✨5✨

70 10 2
                                    

Multimedia'da Hakan :)

Telefon kapandıktan sonra kahvaltıyı hazırlamak için merdivenlere yönelmiştim ki Elvan'ın uyanmak üzere olduğunu fark edince yanına oturup onu izleyerek bekledim. Beni görünce saniyelik de olsa sanki dün olanları unutup içten gülümsedi. Tabi bunun olmasıyla gülüşünün solması bir oldu. O sırada tüm kahvaltıyı, annemi, herkesi boşverip Elvan'ın ellerini avucuma alarak gözlerine bakıp " Anlatmayı düşünmüyor musun canım? " diye sordum
" Eylül her şey o kadar normaldi ki ben aniden kendimi boşlukta gibi hissettim. Ona o kadar o kadar alıştım ki; onu sevmeye, ona bakmaya, kokusunu içime çekmeye,ona sarılmaya, en çok da benim olmasına o kadar alışmış, o kadar bağlanmışım ki dün o fotoğrafları görünce inanamadım Eylül. Sanki benden başkasının olamazmış gibi hissetmem doğru mu ? Benim gözlerime öyle dolu dolu, içten bakan birini başkasının yanında görmeye dayanamadım..çok yakındılar çok ..fazla yakın.! Başkasına o kadar yakınken o an bana o kadar uzak geldi ki . Yanlış bir şey yok dedim. Can, Can'ım yapmaz ki , bana o güzel sözleri söyleyen ağzını bana ihanet etmek için kullanmaz . Ama Eylül bir değil o andaki birçok fotoğrafı gönderildi. Dedim ki belki aniden kız yaptı, belki ani oldu tepki gözsteremedi ama sonra? Engel olmamış karşılık vermiş!! Eylül bilemiyorum ben.."
Kafamdaki karışıklığı hala gideremedim. Can ve Elvan çok sık tartışmazlardı tamam ama kıskançlıktan ötürü kavgaları olmuştu. Elvan o zaman ilk iş bana anlatmıştı. Fakat şimdi ise bana anlatmayı sona bırakmış, sanki anlatırsa onun görmek istemediği şeyleri görünür kılacaktım.
"Birtanem seni belki anlayamam ama Can'a sorsaydın önce. Hem biz en iyi bilmiyor muyuz hiçbir şeyin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını? Biz değil miyiz her zaman görünmeyen, göremediğimiz sebeplerin olduğunu savunan? Bir o kadar da sen değil misin şuan karşı çıktığını yapan ? Hiç düşünmedin mi öyle görmeni isteyecek biri sana nasıl bir fotoğraf gönderebilirdi ki , amaç bunu düşündürmek değil mi sana ? Canım benim , sana hemen affet, suçlu olsun veya olmasın inan demiyorum Ama yazık etme kendine. Burnu sürtünsün tabi eşeğin . Suçsuz bile olsa öyle bir anın olmasına izin verdiği için pişman et . Haa şayet suçluysa ki umarım değildir. O zaman zaten çekeceğini çektiririz. O yüzdeeen bugün kafa dinliyoruz. Sınav stresiymiş, sevgili derdiymiş unutuyoruz. Yarın da düşünürüz gerekeni artık."
Elvan söylediklerimi dikkatle dinledi. Fakat en sonunda dolu olan gözündeki su damlası özgürlüğünü ilan edip yanağından yuvarlandı. "Teşekkür ederim Eylül..iyiki varsın,iyiki yanımdasın"
Hala aklıma takılan ve netliğe kavuşturamadığımız bir konu vardı.
" Üzülmek yok dedim! Şimdi son bir konumuz kaldı .."
"???"
" Bu sizin ilk kavganız değildi, benden saklamanı anlayamadım. Ayrıca dün şu kırılan telefon olayını da anlatmadın ? "
Tam ağzını açtığı sırada "Sevgiliiiiiimmm kahvaltıyaaaaa" diyen Hakan'ın sesini duyduk. Elvan'a yazdım kenara bakışımı atıp saate baktım. " yuuhh kızım saat 1 olmuş. Kalk kaalk!!"

Yine kahvaltıyı hazırlamaktan yırtmıştık annem sayesinde. Sevgilimin yanına gidince önce ablasının sonra da benim günaydın öpücüğümü verdi. Her ne kadar beni daha çok seviyor gibi görünse de ablasına o kadar bağlıydı ki , içten içe böyle bir kardeşim olmasını istiyordum. "Eylül plan ne bebek?"
"Cafeye uğrarız, oradan da sahil taraflarında geziniriz?"
"O zaman önce Hakan'ı eve bırakalım sonrasına bakarız." Hakan'ın tüm itirazlarına rağmen karar kesindi. Kahvaltımızı yaptıktan sonra masayı yopladık. Annem butiği bugün çok ihmal ettiği için bizi bırakıp erken çıkmıştı. Ahh bahsetmeyi unuttum. Babam mühendis özel bir inşaat şirketinde, annemin ise asıl mesleği öğretmenlik fakat ben doğmadan önce babamla aralarındaki büyük çaplı bir krizde mesleğini bırakmış. Kafa dinlemek için de butik açıp gerek dışarıdan gerekse kendi el emeğiyle yaptıklarıyla bugüne kadar uğraşmıştı. Aralarındaki sorunları çözmüşler fakat annem mesleğine geri dönmek istememiş. Sebebi meçhul...

Elvan

Sonra dışarı çıktık. Evleri uzak değildi ama Hakan sağ olsun yolu bize dar etmişti. Hakan'ı öpüp annesine teslim ettik. "Ee dinliyorum." Dedim
"Bir şey gizlediğim yok Eylül. Dün sadece biri bana çarptı ve telefonum kırıldı. Hatasını telefi etmek amacıyla da yeni telefon aldı ve şeyy.. Belki azıcık flörtleşmiş olabiliriz."
Korkuyla bana baktığında ona 'gerçekten mi!' Bakışımı attım. Şimdi daha iyi anlıyorum derdini.. Şapşal arkadaşım kendini suçlamıştı dün o yüzden anlatamıyordu ve Can'ın olayı da olunca yaptığının nasıl kötü hissettirebileceğini anlamış ve içine atmıştı. "O yüzden sen ..ahh.. Neyse. Kimmiş peki?"
"İşte şimdi bombaya hazır ol.. Geçen serviste gösterdiğim yakışıklııı! Yani bence oydu."
"Yok artık O_O Neyse olmuş bitmiş."
"Cafeye geçmeden Berk'e haber ver bari."
- Alo
-Söyle Eylül
- Cafeye geçiyoruz
-Siz geçin ben arkadaşlayım. Gözlerinize de sahip çıkın!!
-Tünele giriyoruuuuzzz
-Eylüül!!!
Sesini de işittikten sonra kapat tuşuna bastım. Elvan'la gülüşüp beşlik yaptıktan sonra "ikimiz tek takılıyoruzz " dedim
"Neredeymiş?"
"Arkadaşıyla"
"Iıı...Eylüül..."
"Yine ne yumurtlayacaksın?"
"Bak kızma ama.. Hanii.. Acaba diyorum Berk ve sen ? " o sırada iki işaret parmağını yanyana (çifte kumru işareti :D )gösteriyordu. Aniden duyduğumla afallayıp Elvan'a dönmüştüm. "Ne dedin sen !!!!" Hayatımda duyduğum en en en saçma düşünceydi bu şuan Elvan'ın kafasını kırabilirim. "Heyy hey tamam sakin ol. Özür dilerim :( "
"Bir daha sakın!!" Cafenin çalan çanıyla içeriye girdik. Garsonun " Buyrun. Ne alırsınız? " sorusuna ben bir sıcak çikolata Elvan ise kahva içeceği cevabını verdi. Saatler dedikoduyla , biraz çalışma programı biraz da denemelerden bahsederek hızla ilerlemiş. Elvan'ın annesinin arayıp eve geçmesini söylemesiyle de masadan kalkıp hesabı ödedikten sonra durakta ayrılmıştık. Ben de eve geçmiştim. Yemeğimizi yedikten sonra biraz da ailecek sohbet ettikten sonra saat zaten geç olmuştu. Odama geçip Elvan'la mesajla balo hakkında konuşup. Evet son senemiz olduğu için hazırlanmamız gereken bir balo vardı ve evet biz hazırlıklara bayağı erken başlıyorduk. Yarın mağazalara uğramak için sözleştikten sonra ben kulaklığımı ve kitabımı elime alıp gerçek huzurumu bulduktan bir süre sonra uykuya dalmışım.....


Arkadaşlar sizlerden ricam en azından kitabın gidişatı hakkında yorumlarınız ve vote..

KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin