GÖRÜNMEZLİK

402 26 26
                                    

Chaeyoung'un ağzından;
Yumuşak yatağımdan kalkıp gözlerimi açmıştım hala kafam gölgelerde kalmıştı. Taehyung kötü biri değildi sadece sevgiye muhtaç aç bir çocuktu onunla ilgilenmeliydim belki bu sayede bunun üstesinden gelebilirdi. Beni karısı olarak görmese de belki bir psikolog olarak yardım etmeliydim. Bunları düşünürken saçlarımı topuz yapmıştım ve banyoya gidip dişlerimi fırçalamıştım ve üstüme de güzel şeyler giymek için gardıropa doğru ilerledim.

Rosé'nin giydiği;

Aşağıya indiğimde yanık kokusu vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aşağıya indiğimde yanık kokusu vardı. Ah hayır ekmek yanıyordu hemen fişini çekip ekmeği alırken elim yandı.

Momo:aaa Rosé ay üzgünüm ben deyince kafamı önemli değil anlamında salladım.

Momo:gel elini soğuk suya tutalım deyip elimi musluğa doğru götürdü.

Momo:ya çok dikkatsizim kusura bakma, ne çok sakarım böyle şeyleri dikkat edemiyorum oysaki güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım, kimse beni beğenmeyecek evde kaldım kesin

Rosé:ah hayır kendini suçlama, sadece bir kaza böyle düşünme deyince hafifçe gülümsedi ve önündeki yumurtalara baktı.

Momo: biliyor musun bu senin kocan gelmedi hiç onunla konuşuyor musunuz? deyince duraksadım. Belli etmemem gerekiyordu.

Rosé:aa şey beni aradı işi çok uzamış muhtemel ofiste uyumuş olmalı

Momo:aah ilerde kocam olursa asla onu ofiste yalnız bırakmayacağım sonra bakarsın kucağında başka bir kız ne kötü!! demişti.

Rosé:ee neyse şey ben sosisleri doğrayayım deyip kendimi işe verdim. Gerçekten şuan ne yapıyordu acaba? Momo haklı mıydı?

Momo:aa düşündüm de neden ofise gidip kocana kahvaltı götürmüyorsun eminim açtır

Rosé:orada yemiştir o bir şeyler

Momo:ah olur mu Rosié? Şirkette ne olabilir ki hem evde güzel temiz bir kahvaltı varken? Şirkette bilmem kimin elinin değdiği kahvaltıyı mı yiyecek? Hiç acımıyor musun bu adama? deyince mecbur kabul ettim yoksa şüphelenebilirdi.

Rosé:haklısın götürmem gerek deyince gülümsedi.

Elime gizlice telefon aldım haber vermeliydim ama sonra duraksadım niye bunun için haber veriyordum ki? Belki telefonu meşguldür diye düşünüp telefonumu kapattım.

Ofise doğru yol almıştım. Herkes bana bir tuhaf bakıyordu ama sonra Taehyung'un karısı olduğumu anladıklarında önlerine baktılar. Asistan beni gördüğünde baştan aşağıya baktı sanki tuhafına gitmiş gibiydi.

Rosé:aa şey bakar mısın? deyince önüme gelip gömleğini biraz ilikledi.

Asistan:evet?

Rosé:Kim Taehyung odasında mı?

Asistan:siz neyi oluyorsunuz? Başka şirketten mi geliyorsunuz? Yoksa bir fahişesi falan mısınız? deyince biraz ağrıma gitmişti. Bu asistan kendini ne sanıyordu?

Rosé:hayır karısıyım

Asistan:aa ay pardon ben sizi neyse hiç bahsetmemişti sizden aa şuan bir toplantı salonunda 5 dakika sonra bitecek isterseniz şöyle oturun

Rosé:tamam deyip koltuğa oturdum asistan bana tuhaf bir şekilde bakıyordu, hayır yani neyimi beğenmedi ki? Ellerimi birbirine kenetleyip oturdum acaba beni herkesin önünde azarlayacak mıydı? Umarım azarlamaz diye düşündüm. Şirket çalışanları bir o tarafa bir bu tarafa doğru giderlerken onlara doğru bakıyordum, en sonunda Taehyung buraya doğru geliyordu yanında bir kaç adam vardı ve ona önündeki dosyaları gösteriyordu Taehyung ise bundan ödün vermeden havalı bir şekilde yürüyordu ama beni görmemişti önü kalabalık olduğu için görmüyor olabilirdi.

Taehyung:gerisini siz halledersiniz diye düşünüyorum deyip adamları yanından savuşturuyordu asistan kız kalkıp benin geldiğini haber veriyordu.

Asistan:efendim karı- diyecekken;

Taehyung:sonra Kung su şuan önemli işlerim var demişti ne yani ben önemsiz miydim? Beni fark etmemişti bile bu kadar görünmez biri miydim onun için? Sadece bakakalmıştım. Gözlerimde yaş birikmişti, ağlamıyordum ama hüzünlenmiştim asistan da bana acıyarak baktı ama ben umursamadan ayağa doğru kalktım ve elimdeki kahvaltıyı asistana doğru verdim.

Rosé:işi bittiğinde kendisine verirsiniz deyip ilerlemiştim, kendimi tutamamıştım ve lavaboya doğru ilerleyip kendimi tuvalete kapattım göz yaşlarımı akıtmak için, neden ağlıyordum, neden kendimi zayıf hissediyordum? Oysaki evliliğimiz sözleşme üzerineydi. Birkaç dakika sonra tuvaletin kapısı açılmıştı, iki üç topuk sesi vardı ve konuşmalarına şahit oldum.

Kız1:bugün ofise gelen kız kimdi?

Kız2:bilmem biraz tuhaf biriydi ama sanırım tTehyung beyin eşi

Kız1:biliyor musun o kız nasıl olabiliyor da yakışıklı, seksi, ve oldukça kaslı Taehyung patroncuğumuzun eşi olabiliyor? O bunu hak etmiyor

Kız2:haklısın rezil olmak için gelmiş belli ki Taehyung bey görmedi bile onu görünmez kız gibi deyip gülmüştü

Kız1:ya da hayalet öğğğ deyip kıkırdamışlardı.

Haklıydılar Taehyung beni görmemişti onun için bu kadar görünmez biri miydim? O gölgelerde oynayan çocuk beni sadece görünmez biri olarak mı görmüştü? Belki de bunları yapmamalıydım. Ah kahretsin! Neden bu kadar ona değer veriyorum? Neden önemsiyorum? O beni görmüyor iken niye bu kadar uğraş verdim? Bu neydi? Ah hayır ben bir psikologtum belki de o benim hastamdı ve belki ona yardım etmem gerekiyordu o kötü durumdaydı içindeki ile dışındaki çok farklı biri onu çözmem gerekiyordu, içinde kim bilir neler vardı sakladıkları? Belki bir eşi değil ama bir psikolog olarak yardım etmem gerekiyordu. En azından bunu mesleğim için yapmalıydım.

Evet arkadaşlar geri döndüm uzun bir aradan sonra ÖSYM sınavım olduğu için uzun zamandır yeni bölüm yazmıyordum bu kitabın bu kadar okunduğunu, sevildiğini bilmiyordum. O yüzden geciktirdim ama artık bundan sonra bu ve diğer kitaplarıma da mümkün olduğu kadar yeni bölüm yazacağım sizleri seviyorum💘

SLOWN DOWN(VROSE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin