Aynadan uzamış saçlarımı düzelttim. Açılış için hazırlık yapmam lazımdı, makyaj malzemelerini fazla sevmezdim. Pudra alıp yanaklarıma değdirdim, kırmızı ruju da dudaklarıma. Dudaklarımı birbirine bastırıp rujun yayılmasını izledim. Dışarıdan gelen kalabalık sesi yüreğimi hoplatıyordu.
"Hazır mısın Yachi"
"Hazırım Yamaguchi-kun"
Arka kapıdan çıkarak açılışı bekleyen tanıdık, tanımadık herkesin yüzüne baktım. Dağda restoran açılır mı? Neden olmasın. Elime makası verdiklerinde hiç hazırlık yapmadığım konuşmama başladım.
"Tüm gelen herkese öncelikle teşekkür ederim. Böyle bir yerde restoran açılır mı? Bana göre hayallerinizi kurmak için mekana ihtiyaç yoktur, babamı kaybettiğim bu gözlem evinde restoran açmak benim için çok önemli. Onun hayalleri öldüğü gece gerçekleşti, yeni yıldızlar doğdu. Şimdi sıra bende, bende o yıldızlar için bu restoranı açıyorum. Güneşli Gece restoranı herkese hayırlı olsun"
Tüm alkış sesleri eşiğinde kestim o kırmızı kurdaleyi. O olayın üstünden tam on yıl geçmişti. Çocukluk arkadaşlarım çiçeklerin arasında ölü bulunmuştu, babam ise çoktan hayatını kaybetmişti. Kageyama ve Hinata bana göre hala hayatta, sadece dünyada yaşamıyorlar.
Tüm müşteriler restorana girip yerleşti, tüm herkesi doyurmak zor olacaktı. Burası daha açılmadan meşhur olmuştu. Turistik bir mekan diyebiliriz, bunun nedeni ise Hinata ve Kageyama tabii ki.
"Bizimle ilgilenebilir misiniz?"
"Elbette efendim"
Hem patron hemde garsondum. Aşçım bir başka dostum olan Tsukkishima'nın kendisiydi. Yamaguchi de garson olarak bana yardım ediyordu. Tabii tek yemek yapan Tsukkishima değil, başka birileri de var. Ama onlar bu hikaye için fazla önemli karakterler değil.
"Kaç kişi kaldı"
"Sanırım iki çift kaldı"
"Güzel"
İki saatin sonunda ne hayet bitmişti tüm müşteriler. Yorgunlukla hepimiz sandalyelere oturduk. Aşçılar giderken Yamaguchi ile Tsukkishima burada kaldı. Bu restoranda en çok onların payı vardı.
"Çok kalabalıktı, bitmeyecek sandım"
"Umarım hep bu kadar dolu olur restoran"
Alnımdaki teri peçete ile silip önlüğü çıkardım. Diğerleri de benimle birlikte üniformalardan kurtuldular. Tsukkishima elindeki unları çırparken şaşkın bir ifade ile baktı bana.
"Güneşli Gece ne Yachi"
"Bir efsane"
"Ne efsanesi"
Gülerek elimle gelin işareti yaptım. Gözlerini kırpıştırıp cevap vermeden peşimden geldiler. Dağın ucuna geldiğimizde elimle gökyüzünü gösterdim, onlarda kafalarını kaldırıp yukarı baktılar.
"Efsaneye göre güneş ve gece birbirine aşık olmuşlar. Ama güneş geceye ne zaman ulaşmak istese ışığı yüzünden gittiği yeri gündüz yapar, gece de yok oluverirmiş. Gece de üzgünken yıldızlarını parlatır, güneşin ışığını ve sıcaklığını hissetmeye çalışırmış. Kısaca özlem duymak ve ayrılık demek Tsukkishima"
Kıkırdayarak yüzüme baktı. Alaycı bir gülüş sergiledi, klasik Tsukki.
"Bu çok saçma, güneş ve gece canlı bile değil. Hem güneş geceye gelmek istese dünya yanarak kül olurdu"
"Gecenin dünyaya yakın bir yerde olduğunu kim söyledi. Ya da cansız olduklarını. Hem efsane dedim, efsaneler gerçek üstü hikayelere denir. Mantıklı bir şey aramak senin suçun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘚𝘜𝘕𝘕𝘠 𝘕𝘐𝘎𝘏𝘛 ¦ 𝘒𝘢𝘨𝘦𝘩𝘪𝘯𝘢
FanfictionShoyo fenerini kapattı ve kafasını gökyüzüne kaldırdı. "Yıldızlar güneşli gecelerde gözükür Tobio" °mutlu biten angst°