Bölüm IV - Mahvolan gece..

445 24 0
                                    

* Masal 'ın ağzından:

        "Nereye ?" diye sormama vakit bırakmadan arabaya bindik. Yol boyunca son ses müzik dinledik. Şarkıya bağıra bağıra eşlik eden Server 'e gülmekten nefes alamıyordum. Sakin bir barın önünde durmuştuk.

Server : "Hadi bakalım prenses.." diyerek arabadan indik.

İçeri girdiğimizde içerde içki kokusu vardı ama bu koku rahatsızlık verecek kadar çok değildi. Hafif bir müzik ile herkes eğleniyordu. İçerisi fazla kalabalık değildi. Boş bir masaya geçtik. Server "Bana bir saniye izin verir misin prenses" diyerek 2 kokteyl almaya gitti. Geldiğinde eğlenerek kokteyllerimizi bitirmiştik. 

Server : "Ne alırsın prenses ?" diye sordu. Sarhoş olup geceyi mahvetmek istemiyordum. Bu yüzden alkolsüz kokteyl istedim. Server ise votka gibi kafa yapan herşeyi kucaklamış masaya geldi. Hepsini soluksuz içti. Ne kadar durdurmaya çalışsamda başarılı olamadım. Server ise sanırım kusmak için lavoboya gitti. Bende o sıra bizim kızlara rapor yazmak için çantamdan telefonumu çıkarttım. Ve karşıdan buraya doğru gelen birini gördüm. Tahmin edin bu kimdi. Evet Kemal. Sanki her gittiğim yerde beni takip ediyordu. Kör kütük sarhoştu. Ayakta zar zor duruyordu. Kolundaki kızlarla buraya doğru geliyordu. Masaya oturdu ve "bebeğim senin burda ne işin var ?" gibi saçma sapan şeyler söylemeye başladı. Arkamı döndüğümde Server buraya doğru koşuyordu. Kemal 'in yanına geldiğinde ona hatırı sayılır 2 yumruk patlattı. Tabiki güvenlikler Serveri 'i kollarından sürükleyip dışarı attılar. Olayın şokunu atlatamayan ben hemen Serverin arkasından koştum. Kemal 'e küfürler saydırıyordu. Ama neden bu kadar öfkelendiğini anlamamıştım. Server arabayı kullanamayacak kadar sarhoştu. Arabayı öylece bırakıp bir taksi çevirdim. Şöför ile Server 'i taksiye zar zor bindirmeye çalışıyorduk. Kafası vurduğunda istemçsizde kıkırdadım. Eve vardığımda sessiz olması için onu tembiğledim ve sürekli beni ne kadar çok sevdiğini falan söylüyordu. Onu odama çıkarttım. Bu halde yatamazdı. Duş alması gerekiyordu. Hemen Özgür 'ün kapısını tıklattım. Sert ve ard arda vuruyordum ama açmıyordu. Artık nasıl uyuduysa.. Hemen telefonumu arıp aramayı denedim. Telefonu çalıyordu. Telefonunun çaldığı benim odamdan bile duyuluyordu ama Özgür duymuyordu. İş başa düştü. Server 'i sürükleye sürükleye banyoya götürdüm. Tişörtünü ve pantolonunu çıkarttım. Deli gibi gülüyordu. Ve bundan ürkmüştüm. Sadece saçlarını şampuanladım. Rahatladığı her halinden belliydi. Onu kabinden zar zor çıkarttım ve kuruladım. Asıl problem şimdi başlıyordu. Baksırını nasıl çıkaracaktım? Önce dolabımdan kısa bir şort buldum. Ama en bol olanlarından aradım çünkü Server 'e olabileceğinden emin değildim. Bir de tişört aldım. Yanına gittim, gözlerimi kapattım ve kafamı sağa çevirdim. Belinden tutarak baksırını çıkarttım. Sonra acele ile ve korka korka şortu giydirdim. Rahat bir nefes aldım. Terler içinde kalmıştım. Sonra tişörtü giydirdim. Sarhoştu yarın hiçbirşey hatırlamayacaktı o yüzden istediğimi söyleyebilirdim.  Çoktan uykuya dalmıştı bende kafamı prensimin göğsüne koydum.

Bir Elmanın; İki Yarısı..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin