Hiç umudunuzu yitirdiniz mi ? Ya da hiç olmaz dediginiz şey gerçek oldu mu ? Aşk mı asla dediniz mi ? Veya aşık olmam dediginiz birine sırılsıklam aşık oldunuz mu ? Ben oldum . Hikâyemde tam burda başladı...
Cama atılan taşla uyandım. Hızlıca ve korkarak perdeyi araladım. Ne göreyim ? Deniz , benim Denizim elinde çiçeklerle pencerenin altındaydı. Koşarak Aşşağıya indim Ve kocaman sarıldım , mis kokusunu içime derince geçtim. İşte o an kokusunda kaybolmayı belkide boğulmayı diledim. Elindeki çiçek demetini bana doğru uzattı. Papatya buketini elime alıp kokladım. Aynı Deniz'im gibi kokuyordu. Yüzüme yaklaşıp saçımı kokladı. Senin gibi çok güzeller değil mi birtanem ? Dedi. Miğdemdeki kelebeklerin uçuşunu hissetmiştim. Bu duygu tarif edilemezdi . Yanaklarım kızarmıştı aynı zamanda çok ta mutluydum . Bana bunları Deniz'im söylüyordu. O anki heyecanla sadece teşekkür ederim diyebilmiştim. Yavaşça uzaklaşıp domates hanım , seni burda bekliyorum. Üzerini değiş ve gel . Okula geç kalıcak dedi . Herkese saçma gelebilir ama bu benim hayalimdi sevdiğim çocuğun beni almaya gelemsi ve beraber okula gitmemiz . Onu bekletmemek için hızla yukarı çıktım, eve girdiğimde ilk çiçeklerimi vazoma koydum daha sonrada evin içinde sevinçten dans etmeye başladım. Kafamdaki melodi hiç bitmiyordu . Üzerimi giyinip Aşşağıya indim . Deniz yanıma gelip çok güzel olmuşsun birtanem dedi, usulca elimi tuttu. Bir an için kalbim çıkıcak sanmıştım. Ona doğru döndüm, nazikçe gülümseyip Teşekkür ederim yakışıklım dedim . Sanki bir klibin icindeydim, benim hayatım değilde bir yaz dizisiydi . Şuan yaşadıklarıma inanamıyordum
Alarm deli gibi çalıyordu. Ter içinde uyandım. Ne yani rüya mıydı ? Hızlıca yataktan kalkıp camdan dışarı baktım. Ne Deniz vardı nede çiçekler . Rüya bile olsa çok güzeldi . Telefonun ekranına baktığım anda eteklerim tutuştu. Geç kalmıştım. Üzerime formaları geçirip saçımı ördüm ve okula doğru koşmaya başladım. Her zaman son dakika giderdim ki ! .Ben kapıdan hızlıca gireyim derken bir şeye çarptım ve hızlıca yere düştüm . Ah kolum dedim. Uzun boylu sarışın, yeşil gözlü , Yakışıklı bir çocuktu. Beyaz spor ayakkabıları, turuncumsu bir renk montu vardı . Çocuğu dikkatlice inceledim . Bana baktı ve hızlı adımlarla yanıma geldi. Elini uzattı , elini tuttum kalkmama yardımcı oldu . Özür dilerim acelem vardı görmedim dedim. Sonuçta çocuğa ben carptim . Ah çok sakardım ! Önemli değil iyisin değil mi ? Dedi kibarca , iyiyim teşekkür ederim dedim . Tam bir şey söyleyecekti ki geç kaldığım aklıma geldi, arkamı dönüp koşmaya başladım nereye diye bağırdı. Arkamı dönmeden gitmem gerek geç kaldım dedim.
Tenefüs olmuştu bile, hoca sıkıntı çıkartmamıştı , beni yok yazmamıştı bile bende bidaha geç kalmamak üzere söz vermiştim. Aklıma sabahki çocuk gelmişti. Bizim okulda mıydı acaba ? , yoksa o saatte ne işi olsun ki ? Aman bananeydi benim Deniz'im vardı. Bir umut Denizi görürüm diye bahçeye çıktım. Ama ne gelen vardı ne giden ...
Bu ders boştu. Kitabımı alıp bahçeye çıktım. Kış olsa bile hava çok güzeldi. Güneş ışıklarıyla bizi ısıtıyordu. Gökyüzünde tek bir bulut bile yoktu. Mavi banka oturup kitabımı okumaya başladım. Kitaba o kadar dalmıştım ki banka birinin oturduğunu fark etmemiştim. Selam diye bir ses geldi . Kafamı kaldırıp baktığımda ne göreyim! Sabahki çocuk, allahım nerden bulmuştu beni kocaman okulda selam dedim bende . Rahatsız etmedim değil mi , bu arada benim adım Yağız dedi kalın sesiyle . Hyr rahatsız etmedin dedim gülümseyerek bu arada bende Ece dedim. Sözüme devam ederek , bu arada sabah kaçar gibi gittim ama geç kalmıştım kusura bakma tekrardan dedim. Yağızda , yok önemli değil sadece adını bile soramadığım için üzülmüştüm dedi . Elim saçlarıma gitti ve gülümsedim. Bu çocuğun tek kelimesi bile aklıma karıştırmaya yetiyordu. Ama deniz ne olacaktı? Yoksa yeni bir aşk mı başlıyordu ?Nihayet akşam olmuştu. Akşam yemeğimi yedikten sonra ayaklarımı uzatıp bir film açtım ve bugün olanları düşünmeye başladım. Lise son sınıfım oda lise son sınıf olmalıydı ama bugüne kadar onu hiç görmemiştim bile . Sanırım bu zamana kadar gözüm Denizden başkasını görmemişti. Kafamdaki dusunceleri bir kenara bırakıp filme yoğunlaştım.
Mesaj sesi ile irkildim , yabancı bir numaraydı. İç çekip merakla mesaja baktım. Allahım bu çocuk beni her geçen zaman şaşırtmayı başarıyordu. Önce koskoca okulda beni bulmuştu daha sonra ise numaramı Mesajda
İyi geceler Ece , ben yağız rahatız etmedim umarım , Yazıyordu . Yok hayır rahatsız etmedin ama bir şey mi oldu ? Dedim. Hayır bir şey olmadı, öylsine yazmak istedim dedi. Canı sıkıldıkça yanıma gelip konuşucak veya mesaj mı Yazıcaktı ? Bu durum beni rahatsız etmiyordu . En çokta bu hâlime sinir olmuştum. Başkası olsa hakaret edip engellemiştim bile ama Yağız farklıydı, benim için herkesden daha değişikti. ilk defa gördüğüm bir insana bu kadar yakınlık göstermem doğru değildi. İyi geceler yazdım. Ve telefonu kapattım. Filmi izledikten sonra günlüğümü elime aldım . Ve bugün yaşadıklarımı yazmaya başladım. Acaba Yagızla konuşarak Denize ihanet mi ediyordum ? Ama yanında bile olmayan kokusunu dokunuşunu bilmediğim birine ihanet edebilir miydim ? Bilmiyorum kafam çok karışık. Telefonu elime aldım, Denize istek atacaktım gerçi isteğimi kabul etmek yerine her attığımda beni engelliyordu. Onun yüzünden bir senede beş hesap açmıştım , ama yılmadan bütün arsızlığımla ona istek atıp onun için çabalamaya devam ediyordum. Sevmek bu olsa gerekti sanırım , üzüleceğini bile bile arkasından gitmek .Deniz'im gör beni artık, senden tek istediğim beni sevmen, yanımda olman başkalarından sevgi dilenmeme izin verme . Senden vazgecicem diye korkuyorum ömrümün sonuna kadar seni sevmek istiyorum. Senden de tek istediğim şey yanımda olman beni sevmen nolur gör artık beni ...
Uyumak için hazırlanmaya başladım. Çantamı hazırlayıp dişlerimi fırçalamaya başladım. Denizi düşünüyor acaba şuan napıyor iyi mi ? Bu düşüncelerimi bir kenara bırakıp . Kendimi yatağa attım ...
Perdenin arasından giren ışıkların gözümü rahatsız etmeseyile birlikte uyandım. Alarm daha çalmamıştı. Bugün geç kalmaya niyetim yoktu. Sıcacık yataktan kalkmak zor olsa da zorla kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Üzerimi değişip perdeyi araladım ve cami açtım. Temiz havanın içeriye girmesini izledim. Temiz havayı ciğerlerime kadar geçtim ve çantamı alıp çıktım.Aşşağıya indim , dışarda resmen bahar havası hakimdi. Kulaklıklarımı taktım , mırıldanarak yürünmeye başladım. Müzik ve temiz havada yürümek, bana bu ikiliden daha fazla huzur veren bir şey yoktu . Okul evime yakın olduğu için yürüyerek gitmeyi tercih ediyordum çünkü sabah ve okul çıkış saatlerinde bildiğiniz üzere toplu taşıma çok daha kalabalık oluyordu . O kargaşadansa yürümek bana daha iyi geliyordu. Beş dakika sonra okul gözükmüştü bile , biraz daha yürüdükten sonra okulun kapısının önüne varmayı başarmıştım. Kapının önünde elinde çantası ile duran Yağız vardı . Onun olduğu tarafa bakmamaya çalışarak kapıdan içeri girdim çünkü dün iyi geceler yazıp mesajlarına cevap vermemiştim. Arkama bile bakmadan binaya doğru yürüyordum ki kolumda bir el hissetmemle arkama dönemem bir olmuştu. Yağız napıyorun diye fısıldadım, kolumu bırakıp elimi tuttu ve beni arkasından sürüklemeye başladı . Bir an ne yapacağımı bilemedim o an kalbimden geçeni yapıp kendimi Yağız ' a bıraktım. Bir erkek ilk defa Elimi tutmuştu . Ne kadar yanlış olsada yüzümde bir gülümseme vardı. Rüzgar yüzüme gıdıklar gibi hafif hafif çarpıyordu sanki kalbimin melodisi dışarıdan duyuluyordu . Kalp atışlarım heyecandan kendi sesiyle şarkı yapmış, miğdemde kelebekler uçuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hayatım ( DEVAM EDİYOR)
ChickLitAsla aşık olmam dediginiz birine aşık oldunuz mu ? Ya da birinin peşinden kendinizi yorup harap ettiniz mi ? Tam karanlıktayken biri gelip hayatınızı aydınlattı mı ? Bu kitapta Ece'nin Karşılıksız aşkı ve karşısına çıkan beyaz atlı prensi anlatılmak...