Profilimdeki liste ile okumanız tavsiye edilir. ♡
"Sesinin güzel olduğunu duymuştum Atsumu-kun, bize bir şarkı söylemeye ne dersin?"
Atsumu kendisine yöneltilen soru mahiyetindeki öneri ile hafifçe gülümsedi ve sahilde yaktıkları ateşten gözlerini çekip sırıtarak sesin sahibi olan arkadaşına baktı.
"Nereden duydun bilmiyorum ama yanlış duymuşsun."
Arkadaşı göz devirip hemen cevap verdi.
"Sözüne kesinlikle güvenebileceğim biri söyledi bunu. O dediyse kesin sesin güzeldir."
"Ha, kimmiş o sözüne çok güvenilir olan kişi?"
"Sakusa-kun tabiki de. Baya önceden söylemişti ama o söylediyse doğrudur."
Atsumu, Sakusa'nın ismini duymasıyla bakışlarını sohbet ettiği arkadaşından çekip sevgilisi Hinata ile sarmaş dolaş oturan Omi'sine çevirdi. "Omi omi sesimi beğeniyormuş demek ki." diye düşünüp gülümseyerek bakışlarını yere indirdi. İkisinin samimiliğini izlemeye daha fazla dayanamayacağını biliyordu.
Derin bir nefes aldı ve kumların üzerinde duran gitarı almak için ayaklandı. Ne söyleyeceğine şimdiden karar vermişti. Uzun süredir favorisi olan ve biraz da kendini anlatan şarkıyı söyleyecekti.
Kalktığı yere geri oturdu ve gitarı bacağına yerleştirip akorlarını yapmaya başladı. Kafasını kaldırmasının gerekmediği o anda aklına takılan ve öğrenmek istediği soruyu sordu.
"Omi-kun, cidden sesimi beğenmiş miydin?"
Her ne kadar göremese de Sakusa'nın dikkatini Hinata'dan çektiğini biliyordu. Sonuçta ona sadece Atsumu "Omi-kun" diye seslenirdi. Ah bir de sevgili Hinata'sı. Onun taktığı lakabı çalmıştı ondan, Omi Omi'sini çaldığı gibi. Atsumu ona kızmanın yersiz olduğunu biliyordu. Ama her zaman suçlanması gereken bir kişi olurdu, bu seferki de Hinata'ydı.
O düşüncelerine dalıp gitmişken Omi Omi'si naif sesiyle cevap vermişti
"Bilemiyorum Atsumu. Bana son şarkı söylemenden beri baya zaman geçti. Ama öyle demişsem beğenmişimdir hm?"
Atsumu içten içe sinirlenip "Sevgili Hinata'dan bakışlarını ve ilgini azıcık çekip etrafına baksaydın neden sana şarkı söylemediğimi anlardın. Aptal..." diye söylenmeye başlamıştı ama bunu kimsenin duyamayacağı ve onu anlayamayacağı bariz belliydi.
Hafifçe gülümsedi ve bal rengi gözlerini gece kadar karanlık ve derin gözlerin sahibine dikti.
"Haklısın Omi-kun."
Son bir kez gitarı tıngırdatıp akorlarını yaptığından emin olduktan sonra hafifçe öksürdü ve derin bir nefes aldı. Her zamanki sahte gülümsemesini yüzüne yerleştirdi ve acılarını arkasına sakladığı şapşal ve matrak Atsumu moduna geçti. Canı yanıyordu.
"Evvet sayın seyirciler, Atsumu ile sahil başı müzik zamanına hoş geldiniz. Rakılarınızı hazırlamayı unutmayın. Bu gece size dramanın alasını yaşatacağım."
"Ulan sana depresyona sok diye mi şarkı söyle dedik it?"
Atsumu gözlerini devirerek şimdiden söylenmeye başlayan ikizine baktı. İtici bir gülümseme ile konuşmaya devam etti.
"Öhöm, yayınımız köpekler bastı. Bir dakikalığına ara veriyoruz. Bir dakika sonra tekrar burada olacağız, lütfen beklemede kalın."
Der demez Osamu'ya çemkirmeye başladı.
"Siz demediniz mi söyle diye lan? İçimden öyle geldi öyle söyleyeceğim. Kudurabilirsin kuçu kuçu."
Osamu daha fazla uzatmamak adına gözlerini devirerek başını sevgilisinin omzuna yasladı. Atsumu ikizi ve çocukluk arkadaşları Suna'nın ilişkilerine çok özeniyordu. Bazen Omi Omi'si ile öyle olsalardı nasıl olurdu diye hayal edip sonrasından bunun imkansız olduğunu fark edince dondurma gecesi yapıyordu.