-bölüm 22-

1.1K 88 74
                                    


bugün jikook'un kızı doğdu..

jungkookie💜 arıyor...

\ kapat

"kook..."

"jimin? müsait miydin bebeğim?"

"hımhım, neden kii? hem, neredesiniz?"

"jimin, geç oldu ama
bizim üyeler bara gidelim
diye tutturdu.
bugün barda toplansak
olur mu?"

"oluuur. hem zaten kurabiyelerimin çoğu yandı... şey, birazcık kaldı geriye ama olsun getireceğim sana yine de."

"(kıkırdar) sorun değil
sen gel yeter. üstünü giyince
haber ver seni alacağım
tamam mı?

"tamamdırr. o zaman kapatıyorum?"

"tamam, dikkat et bebeğim."

"jungkook bir dakika... şey, oğluşlarımız-yani kedilerimiz ne
olacak?"

"evde bizi bekleyemez mi?"

"jungkook! olmaz öyle tanıdık birisine bırak lütfen. uf, çok özledim onları zaten..."

"(kıkırdar) canlı şekilde görmeden özlemek... cidden iyi bir babasın ama en çok beni özlemelisin değil mi?"

"hani kedileri kıskanmıyordun?"

"her neyse, dediğim gibi dikkat et."

"tamam kıskanç kook, sen de dikkat et ve-ve seni bu yanmış kurabiyeler kadar çok çok seviyorum."

"ben de seni çok seviyorum
ve jimin-ah kıyafetlerini iyi seç.
anlarsın ya..."

"görürsün gelince..."

"nas-"

jungkook'un bir şey demesine izin vermeden yüzüne kapatmıştı. ve... tabii ki istediği kıyafetleri giyecekti. dolabının crop ve çeşitli eteklerle kaplı olması işine gelmişti. sinsice gülüp, gözüne çarpan beyaz uzun tişörtü eline almıştı.

en sevdiği beyaz olan ince tişörtü kısa kesecekti.

altına ise şort halinde kesmiş olduğu siyah pantolonunu giyip üstüne de çizgili eteğini geçirmişti. eteğin önünde olan yırtmacı sürekli açılsa da pantolon sayesinde kapanıyordu. takı çekmecesinde olan siyah ve gümüş olan kolyesini ve beyaz halka küpesini takmıştı. oldukça sert olan parfümü de sıkıp ayna karşısına geçmişti.

aynada eteklerini tutup kendi etrafında dönüp kıkırdamıştı. kendisi de farkındaydı, fazlasıyla etkileyici oluşunun...

ve biliyordu jungkook tarafından azarlanacağını.

bunu bilmek, psikopat bir şekilde hoşuna gidiyordu.

namjoon ve taehyung ise odasının kapısından ıslık çalarak bakıyordu minik bedene.

"şuna bak taehyung, şirin şirin diyorduk nasıl da göt etti bizi..."

"o değil de, jungkook'un yüz ifadesini şimdiden merak ediyorum. düşünsene arabaya yaslayıp-" jimin taehyung'un omzuna hafifçe vurdu cümlesini tamamlamaması için.

"sussana tae! hem-hem çok istiyorsan yoongin var hani senin de..." dedi dil çıkarıp.

"biz sizin gibi değiliz ki jim. şu an bunu yoongi'ye deseydim- hay sikeyim ya." taehyung kafasını arkaya atıp söylenmişti. o kadar çılgınca şeyler yapmışlardı ki..

onlar için mekan farketmiyordu. yoongi'ye istediğini verir, istediğini alırdı.

namjoon ise taehyung'un yaptığı davranışları göz devirerek izliyordu.

don't ignore me・jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin