünüyorum bi saniye ruhum bedenimden çıkmış o an adama yine baktım ağzından sular akıyordu .