∞10∞

6 1 0
                                    

Yiğit sinirle içeri girdi. Gözlerinden alev çıkacaktı.

"Sütlerimi yine puding yapmışsın!"

"Yiğit ama-"

"Ama deme! 10 kutunun 7'sini nasıl boşalttın?!"

"Ben alırım sana. Olmaz mı?"

"O sütler özel süt. Extra protein yüklü. Ve çok pahalı. İki haftalık harçlığımı yatırdım ona!" dedi ve beni kovalamaya başladı. Öyle bir kaçıyordum ki sanki tutuşmuş gibiydim.

"Yiğit tamam ben sana al-" daha hızlı kovalamaya başladı. Tam aralıksız 30 dakika koltuğun etrafında dolanıyorduk. Diğerleri de bizi gülerek izliyorlardı. En sonunda dayanamayıp spor odasına depar attım. Peşimizden geliyorlardı. Odaya girer girmez antreman için kullandığımız boş alana geçtim. Yiğit'de durdu. Herkes kapıya dizilmiş bizi izliyordu.

Yiğit bana doğru geldi ve yumruğunu salladı. Yumruğunu engelleyip sol yanağına vurucak gibi yapıp karnına çok sert olmayacak şekilde vurdum. Kendini toparlayıp yine yumruğunu sakladığı anda kolunu tutup çevirdim.

"Adam ol dinle bak! Yoksa canın yanar!"

Ani bir şekilde eğilip beni üstünden atmaya çalıştı. Düşmemek için kolunu bırakmak zorunda kaldım.

"Biraz sakin olup konuşsanız?" dedi Eylül çekinerek.

"Bırak onlar böyle çözüyor sorunlarını." dedi Özgür. Çünkü bir çok kez şahit olmuştu bizim kavgalarımıza.

Yiğit'e yönelip yumruğumu saklayacak gibi yaptım. O da kolunu kırıp kafası hizasına getirerek kafasını korumaya aldı. O böyle yapınca bir ayağımla çelme takıp bir elimle omzuna çöktüm. Gürültülü bir şekilde düştü. Neyseki alt kattaki kadın sağırdı. Aslı yanımıza gelecek gibi oldu ama Yiğit eliyle dur işareti yaptı. Yiğt'in kucağına oturup konuşmaya başladım.

"Dinliyecek misin yoksa doğum gününde kırıp bir el bileği ile mi girmek istersin?"

"Tamam pes!" yüzüne yumruk geçirip kalktım.

"O sütlerden sana 14 tane alacam. O iki haftalık paranıda vereceğim." diyip odama girdim ve hızlı bir duş alıp üzerimedusimde bir günlük elbise giydim saçımı ördüğüm için kıvırcıktı. Kurutup odadan çıktım. Herkes salondaydı. Yiğit ayağı kalkıp yanıma çekinerek geldi.

"Abl-"

"Saçmalama geri zekalı! Biz her zaman dövüşerek sirunlarımızı çözüyoruz. Tabi her zaman ben kazanıyorum ama neyse!" diyip sarıldım. Gülerek bakıyorlardı bize.

"Ne oldu niye gülüyorsunuz?"

"Anlaşma şekliniz biraz garip gibi.." dedi Savaş gülerek. Biz de gülmeye başladık.

"Merak etmeyin alışırsınız. Özgür'de ilk böyle bir tepki vermişti." dedim."Neyse ben pudingleri getireyim." diye devam ettim.

"Biz de sana yardım edelim." diye kalktılar Eylül ve Aslı. Birlikte mutfağa gittik.

"Çok güzel bur ilişkiniz var. Yiğit senden çok bahsetti. Seni çok seviyor." dedi Aslı. Gülümsedim.

"Öyle."dedim.

Kaşıkları Eylül kaseleri Aslı ve ben aldık ve içeri girdik. Güzel bir sohbet vardı.

Kaseleri dağıttıktan sonra tek boş olan Aras'ın yanına oturdum.

"Eee.. Gece bugün bir maçın var mı?" dedi Atakan.

"Evet var ama gece 1.00'de"

"Neden bu kadar geç?" diye atladı Aras.

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin