"Baba iyiyim diyorum." biz Doruk'la otururken babam belki zilyon kere beni aramıştı,ilk başta cevap vermek istemesemde sonunda teslim oldum.
"Doruk gitmedi mi halâ?"
"Gitmedi baba."
"Tamam,ben geldiğimde evde seni yalnız görmek istiyorum anladın beni değil mi?"
"Ya sen beni Doruk'tan mı kıskanıyorsun?" dedim gülerek,babam benimle dalga geçiyor olmalıydı.
"Mavi Masal." dedi,sesinde uyarı vardı.
"Tamam baba. İstediğin gibi olsun."
Mutfağa geri döndüğümde yüzde elli ihtimal verdiğim olayla karşılaştım. Doruk orda değildi. Gitmişti,bir şey söylemeden vedalaşmadan,moralimi sikerek gitmişti aptal.
O'nu sevmek yasaktı. Bazen öyle şeyler yapardı ki "Beni sevme,bana sakın aşık olma seni aptal!" der gibiydi.
O'na bakarken gözlerimin parladığının nasıl farkına varmazdı? O benim umudumdu. Dudaklarından çıkan her kelimeye tapıyordum.
O bana umut vermemişti ama ben O'nu umudum olarak görüyordum.
O konuşurken gözlerim dudaklarına gittiğinde O'nu öpmek istiyordum,yavaşça... Hiç acelem yokmuşçasına dudaklarını dudaklarımda hissetmek istiyordum. İçimde kaynayan ateşin aksine yavaşça öpmek...
O duyguyu hissetmek istiyordum.
Kendi içinde hangi diyardaysa beni her öptüğünde oraya gitmek istiyordum.
Ben O'nun kocaman elleriyle beni sarmasını kendinde yok etmesini istiyordum.
Kendine yazdığı masala baş karakter olarak beni koysun istiyordum. Bana dokunduğunda yanan tenimin farkına varsın ve her yerime yavaşça dokunarak beni cehennemin doyumsuzluğuyla ödüllendirsin istiyordum.
Akşam yemekte gergin bir hava vardı.
"Ne konuştunuz Doruk'la?" dedi babam çatalını masaya bırakarak ellerini çenesinde birleştirdi.
"Hiç..."
"Ne anlattı sana?"
"Üzgün." diyebildim babamla Doruk hakkında konuşmak istiyordum ama vereceği tepkiyi kestiremiyordum.
"Ölenle ölünmez Mavi Masal,kızla ne zamandır birliktelerdi bir ay,iki ay ?"
"Üç sene."
"O'na acıma Mavi. Damarlarında,kalbinde,teninde başka bir kadının izlerini taşıyan adama acıma." bunu babam mı söylemişti?
Lafı değiştirerek "Baba,Doruk'a otopsi raporlarını göstermemişler." dedim.
"Ailesi istemediyse göstermezler." dedi annem.
"Doruk'ta bu yüzden saçma saçma şeyler düşünüyor."
"Ne düşünüyor?" herkesin yüzü bana dönmüştü.
"Melike'nin kalp krizi geçirdiğine inanmıyor. Onun inanması için... Bana yardım et baba."
"Başka bir şey söyledi mi?"
"Hayır. Bu kadar."
"Tamam." dedi babam "Sana yardım edebilirim. Melike'yi hangi hastaneye kaldırmışlardı?"
"İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi."
"Tamam,sen düşünme yardım etmeye çalışacağım."
Babamın söyledikleri rahatlamamı sağlamıştı. Doruk'a yardım etmek istiyordum. Onun için her şeyi yapardım.
Doruk,kendisine soru sorulmasından asla hoşlanmazdı. Ben ise O'na hep saçma saçma sorular sorardım,genellikle kavga ederdik.
"Beni sorgulama,Mavi Masal yeter!"Şimdi hatırlamıyordum bile ne sormuştum neden sinirlenmişti. O güzel canını ne sorup sıkmıştım. Doruk'tu o, O'na asla soru soramazdınız bilmenizi istediği şeyleri söylerdi. Dahası yoktu Doruk için.
O zamanlar hep bağırırdı,bir şeyler yıkar gelen geçene sataşırdı. Şimdi ise sadece susuyordu O'nu öyle görmek acı hissettiriyordu. Çok fazla acı.
Dıııtt...
"Mavi?" Aslıhan'ın sesi üzgün çıkmıştı.
"İyi misin Aslıhan?"
"Mavi,Poyraz rahatsızlandı. Okul çıkışı Selen,Begüm,ben,Poyraz bir şeyler yapalım dedik. Kendini iyi hissetmiyordu,fenalaştı sizin hastanedeyiz. Gelin hemen lütfen."
"Tamam geliyoruz. Aslıhan sen sakın kendini sıkma tamam mı?"
Aslıhan çok narindi. Bir gün bize kalmaya geldiğinde babam oyun olsun diye kalplerimizi dinlemişti. Aslıhan'ın kalbi olması gerektiğinden fazla atıyordu. Babam onu geçen yaz ameliyat etti. Babası halâ kendini babama borçlu gibi hisseder.
"Baba!"
"Mavi?!" dedi babam yanıma koşarak.
"Baba hastaneye gitmeliyiz Poyraz rahatsızlanmış."
"Tamam önce sakin ol. Poyraz kim?"
"Okul arkadaşım,Aslıhan aradı şimdi." yanaklarımda bir ıslaklık hissettim,ağlıyor muydum? Poyraz için ?
Hastaneye geldiğimizde babam "Soyadı ne?" dedi. "Odasını öğrenelim."
"Karanlık. Poyraz Karanlık."
Babam bir an donup kaldı suratıma öyle bir ifadeyle bakıyordu ki "Tanıyor musun?" dedim.
"Hayır,tanımıyorum."
Poyraz'ın odasının önünde Aslıhan, Begüm ve Selen vardı. Babam hemen Poyraz'ın odasına girdi,bende koşup kızlara sarıldım.
"Bir şey söylediler mi?"
"Hayır" dedi Selen. "Babanı bekledik."
Camdan Poyraz'a baktım. Platin sarısı saçları sağlıkla parlıyordu. Yüzündeki ifade aynıydı sadece gözleri kapalıydı. Kolunda serum varken bile güçlü görünüyordu.
Hadi ama sen Poyraz'sın asla hastalanmazsın.
Poyraz Karanlık hayatımda gördüğüm en güçlü adamdı...
Helloo!!! Poyraz tam bu şekilde Lucky Blue'yu gördüğümde Poyraz sensin dedim najdjad sen Poyraz olmalısın!!!! Yine yine söylüyorum karakterler size ait. Seviliyorsunuz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZLER
Misterio / SuspensoBir anda kendini geçmişin hesabını verdiğini hayal et. Hiçbir şeyden haberin yokken bir bataklığa sürüklendiğini... Geçmişten bazı 'izlerin' seni yok etmek istediğini... "Poyraz'ın bile altından kalkamayacağı bir şeyler" "Benimle misin?" diyen bir a...