Kendime geldiğimde ellerimin ve ağzımın bağlı olduğunu fark ettim.
Gözlerim hala bulanık görüyordu. İlaç falan mı vermişlerdi bana?
Gözlerimi sıktım. Etraftaki ses ve görüntüler çok uzaktaymis gibi hissediyordum. Derinden uğultular duyuyordum.
Bir süre sonra kafamı haraket ettirebilecek kadar kendime gelmiştim.
Etrafima bakınmaya başladım. Sol tarafimda Deku'nun olduğunu gördüm.
Onu bırak gitmeseydim bunlar olmazdı. İçimdeki acı yüzünden gözümden bir damla yaş süzüldü.
Gözlerim biraz daha netleşmeye başlamıştı. Deku'nun üzerinde biraz kan vardı. Tahminen direnmişti.
Yarası olmadığını umarak etrafima bakmaya devam ettim. Yanık pic sandalyede oturuyordu. Elden kule vardı bide. Ne konuşuyordu bunlar? Fazla sessiz konuşuyorlardı.
Özgünlüğüm yüzünden zaten az duyuyordum. Konuşmalarını duyma imkanım yok.
Kafamı yeniden Deku'ya çevirdim. Tahminen o da benimle aynı durumdaydı. Ama onu benden daha sıkı bağlamışlar dı.
Kendimize gelelim bi. Ağzınıza sıçıcaz.
Beni eskiden de kaçırmışlardı. Bu travmamı hatırlattı.
Panik atak geçiriyordum. deku'yu düşün yanında olsaydı napardi? Sikerd- hayır dur o değil. Omuzlarımı ovduğunu hayal ederek rahatlamaya çalıştım. Ama aklıma piknik geldi ve bu daha da streslenmeme sebep oldu.
Lanet deku kendine gel lütfen. İstediğini yapabilirsin bana kaçmayacağım. Özür dilerim seni yalnız bıraktığım için.
Gözümden yaşlar süzülürken deku haraketlendi. Etrafında yeşil şimşekler çıkmaya başladı.
Yine o beni kurtarıyordu. Bu kadar güçsüzken nasıl 1 numaralı kahraman olacaktım ben?
Deku elindeki zincirleri kırıp ayaklandı. Dövüşmeye başladılar. Deku'yu gözümle takip edemiyordum çok hızlıydı.
Elden kule elini havaya kaldırdı. Ve bir anda deku'yu yakaladı nasıl lan? Lan dur bu şu şey değil mi elleriyle yok eden velet.
Aldığım ilaçlar gerçekten işe yaramış anlaşılan. Adlarını, özgünlüklerini unutmuşum.
Şimdi tavmam tetiklendi ve yeniden hatırlıyorum herşeyi. Hayır deku'yu öldürecek.
Elimle yapabildiğim kadar büyük bi patlama yaptım. Elimdeki zincirler kırılınca ayağa fırladım.
Deku'yu tutup Elden kuleye büyük bir bomba savurdum. Duvarı patlatıp dışarıya çıktım.
Nerede olduğumuzu kavramaya çalışıyordum. Bir yandanda koşuyordum. Deku kötü durumdaydı boynunda çatlaklar vardı.
*1 saat sonra*
Deku artık son nefeslerini alıyordu. 1 saattir tek bir yöne koşuyordum.
Yorgunluktan ölüyordum ama vücudumdaki adrenalin sayesinde koşmaya devam edebiliyordum.
Sonunda şehri gördüm. Deku'nun kalbi hızlanmıştı krize giriyordu tahminen.
Şehirde gördüğüm ilk hastanenin aciline girdim. Hangi şehirde olduğumu bilmiyordum. Yada hangi ülkede.
Deku'yu ameliyata aldılar.
Bende bir telefon bulup UA yi aradım. Aizawa sensei açtı
Katsuki: sensei dekuyla hastanede yiz
Aizawa: *endişeli bir sesle* hangi hastane
Katsuki: nerde olduğumuzu bilmiyorum bana bir saniye verin
Telefonu göğsüme kapatıp gördüğüm ilk kişiye seslendim.
Katsuki: oi neresi burası?
???: ****** Hastanesindeyiz
Telefonu geri kulağıma koydum
Katsuki: bişi dedi ama anlamadım
Aizawa: KATSUKİ HEMEN NERDE OLDUGUNUZU ÖĞREN.
Telefonu yeniden göğüsüme yasladım
Katsuki: oi nere bura
???: ****** Hastanesindeyiz
Telefonu kulağıma koydum
Katsuki: ****** hastanesi
Telefonu suratıma kapattı
Tch. Bı koltuğa oturup beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakudeku +18 TAMAMLANDI
FanfictionDeku'nun yakalanmasından sonra aldığı cesaret ilişkilerini yeni bir seviyeye taşımalarına sebep olur...