Araba nihayet durduğunda tatil için geldiğimiz yere baktım. Burası dağın eteğinde bir yerdi, oldukça soğuktu. Plaj filan olur diye düşünürken dağa gelmek için bir sebep aradım. Okulda ki olayla ilgili herkes bizi suçladığı için bir hafta uzaklaştırma aldık. Benim kavga çıkardığım ve Hinata'nın da bana yardım ettiği konusunda tüm tanıklar hem fikirdi.
Fazla takılmadım, onların sayesinde tatil yapmaya getirdi Hinata'nın annesi. Bir hafta baş başa olacağız. Daha ne isteyebilirim ki? Geldiğimiz yerde Shoyo'nun tanıdığı varmış. Sanırım eski bir arkadaşı, birde bana sürprizi olduğunu söyledi. Dağda ne sürpriz yapabilecek merak ediyorum.
"Özledin mi arkadaşını"
"Tabii ki anne, dört sene oldu"
Bu kadar özlem duyduğuna göre önemli biriydi şu arkadaşı. Kıskanmamak elde değildi ki? Bavulumu bayan Hinata'nın elinden alacakken Shoyo beni bileğimden tutarak yukarılara çıkarmaya başladı.
"Sho...Shoyo anneni yalnız bırakma!"
"Boşversene Tobio o buraları çok iyi biliyor. Gelir sonra hadi"
Kıkırdayarak onun tarafından sürülenmeye devam ettim. Mecazi olarak zaten sürekli beni sürükleyen bir yapısı vardı. Hiç bırakmazdım onu, nereye giderse oraya giderdim.
"Neden koşuyoruz"
"Çünkü bir an önce buluşmak istiyorum"
Kimden bahsettiğini bilmeden yukarıya koşmaya devam ettik. Ayağım bir taşa takılınca dengemi kaybedip yere serildim. Shoyo zarar görmesin diye ani bir refleks ile kolumu kurtardım. Azıcık yalpaladı ama düşmedi.
"B-ben üzgünüm Tobio"
Yerler çimlerle kaplı olduğu için canım yanmamıştı, sadece ellerim birazcık çizilmişti. Doğrulurken bir yandan da dizimdeki tozları siliyordum.
"İyiyim merak et-"
Kaşlarımı çatarak karşımda ki çiçek tarlasına takıldı gözlerim. Bir yerden görmüştüm burayı, tüm ailem tarlanın içindeydi.
"Ne oldu Tobio"
"Ben burayı daha önce gördüm"
Daha çok odaklanmaya çalıştım, kırmızı çiçekler vardı. Adını bile bilmiyordum ama emindim, daha önce gelmiştim. Aslında burayı rüyamda görmüştüm, en azından bu tarlayı.
"Anne nereye gidiyorsun?"
"Tobio sende gelsene"
Tobio karşısında ki çiçeklerin içinde koşturan annesini izledi. Babası ve köpeği de oradaydı, hep birlikte eğleniyorlardı. Tobio parlayan gözleri ile girmeye çalıştı o bahçeye. Ama bir türlü başaramadı. Sanki görünmeyen bir duvar onu engelliyordu.
"Oğlum sende gel"
"Baba olmuyor, giremiyorum"
Tobio görünmez duvarı bir türlü geçemedi. Ailesi ve köpeği o çiçeklerin arasında uzaklaşarak kaybolurken korkarak ağlamaya başladı. Onlarla gitmek istese de başaramıyordu.
"Rüyamda gördüm bu tarlayı, tüm ailem gözden kaybolurken ben giremedim"
O gün neden çiçeklerin arasına giremedim merak ediyordum. Yavaşça tarlaya ilerlerken Shoyo bana engel oldu.
"Böcek filan vardır"
"Merak etme Shoyo, sadece birkez gireceğim"
Hinata istemsiz bir ifade ile kolumu bıraktı. Çiçeklerin arasına ilk adımı attığımda gelen ürperti tarif edilemezdi. Tamamen içine girdim, çiçeklere basmamak için dikkat ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘚𝘜𝘕𝘕𝘠 𝘕𝘐𝘎𝘏𝘛 ¦ 𝘒𝘢𝘨𝘦𝘩𝘪𝘯𝘢
FanfictionShoyo fenerini kapattı ve kafasını gökyüzüne kaldırdı. "Yıldızlar güneşli gecelerde gözükür Tobio" °mutlu biten angst°