Rose'un ağzından;
Koltuklara geçince v gelmişti solgun ve dağınık bir hali vardı saçları birbirine girmişti eşofmanı düşük beldiRose:ahh işte v geldi dedim o yöne bakarak
Kim dong hyun:gel buraya eşşek sıpası!diye bağırınce v babasının yanına gitti bana doğru döndü
Kim dong hyun:bu eşşek sıpası seni üzmüyor değil mi kızım? deyince onlara öyle bakakalmıştım kafamı olumsuz anlamda salladım
Rose:hayır efendim üzmüyor dedim hafif gülümseyerek v bana öldürücü bakışlarını atıyorduPark yu-jin:kızım bizi yemeğe davet etsene bak dünürlerimizde aç deyip kaş ve göz hareketleriyle v'nin annesi ve babasına göz işareti yaptı
Rose:aaa tabi siz buyrun lütfen yemeğe geçelim deyince hepsi birlikte kalktı v ise benim bileğimi sıkıca tuttu
V:bana bak eğer burda beni rezil edip ağzından birşey kaçırırsan seni mahvederim deyip bileğimi sertçe bıraktı ve acıyla hafif inledim takmamaya çalıştım üzerime hemen koltuğun üstündeki sarı ince dantelli yeleğimi giydim ve bileğimdeki morluğu kapattım ve yemek masasına doğru ilerledim
Park ye-jun:ahh benim küçük rose'uma bak sen neler hazırlamış?
Park yu-jin:küçük mü?deyip hafif kıkırdadı ve konuşmasına devam etti
Park yu-jin:rose artık kocaman bir kız oldu bey elbet ki hazırlıycak deyip güldü ve sandalyeye oturdular v benim karşımda solumda annem sağımda babam v'nin sağında babası solunda annesi vardı
Kim sun he:ahh ben bu yemekleri yersem çok kilo alırım dedi yemeklere bakarak sonra v'nin babası
Kim dong hyun:sen her halinle güzelsin hayatım kilo alsanda beni ilgilendirmez dedi bende hafif gülümsedim
Rose:aa efendim yemeklerde sizin için yağsız yaptım önünüzdekiler yağsız deyip bayan kim sun he'nin önündeki yemeği işaret ettim
Kim sun he:ahhh gelinim beni çok iyi tanıyor başka gelin olsa hepsini yağlı yapardı deyince gülümsedi bende elime çöpstcik'i alıp yemeği alırken bileğim acıdı ama belli etmemeye çalıştım gözümden bir yaş akmak üzeriydi ama ben bunu engelledim ve zor da olsa yemeği ağzıma götürdüm morarmıştı ama bunu belli etmemeliydim hiç acıya takmadan yemeye çalışıyordum acılarım beni az da olaa hafifletiyordu yemekler bittiğinde toplamaya koyuldum annemgil oturdu bileğime baktım ve buzdolabından buz çıkarıp moraran bileğime koydum soğuk olmasına takmıyordum ben sıcağı görmüş ve tatmış bir insandım bu soğukluk benim için hiçbirşeydi bir anda biri arkamdan
Park yu jin:rose kızım!demesiyle irkildim ve arkama hafifçe döndüm bu annemdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SLOWN DOWN(VROSE)
Fiksi PenggemarRose:o bana dünyadaki en büyük acıyı vermişti sadece bedenim değil kalbimide BUNU ÇEKMEK ZORUNDAYDIM ÇÜNKÜ yavaşlayamıyordum