Watch as he stands with him, holding your hand
Put your arm 'round him shoulder, now I'm getting colder
But how could I hate him, he's such an angel
But then again, kinda wish he were dead as he
{↻}
Mart ayının sıradan bir cumatesi günüydü. Sarışın çocuk kafasını yastığın altına sokmuş ikizinin gitmek için direttiği buluşmaya gitmemek için milyon tane sebep bulmaya çalışıyordu. Evet milyon tane bulmaya çalışıyordu çünkü bir tane bulursa ikizi bu bahaneyi defetmenin bir yolunu her türlü buluyordu. Lakin anlaşılan o ki ikizi yine onu yenmişti.
Sarışın olan ikizinin ısrarı üzerine sereserpe yattığı yataktan zorlukla kalktı ve baygın bakışlarını ikizine doğrulttu.
"Samu... Bazen sana olan nefretim daha çok artıyor biliyor musun?"
Sarışın oğlanın ikizi umursamaz bir şekilde sırıttı ve ikizinin dolabında bir şeyler arayan bakışlarını öylece oturan ikizine çevirdi.
"Bilmez miyim canım benim? Aynısı benim için de geçerli. Ama şu üzerine sülük gibi yapışmış olan depresifliği bir kenara atman lazım artık. Eskiden herhangi bir yere gitmek, evden çıkmak için götünü yırtardın, şimdi ne değişti de böyle yapıyorsun? Kendine gel artık."
Atsumu ikizinin söyledikleri ile burukça gülümsedi ve bakışlarını ayaklarına indirdi.
"Çok şey değişti Samu."
Gri saçlı olan kardeşinin moralinin bozulduğunu anlayıp ona doğru ilerledi ve omuzlarından tutup hafifçe sarstı.
"Atsumu bana bak."
Sarışın olan diretmeden başını kaldırdı ve ikizi ile göz göze geldi.
"Sen Miya Atsumu'sun. Hani şu herkesin enerjisine hayran olduğu, kızların peşinden koştuğu, erkeklerin kıskanmaktan çatladığı Miya Atsumu. Her şeyden öte benim ikizimsin bu yüzden kendine gelmen lazım. Yoksa acımam döverim."
(Spotify Sexy,Free&Single çalıyor ciddi kalmak çok zor imdat. -sexy, sexy, sexy...-)
Sarışın kardeşinin bu çok duygu yüklü konuşması ile istemsizce kıkırdadı ve kollarını kardeşinin beline sarıp başını kardeşinin karnına yasladı.
"Yanımda olduğun için teşekkürler Samu. Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum."
Gri saçlı olan gözlerini devirerek gülümsedi ve kardeşinin saçlarını karıştırdıktan sonra yüzünü avuçlarına alıp ikizi ile göz göze gelmelerini sağladı.
"Açıkçası ben de bilmiyorum. Hep peşini ben topluyorum. İlkokulda sürekli kalemliğini ve kitaplarını unutuyorsun diye senin çantanı da ben hazırlıyordum, hatırlıyor musun?"
